“… en büyük Türk Atatürk”

ERGÜR ALTAN…

“Ben Türk`üm, annem Türk, babam Türk, en büyük Türk Atatürk” diye yazı alıştırmaları verilerek defterler doldurtuluyorsa körpecik yavrularımıza bizim ellerde; Hrant öldürüldüğünde, “Hepimiz Ermeni`yiz” demeyelim diyedir mesela. Oysa biz bir avuç can, hangi ırktan olursak olalım, Ermeni olduğumuzu saklama gereği duymadık ve duymayacağız

 

“Seni selamlamadan uçan kuşun yuvasını bozacağım” diye mısralar ezberletilip törenlerde okutuluyorsa biricik özlemlerimize bizim ellerde; emek sömürülerinin, nefret söylemlerinin, zalimliklerin bir bayrağın içine süpürülmek istenmesindendir mesela. Oysa biz bir avuç can,  hangi ırktan olursak olalım, ayrımcılıkların, yaftalamaların, adaletsizliklerin karşısında olduk ve olacağız.

 

Okullara, sokaklara, köprülere “şehit” ile başlayan isimler veriliyorsa bizim ellerde; Cumartesi Anneleri`nin 500 küsur haftadır kavuşamadıkları yavrularının mezarları, bir 500 küsur hafta daha bilinmesin diyedir mesela. Oysa biz bir avuç can, hangi ırktan olursak olalım, cümle anneleri ve cümle çocukları bağrımıza bastık ve basacağız.

 

“Bu toplumun hassasiyetlerine saygı gösterilsin” diye buyruluyorsa bizim ellerde; hassasiyetlerin dinsel ve ırkçı dogmalardan ibaret olduğu aşikardır ve bir trans canımızın ötekileştirilmesinin makul karşılanması gerektiği dayatmasındandır mesela. Oysa biz bir avuç can, hangi ırktan olursak olalım, hiçbir gerekçeyle hiçbir kimliği dışlamadık ve dışlamayacağız.

 

“Milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmalıyız” diye tek dil, tek din, tek ırk baskısı yapılıyorsa bizim ellerde; ana dilimizin yanında kardeş dillerimizin olduğu perdelensin diyedir mesela. Oysa biz bir avuç can, hangi ırktan olursak olalım, baskılayıcı, gerici, yoz olmayan her inancı, her fikri, her kültürü ömrümüze doladık ve dolayacağız.

 

“Şanlı tarihimizle gurur duymayanlar vatan hainidir” diye kin tutuluyorsa bizim ellerde; heder edilen, soldurulan, kıyılan nice halklar unutulsun diyedir mesela. .Oysa biz bir avuç can, hangi ırktan olursak olalım, 1915`te Ermenilerimize yapılan zulmü de, 1938`de Dersimlilerimize yapılan kıyımı da unutmadık ve unutmayacağız.

 

“Atatürk`ün hangi tarihte öldüğünü bile bilmeyen öğrenciler yetişiyor” diye serzenişlerde bulunuluyorsa bizim ellerde; Çorum`da, Maraş`ta, Sivas`ta yapılan katliamlardan haberleri olmasın diyedir genceciklerimizin mesela. Oysa biz bir avuç can, hangi ırktan olursak olalım, tarihimizin nasıl solgun, nasıl kırgın, nasıl ölgün olduğunu anlattık ve anlatacağız.

 

Bizim mezhebimiz vicdandır dostlar, bizim kutsalımız sulhtur…

 

Bizim inancımız özgürlüktür canlar, bizim imanımız dayanışmadır!

 

Biz bir avuç can, hangi ırktan olursak olalım çoğulluğuz, direnişiz ve elbet biz kazanacağız yoldaşlar!

 

[email protected]

 

 

Related Articles

Yazılar
Şule Can
Sene 2015: Nefes Alamıyorum! (I Can’t Breathe! )
Şule Can

Tuncay Şur
Kobanê; devletten uzak, özgürlüğe yakın
Tuncay Şur

Volkan Yaraşır
Petrol “savaşı”: Rusya, İran ve “vekalet savaşları”
Volkan Yaraşır

Ergür Altan
“Roboski`yi bombalamaktır vatana ihanet olan!”
Ergür Altan