YPG/YPJ Komutanı Meysa Ebdo, üçüncü ayına giren Kobanê’ye dönük saldırıya inanç, cesaret ve irade ile karşılık verdiklerini vurgulayarak ‘’İnisiyatif bizde ama Kobanê’de tehlike devam ediyor’’ dedi. YPG/YPJ Komutanı Meysa Ebdo, Kobanê direnişinde gelinen son aşamayı, Burkan El Fırat ve Pêşmerge güçleri ile ilişkilerini ve direnişin kadın boyutunu değerlendirdi.
Bize iki ayı geride bırakan Kobanê direnişini özetler misiniz?
DAİŞ çetesinin bize karşı geliştirdiği saldırı öyle plansız kendiliğinden değildi. Oldukça planlı ve kısa zamanda sonuç almaya dönük bir saldırıydı. Ancak karşılarında görkemli bir halk direnişi gördüler. Katı bir kuşatma ve tecrit altında hiçbir güçten destek almadan halkımızın örgütlülüğü ve imkanları temelinde bir direniş içerisinde olduk. Halkımızla birlikte direndik. Hem halkı savunma savaşına dahil ettik hem de halkı savunduk. Herkesi şoke eden bir direniş düzeyi açığa çıkarıldı. Kobanê’ye karşı bugüne kadar görülmemiş düzeydeki saldırıyı aşan bir direniş olması gerekiyordu ve öyle de oldu. İrade, cesaret ve inanç açısından saldırıyı aşan bir düzey yoksa başa çıkma şansımız olmazdı. İşte Kobanê’de DAİŞ çetesinin saldırlarını aşan bir inanç, cesaret ve irade ortaya çıktı. Elbette bunun da arkasında Kürdistan Özgürlük Hareketi’nin güçlü felsefesi ve tecrübeleri var.
Kobanê’deki son durum nedir?
Kentte ev ev, soka sokak bir savaş yürütüyoruz. İnisiyatif bir süredir YPG/YPJ güçlerinde. Şu anda etkili eylemler gerçekleştiriyoruz. Hedefimiz DAİŞ çetesini Kobanê ve köylerinin tamamından söküp atmaktır. Çatışmalar doğu ve güney cephelerinde yoğunlaşıyor. Doğu cephesinde ilerleme kaydettik. Güneyde de benzer bir ilerleme içerisindeyiz. Batı cephesinde zaten DAİŞ başından beri kente giremedi. Bu cephede DAİŞ’in iç hatlarına kadar eylemler yapıyoruz. İnisiyatif bizde, ne olursa olsun DAİŞ Kobanê’de barınamayacak. Ancak şunu ifade etmek istiyorum; tehlike bitmiş değil. DAİŞ halen kentte ve savaşımız sürüyor. Herhangi bir rehavet içerisinde değiliz, kimse de olmamalıdır. DAİŞ çetesini küçümsemiyoruz ve tedbirlerimizi de ona göre alıyoruz. Kış koşulları savaşı daha da zorlaştıracak. Kente her gün havan topları atılıyor. DAİŞ çetesi kuralsızdır, hiçbir normu dikkate almıyor; ne zaman nasıl bir insanlık dışı yönelime gireceği belli değil. Bunun için tekrarlıyorum; tehlike bitmedi. Savaş tüm şiddeti ile sürüyor.
DAİŞ’in yeniden yığınak yaptığı yönünde bilgiler var. Doğru mu?
Takviye ve yığınakları hiç kesilmedi. Bazen bir taburları imha ediliyor ama yine yeri dolduruluyor. Son günlerde daha yoğun bir takviye ve yığınak hareketliliği var. Son dönem takviyeleri genelde yabancı elemanlardan oluşuyor. Arap gençlerini savaştırmakta zorlanıyorlar. Ancak bizim her türlü saldırya karşı güçlü hazırlığımız var.
Bu takviyeler hangi bölgeler üzerinden yapılıyor?
Tüm bölgelerden yapılıyor. Til Ebyad, Minbic, Cerablus hattından yapılıyor. Kobanê’nin etrafında buluna tüm bögeler DAİŞ hakimiyetinde ve bu bölgelerden yapılıyor.
Pêşmerge güçleri bir aydan fazladır Kobanê’de. Bu süre içerisinde nasıl bir koordinasyon içerisinde oldunuz?
Birlikteyiz, Pêşmerge savaşma konusunda istekli ve savaşta rol almak istiyor. Destekleri ağır silah temelinde oldu. Pêşmergelerden yaralananlar da oldu. Burada en önemlisi Kürt güçleri açısından yeni bir sayfa açıldı. Kürt ulusal birliği açısından yeni bir dönem başlattı.
Burkan El Fırat ile ortak mücadele ediyorsunuz. Nasıl bir diyalog ve ilişki içerisindesiniz?
Burkan El Fırat güçleri ile birlikte mücadele ediyoruz. Bu birlikteliğin en temel amaçlarından biri halklar arasında yaratılmak istenen kırılmanın önüne geçmek ve bu yönlü oyunları boşa çıkartmaktır. Arap ve Kürt halklarının kardeşliğini sembolize eden Burkan El Fırat ile YPG ittifakı bu açıdan çok anlamlı. Ortak eylemlerimiz de var. Elbette onların da kendilerine göre bir askeri sistemi var. Günlük olarak Burkan El Fırat ve YPG güçleri arasında dayanışma ve paylaşım üst düzeyde. Her türlü ihtiyaçlar ortak karşılanıyor. Sadece birlikte savaşmıyoruz, yaşamı da paylaşıyoruz.
Burkan El Fırat savaşçıları burada ortaya çıkan YPJ direnişini nasıl karşılıyor?
İlk kez kadın direnişine tanık oldular. Şaşkınlık yaşadılar, bizimle birlikte savaştılar ve kadın savaşçıların kahramanlıklarına şahit oldular. Bu onları çok etkiledi ve kadın konusunda bir değişime yol açtı.
Üçüncü ayına giren direnişte YPJ savaşçılarının rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kobanê’de kadınlar güçlü bir biçimde direndi. Kadın kahramanlığı ortaya çıktı. Fedai ruh, savaşma ve komuta etme konularında kadınlar öncülük etti. Dünya kadınları da bu direnişi sahiplendi. Zaten tüm dünya kadınlarını da temsil eden bir direniş olarak gelişti ve gelişmeye devam ediyor. Dünya kadınlarının Kobanê direnişini sahiplenmesi bizler için çok önemliydi.
Direnişimiz ile en fazla benzerlik kurulan Stalingrad’da bile kadınlar cephe gerisinde tutuldu ve direnişin ön saflarında yer alamadı. YPJ’nin varlığı, savaşa öncülük etmesi, kadının her alanda direnişe öncülük edebileceğini bir kez daha hatırlattı. Dünya kadınlarına ‘’iradeniz ile her türlü zorluğun üstesinden gelebilirsiniz. Öz savunmanızı yapabilirsiniz’’ mesajı verildi. Kadınlar bu mesajı, büyük bir coşkuyla karşıladı ve sahiplendi. Kobanê’den sonra sadece Ortadoğu toplumunda değil tüm dünyada kadına yönelik egemen bakış açısının eskisi gibi etkili olamayacağını ifade edebilirim.
Son olarak eklemek istediğiniz birşey var mı?
Dünyanın birçok yerindeki yazar ve sanatçı kadınlara, aldıkları ödülleri YPJ savaşçılarına adadıkları için çok teşekkür etmek istiyorum. Direnişin başından bu yana sınır hattında nöbet tutan Kürt kadınlarını selamlıyorum. Nöbet tutan kadınları da Kobanê ve YPJ direnişinin önemli bir paraçsı kabul ediyoruz; bizim için direnişin bir cephesini ifade ediyor.
(ANF)