DİSK-AR, Türkiye’de Çocuk İşçiliği Gerçeği Raporu’nu açıkladı. Raporda 4+4+4 yasasıyla birlikte çocuk işçilik yaşının 13’e düştüğü kaydedildi.
Rapora ilişkin yapılan açıklamada “İstatistikler çalışan çocukların önemli oranda eğitim hakkının da gasp edildiğini ortaya koymaktadır. Dünya’da her 5 çocuktan biri çalışmak zorunda bırakılırken, bu çocuklar sağlıklı bir çevreden ve temel özgürlüklerden de mahrum kalmakta, fiziksel, sosyal, kültürel, duygusal ve eğitsel gelişime zarar veren koşullarda çalıştırılmaktadır” denildi.
8 milyondan fazla çocuk işçi
TÜİK istatistiklerinden yapılan hesaplamaya göre, istihdam içinde değerlendirilmeyen ev işlerinde çalışan çocukların sayısı 1999 yılında 4 milyon 447 bin iken, 2006 yılında 6 milyon 540 bine ulaştı. 2012’de ise yaklaşık 1 milyon kişi artarak 7 milyon 503 bine yükseldi. Böylece, 5-17 yaş arası toplam çalışan çocukların (istihdama katılan ve ev içinde çalışan) sayısı 8 milyon 397 bine ulaştı.
Toplamda çalışan çocukların tüm çocuklara oranı 1999’dan bu yana yüzde 41’den yüzde 56’ya çıktı.
Açıklamada, okula devam ederken çalışan çocukların sayısının 2006-2012 yılları arasında yüzde 64 oranında artarak, 272 binden 445 bine yükseldiğinin altı çizilen açıklamada şunlar kaydedildi:
“Okuyan çocukların 2006 yılında yüzde 2’si ekonomik bir faaliyette çalışırken 2012 yılında bu oran yüzde 3’e ulaştı. Bu çocuklar arasında ev işlerinde çalışanların oranı da yüzde 43’den yüzde 50 seviyesine yükseldi. Okula devam etmeyen çocukların sayısı 2 milyon 314 binden, 1 milyon 297 bine gerilerken, okula gitmeyen çocuklar arasında ekonomik faaliyetlerde çalışanların oranı yüzde27’den yüzde 35’e yükseldi. Buna karşın ev işlerinde çalışan çocukların sayısı bu kategoride yüzde 44’den yüzde 39’a geriledi.
59 çocuk işçi iş cinayeti kurbanı
Raporda, iş cinayetlerine de dikkat çekildi. İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verilerine göre 2013 yılında en az 59 çocuk işçinin iş cinayetine kurban gittiği hatırlatıldı.
DİSK-AR, raporda şunları kaydetti: “Sonuç olarak 2012 yılında yasalaşan 4+4+4 yasası ile zorunlu ilköğretim yaşı 6-13 yaş aralığına çekilmiştir. Bu durumda ortaokulun bitiş yaşı aynı zamanda çocuk işçiliğinin yaygınlaşma yaşını fiilen 13’e düşürmüştür. Yine esneklik başlığı altında evden ve uzaktan çalışmayı yasal hale getirme çabası ev içinde çalışan 8 milyon çocuğu doğrudan ilgilendirmektedir. Çocuk işçiliği, yoksulluk ve güvencesizlik zemininde yükselen istihdam stratejilerinin yapısal olarak ürettiği bir sonuç olarak görülmelidir. Dolayısıyla çocuk işçiliği ile mücadele bu strateji ile mücadeleden geçmektedir.”