Çocuk işçiliğinin sadece yasaklanması çözüm değil

Başta Avrupa’da olmak üzere gelişmiş ülkelerde çocukların 30-40 saati bulan haftalık ders ve ödev saatleri tartışma konusu oluyor ve politikacılar bu sürelerin uzunluğundan şikayet ediyor. Gelişmekte olan ülkelerde ise 170 milyona yakın çocuk yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamak için herhangi bir işte çalışmak zorunda.

Uzmanlara göre, çocuk işçiliğinin yasaklanmasından ziyade çocukların eğitimlerini güvenceye alacak ve ağır işlerde çalışmalarını engelleyecek düzenlemeler yapılması ile  sorunların azaltılması mümkün.

Dünya genelinde çalışan çocukların yarısı ise köle gibi çalıştırılıyor. Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre, dünya genelinde 168 çocuk düzenli olarak bir işte çalışıyor. Bu çocuklardan 85 milyon kadarı ise çalıştıkları işyerlerinde sömürü düzeni şartlarında istihdam ediliyor. Onmilyonlarca çocuk taş ocakları, inşaat gibi ağır işlerde sömürülürken, bazıları geceleri de dahil olmak üzere uzun süreli işlerde çalıştırılıyorlar.

TDH: EĞİTİMLERİNDEN MAHRUM KALMADAN ÇALIŞABİLMELİLER

Terre des Hommes (TDH) adlı uluslararası yardım kuruluşuna göre ise, çocuk işçiliğine son vermek ile yoksulluk ile mücadele edilmesi mümkün değil. Yasağın tek başına çocukların sömürülmesine katkı sunmadığını kaydeden TDH yöneticisi Barbara Küppers, normal işçilik ile kölevari işçilik arasında fark olduğuna dikkat çekiyor. Küppers, çocukların çalışma şartlarının ve daha fazla kazanmalarının önemli olduğunu, bu sayede okul ve ya boş zamanları için vakitlerinin olacağını savunuyor.

TDH yöneticisi, bazı ülkelerde tarım sektöründe çocukların aileleriyle birlikte çalıştığını ve bunun çocukların yaşam tecrübesi için önemine değinirken, “önemli olan çocukların işin yanı sıra eğitimlerinin de olmasıdır” görüşünde.  

Bolivya’da çalışan çocuk ve gençlerin oluşturduğu bir derneğe danışmanlık yapan siyaset bilimci Manfred Liebel de, her ne kadar birçok ülkede bugün yasak olsa da birçok kültürde çocuk yaştan itibaren çalışmanın önemli bir yer edindiğini kaydediyor. Liebel, Bolivya’daki çocukların çok küçük yaştan itibaren aileleriyle birlikte ördek ve ya balık avına çıkmaya başladıklarını ve bunun ülke kültüründe var olduğuna dikkat çekiyor.

Liebel, Almanya’da geçen onyıllarda birçok bölgede sonbahardaki okul tatillerinin ‘patates tatili’ olarak adlandırıldığını ve çocukların patates toplamada çalıştıklarını hatırlatıyor.

KÖLEVARİ İŞÇİLİĞİN EN KÖTÜ ÖRNEĞİ: HİNDİSTAN

Gelişmekte olan ülkelerdeki yardım programlarıyla da bilinen Terres des Hommes adlı derneğe göre, kölevari biçimde gelişen çocuk işçiliğinin en kötü örnekleri Hindistan’da yaşanıyor. Derneğe göre, Hindistan’da özellikle kız çocukları mesleki eğitim adı altında tekstil alanında çalıştırılıyor.

‘Sumangali sistemi’ adı verilen yöntem ile mesleki eğitim için yoksul köylerden toplanan kız çocukları iplikçilik ve ya terzilik gibi mesleklerde çok düşük ücretlerle sömürülüyor. Hindistan’da evlilikte kızların başlık parası ödemesi geleneği nedeniyle yoksul aileler kız çocuklarını çok düşük bir ücret karşılığında çalışmaya mecbur bırakıyorlar.

Hindistan’da toplamda da 300 ila 400 milyon arasında insan yoksulluk sınırı altında yaşıyor.

YETİŞKİNLER SÖMÜRÜLÜYORSA ÇOCUKLAR DA SÖMÜRÜLÜR

Ancak çocuk işçiliğinin ve buna bağlı olarak yaygın olan kölelik sisteminin değişmesi, yaşanılan ülkelerdeki genel çalışma koşulları ile de bağlantılı. Gelişmiş ülkelerde dahi milyonlarca yetişkin insanın ağır şartlarda ve düşük ücretle çalıştrıldığı düşünüldüğünde, yoksul ülkelerdeki şartların çocuk işçilere yansıması daha ağır oluyor. Uzmanlar bu nedenle de, herhangi bir ülkede çocuk işçiliği üzerinden geliştirilen sömürü düzeninin sona ermesi için o ülke genelindeki tüm insanlık dışı çalışma koşullarına karşı mücadele edilmesi gerektiğinde hemfikir.

TÜKETİCİLERİN DE SORUMLULUĞU VAR

Her ne kadar son yıllarda dünya genelindeki çocuk işçi sayısında bir azalma gözetlense de, çocuklar halen birçok sektördeki ürünlerin ucuza mal edilmesi için kullanılıyor. Gelir düzeyi oldukça yüksek olan ülkelerde dahi akıllı cep telefonları, giysiler ve diğer birçok ürün oldukça ucuz fiyatlara satılabiliyor.

Geçtiğimiz yıl, Apple başta olmak üzere birçok cep telefonu üreticisinin Çin ve Tayvan gibi ülkelerde öğrencilerin de çalıştırıldığı parça üreticisi fabrikalarda çalıştırıldığı ortaya çıkmıştı. Yine Avrupa’daki birçok giyim mağazalarında normal fiyatlarının en az 2-3 kat altında satılan giyeceklerin birçoğu gelişmekte olan ülkelerde üretiliyor. Tabii,  üretim için çocuk ve gençlerin emeği de sömürülüyor. Uzmanlar bu nedenle, tüketicierin daha duyarlı olması gerektiğine dikkat çekiyorlar.

ILO Genel Direktörü Guy Ryder ise, çocuk işçi sayısında 2000 yılına oranla üçte birlik bir gerileme kaydedildiğini, ancak tüm ülkelerdeki kanunların çocuk işçiliğini sömürenleri engelleyemediğini söylüyor. Ryder, tümüyle engellenemese bile çocukların eğitimlerini aksatmayacak işlerde çalışmalarını ve en azından belli bir yaşa gelinceye kadar sosyal güvence altına alınmalarının da şart olduğunun altını çiziyor.

Berlin/ANF

Yoruma kapalı