Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü HDP’ye yönelik saldırılara ilişkin bugün Cezayir Toplantı Salonu’nda bir basın açıklaması düzenledi.
Toplantıya HDP Milletvekili Levent Tüzel, SYKP Eş Genel Başkanı Tuncay Yılmaz, EMEP Genel Başkanı Selam Gürkan, HDP Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç, HDP Beşiktaş Belediye Eş Başkan Adayı Ahmet Saymadi, HDP PM üyesi Erdal İmrek ile SODEV Genel Başkanı Erol Kızılelma da katıldı.
Toplantıda konuşan Ertuğrul Kürkçü; Saldırılara ilişkin İçişleri Bakanlığı’ndan koruma değil, açıklama beklediklerini ifade eden Kürkçü, seçim güvenliklerinin sağlanamaması nedeniyle Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’na (AGİT) başvuracaklarını söyledi.
Kürkçü; saldırıları görmezden gelen ve taraflı bakan yaygın basını eleştirerek, bu yıl içinde gerçekleşen 20 saldırının da medyada yer bulmadığını belirtti.
Son derece ciddi ve önemli bir durumla karşı karşıya olunduğunun bilinmesi gerektiğini vurgulayan Kürkçü, “Bu sonuncu saldırının da gösterdiği gibi seçim güvenliğinden hükümet sorumludur. Seçim güvenliği ortadan kalkmıştır. Hükümeti seçim güvenliğini iadeye, partimizin haklarını kullanmasının önündeki engellerin kaldırılması yönünde çalışma başlatmaya çağırıyoruz. Bu zaman kadar gelişen ve gelişecek saldırılardan Türkiye’yi yöneten hükümet sorumludur” dedi.
Fethiye’de gerçekleşen son saldırının da diğer saldırılarla benzerlik gösteriyor diyen Kürkçü; “Bizim partimiz gibi düşünmeyen yurttaşlarımıza HDP’nin bir kastı yoktur. Kimsenin inancına hiçbir müdahalesi yoktur. Zaten saldıranlar da böyle gerekçeler öne sürmemektedirler. Onlar, HDP’nin çalışmalarını yürütmemesi için açık, dolaysız saldırı yürütülmesi kararı almışlardır. Saldırılacak arkadaşlarımızın adlarını vererek, sosyal medyada kampanyalar yürüterek, partimizin ilçe örgütünün açılışı yapılacağı gün bu saldırıyı gerçekleştirmişlerdir. Bu saldırıların arkasında yeni bir siyaset karşısında olan herkes var. Bu asla kendiliğinden değildir, her bir saldırının arkasında bir kamu görevlisi var” diye konuştu.
“O tabelayı, o müdür, oraya geri asacak”
Saldırılarda etkin olan kamu görevlilerinin isimlerini de sayan Kürkçü, “Dün Fethiye’de saldırıları örgütleyenler arasında, Terörle Mücadele Şubesi Müdürü Ümit Acar’ın da olduğunu arkadaşlarımızca tespit etmiştir. İtfaiyeye emirler vererek, parti tabelasını indirtmiştir. O tabelayı o müdür, oraya geri asacak. O tabela asılmadığı takdirde, ne olacağını hep birlikte göreceğiz. Bizim ulusal simgelerle bir alıp, veremediğimiz yoktur. Biz amblemimize sahip çıkacağız. İlçe örgütünden arkadaşlarımızın verdiği bilgilere göre, CHP’li belediye başkan adayının yardımcısı da saldırılarda etkilidir. Ordu’daki saldırıları tezgâhlayan Gökay Civelek, Ordu Üniversitesi okutmanıdır. Kendisinin bu saldırıları düzenlerken çekilmiş fotoları vardır, kanıtları vardır. Urla’daki saldırının arkasında yer alanlardan bir de soyadını tespit edemediğimiz Ümit adında emekli bir Özel Harekatçıdır. Bu saldırıları bilinen yüzler tarafından düzenlendi. Biz kendi önlemlerimizi aldık. Ama devlet bir önlem almadı” diye konuştu.
Kendisini demokrat olarak tanımlayan kesimlerden de çok fazla destek görmediklerini ifade eden Kürkçü, “Partimize yönelik saldırılarda kimsenin desteğini görmedik. Onlar sessizliklerini sürdürdüler. Onları bu sessizlikleri ile başbaşa bırakıyoruz. Onlar demek ki bu saldırıları, kendilerine yönelik saldırı olarak görmüyorlar. O zaman biz de HDP olarak kendi yolumuzda ilerlemeye devam edeceğiz. Kimse bizim yolumuzu değiştirmesini beklemesin. Bizim geleneğimizde zoru görünce yolu değiştirmek yazmaz. Bugün Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının TBMM tarafından idamlarına karar verilen gündür. O karara karşı devrimcilerin tavrı bellidir. Bu bizim parti içinde de geçerli. Kimseye bizi koruması için yalvaracak değiliz. Biz kendimizi koruruz. Peki, Türkiye’ye demokratik bir ülke olduğunu dünyaya nasıl söyleyecek? Nasıl olacak da yurttaşlarımız özgür bir şekilde oy kullanabildiğini dünyaya söyleyebilecek? AGİT’e (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı) başvuru yapacağız. Bugüne kadar gerçekleştirilmiş saldırılarla ilgili bilgi vereceğiz” dedi.
Kürkçü sözlerini “Kendilerini ağır bir yenilgiye mahkum ediyorlar. Programımızı değiştirmeyeceğiz. Newroz güçlü bir yanıt olacak. Adana, Mersin İzmir’de her yerde, HDP ve BDP olarak birlikte Newroz etikliklerinde, demokratik cumhuriyet ve demokratik özerklik talebi ile meydanlarda olacağız. Kendi yolumuzda yürümeye devam edeceğiz” diyerek noktaladı.
Tuncel: “Rahatsızlar, çünkü HDP yeni bir siyaset anlayışı öneriyor”
Kürkçü’nün ardından konuşan Sebahat Tuncel ise HDP’nin alternatif haline gelmesinin birçok siyasi çevreyi rahatsız ettiğini söyledi. Yeni bir siyaset anlayışı öneren HDP’den tüm siyasi çevrelerin rahatsız olduğunu dile getiren Tuncel, “Birçok kesim partimizden rahatsızdır ve bu rahatsız olanlar partimize saldırıları organize etmiştir. Gladyo devreye girmiştir. Bir merkezden organize ediliyor salıdırlar” dedi.
İçişleri Bakanı’na da seslenen Tuncel, “Bizi korumanızı değil, bize açıklama yapılmasını istiyoruz. Bize hep merak etmeyin hiçbir sorun yok yaklaşımı açıklaması yapıldı. Bize böyle denilen yerlerde saldırılara maruz kaldık. Halkımız kendi kendini koruyacaktır. Bizim kavgadan kaçtığımız yok” diye konuştu.
Tuncel medyanın kullandığı ‘HDP gerginlik çıkardı’ yönündeki haberlerini de eleştirdi. “Asıl bu ülkeyi bölmek isteyenleri görün. Kitleyi ajite etmenin kime faydası var. Bu ülkede asıl tarihi direnenler yazar. Bu yaklaşımları bizim kabullenmemiz mümkün değil. CHP’den sadece Melda Onur, Sezgin Tanrıkulu, Gürsel Tekin dışında kimse açıklama yapmadı. Bu ne demek? Aslında biz bunu onaylıyoruz demek” diye konuştu.
“Barış talebimizden taviz vermeyeceğiz”
“Bizi gerginliğe çekmek isteyenlere yanıtımız sandıktan iktidar olarak çıkmaktır” diyen Tuncel, “Tüp atanların Sivas’ta yakanlardan ne farkı var? Türkiye halkları ve Kürt halkının yeni bir başlangıç yapmasını istiyoruz. Bu çizgide de durmaya devam edeceğiz. Madem devlet bu çatışmalara zemin sunuyor. Yapılması gereken şey önlemleri almak. Bundan sonra yapılacak şey her yerde olmak. 30 Mart’ta zafer şarkılarımızı bizlikte söyleyeceğiz. Şimdiden kazanan biziz. 30 Mart’ta halkımız gereken cevabı verecektir” dedi.
HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, HDP’ye yönelik saldırıların medyada “seçim gerginliği” olarak yansımasını “yaşananları küçümsemek” olarak nitelendirdi.
“Suç ortada, suç işleyenler ortada ama gözaltına alınan, yargıya taşınan kimse yok. Halkımız bu kışkırtmalara izin vermemeli. Birlikte yaşamak bizim elimizde.
“HDP tabelasını indirip yerine bayrak asmak, bunu da devlet eliyle yapmak, yeni saldırılara zemin hazırlamak demektir. Herkesi saldırılara karşı tavır almaya davet ediyoruz.”