Başbakan Erdoğan’ın sık sık tekrarladığı operasyon nihayet yapıldı. Operasyon paralele, paralelin de polis ayağına yönelikti. Kasten “paralel” diyorum. Niye? O AKP’nin paraleliydi. AKP onun. Birbirlerine paraleldiler. Paralelin altın yılları bunların AKP/C olduğu yıllardı. Bunların paralelliği şimdilerde bozuldu. Paralel çizgilerden biri kırılıp, döküldü.
Diğeri şimdilerde dikey oldu, yukarı doğru çıktıkça çıkıyor. İktidarı tek başına aldı gidiyor. Ama onun da kafası üstüne çakılması yakındır.
Gülenci kanat, kanadı kırık paralel olarak kalakaldı orta yerde. Elinde tutanı olmasa –ki CHP-MHP yeni ortakları- iyice dibi boylayacaklar.
Oysa zamanını bekleyen ne çok belge, bilgi, malzeme biriktirmişlerdir paralel ortakları olan AKP’ye karşı. Ama işte olmadı. Kasımpaşalı höykürdü, düğmeye bastı, alını verildi polisler.
O polisler ki vatan için kendilerini feda ettiler…
O polisler ki bu ülkeyi teröristlerden korumak için tehlikelere atıldılar…
O polisler ki vatan kahramanlarıydı…
O polisler ki…
Uydur gelsin.
Ya işte bu polislere operasyon yapıldı. Ajanlık, dinlemeler, izlemeler, örgüt kurmalar…
Neler neler…
Ama gerçek şu; o polisler çoktan tutuklanmayı hak ettiler. Yargılanmalılar. Ama böyle AKP’ye karşı işledikleri suçlardan değil. Halka, Kürtlere, sol ve sosyalistlere, demokrat insanlara karşı işledikleri suçlardan yargı önüne çıkmalılar. Bir gram demokrasiyi bize çok gördükleri için yargılanmalılar.
Hayatlarımızı mahvettikleri için…
Eşle, dostla yaptığımız telefon görüşmelerini suç saydıkları için…
İnsanların arasındaki beraberliği, dayanışmayı, devlete karşı tehdit görüp insanları dinleyip, fişledikleri için yargılanıp hak ettikleri cezaları almalılar.
İnsanları alakaları olmadıkları örgütün üyeleri yapıp, evlerini bastılar. İtibarlarını yerle bir etmeye çalıştılar. Karalama kampanyalarının havada uçuştuğu ve neredeyse herkesin dilsizleştirildiği bir cehennemi hepimize yaşattılar. Gözaltına alınanlar daha adliyeye getirilmeden tutuklandıklarını/tutuklanacaklarını, şimdilerde bunları haksızlık diye eleştiren halk düşmanı Zaman gazetesinden okuyorduk.
İnsanlar gözaltına alındıktan sonra, Emniyet tarafından önceden hazırlanmış uydurma görüntüler Gülenci-AKP’li basın, yani yandaş dediğimiz basın tarafından servis ediliyordu.
Herkesi korkuyla kontrol altına almaya çalıştırlar. Çünkü suçlu olmanız için suç, “örgüt üyesi” olmanız için örgütün varlığına gerek yoktu. Sizi kafalarına takmaları yeterliydi. Gelsin uydurma iddianame… Yat bakalım yıllarca.
Hayatlarımızı teşhir ettiler. Cezaevindeki yakınlarımızı ziyaret etmemizi örgüt üyeliğine delil saydılar. Niye biliyor musunuz? Bunca eziyeti yaptılar ama bu bile bize karşı nefretlerini azıcık bastırmaya yetmiyordu. Daha diyorlardı. Daha…
Bu nedenle ben bu tutuklamaları doğru buluyorum. Suçsuz değiller çünkü. Tek sorun gerçek suçlarından yargılanmıyor olmaları. Oysa esas suçlarından yargılanmalılar ve hak ettikleri cezaları almalılar.
Buraya kişisel bir de not düşeyim: Bu operasyonların şahsen mağdurlarındanım. Maddi, manevi, her türlü mağdurum. Dünya döndükçe o dönem hepimize yapılanlar başta olmak üzere şahsen yaşadıklarımı da asla hazmetmeyeceğim. Affetmeyeceğim. Ömrüm oldukça hatırlatacağım.
Bu konuda adalet sağlanana dek susmayacağım. Unutmayacağım. Unutturmayacağım.
Şimdi çıkmışlar Gülen’in bu tosuncukları, babacıkları gibi ağlıyorlar. Vay efendim haklarımız ihlal ediliyor. Gözaltı süresi çiğnendi, hukuk göz ardı ediliyor. Adil yargılanmadık.
Eee bunlar sizin eseriniz. Bu hukuku da, bu Emniyet’i de, bu gözaltı biçimini de, bu tutuklama “kurallarını” da siz ellerinizle ördünüz. Hatta AKP’liler bunu sizden öğrendi! Sizin tedrisattan geçtiler. Delil uydurmada, gerçeği çarpıtmada, başa çorap örmede sizin elinize su bile dökemiyorlar. Sizin kadar becerikli değiller(!)
Ama üzülmeyin, sizin üzerinizde deneye yanıla öğrenecekler. Kimse de size üzülmeyecek, sahip çıkmayacak. Ne Kemalistler, ne Kürtler, ne sosyalistler, ne sol, ne demokratlar… Hiç kimse. Çünkü siz tüm bu insanların hayatlarını kahır çektirerek yaşattınız. Mahvettiniz.
O güç, bize, yani halka karşı kullandığınız o güç şimdi sizin kafanıza düştü. İyi de oldu!
Şimdilik AKP’nin elindesiniz. Ama biz biliyoruz ki siz ve AKP beraberdiniz. Her şeyi birlikte yaptınız. Bize karşı ortak cepheydiniz, birlikte saldırdınız hepimize. Beraber yürüdünüz aynı yollarda, beraber ıslanacaksınız yağan yağmurda.
O nedenle rahat olun, AKP’ye karşı suçlardan yargılanmayacaksınız. AKP/C olarak birlikte halka karşı işlediğiniz suçlardan yargılanacaksınız. Bu uzak bir tarih gibi görünmüyor.
Nasıldı o şarkı? “Eden bulur güzelim/ Kalır sanma yanına.”
Birgün Gazetesi