Ağustos ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde HDP Konfederasyonumuza 28 Mayıs’ta bir HDP ziyaret gerçekleştirdi

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri Hasip Kaplan, Levent Tüzel, Selma Irmak ile Şükran Doğan’dan oluşan heyet, cumhurbaşkanlığı seçim sürecine ilişkin görüş alışverişinde bulunmak üzere DİSK heyetini ziyaret etti. Toplantıda seçim ortamına ilişkin konuşulurken “nasıl bir cumhurbaşkanı?” sorusunun yanı sıra “nasıl bir cumhuriyet?” sorusunun önemi de vurgulandı.

Genel-İş Genel Merkezi’nde, Konfederasyonumuz DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Emekli Sen Genel Başkanı Veli Beysülen’in, DİSK’e bağlı sendikaların Genel Merkez ve şube  yöneticilerinin ve üyelerinin katılımıyla gerçekleşen ziyarette açılış konuşmasını DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Remzi Çalışkan yaptı. Toplantıda konuşan HDP Milletvekili Tüzel, sadece parlamentoda grubu olan partilerin cumhurbaşkanı adayı gösterebildiğini, bu nedenle de seçimlere antidemokratik bir ortamda gidildiğini söyledi.

“Emekçileri, ezilen halkları temsil eden bir Cumhurbaşkanı”

HDP Milletvekili Levent Tüzel, “Demokratik bir cumhuriyete; demokrasiye, özgürlüklere çok acil ihtiyacımız var. Ancak böyle bir ortamda iş cinayetlerini de önleyebiliriz, sendikal hak gasplarını da önleyebiliriz. Yeniden gençlerimizin ölüme sürüklenmesini de ancak bu koşullarda önleyebiliriz” değerlendirmesinde bulundu. Seçilecek cumhurbaşkanı için ise “önce emekçileri temsil eden, ezilen halkları temsil eden, insan haklarını, demokrasiyi, barışı, içeride ve dışarıda halkların barışını savunan bir cumhurbaşkanı olmalı” dedi.

HDP Milletvekili Hasip Kaplan ise “Devlet Başkanı isteyen, sultan olmak isteyen, gücü yetiyorsa Anayasa’yı değiştirir olursun” diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Burada demokratik cumhuriyeti, nasıl bir cumhuriyet özlediğimizi, emekçi halkların, bütün halkların, ezilenlerin sesi nasıl olabiliriz. Bütün mesele bu. Farklılıklar, çoğulculuk, kültürel yapımız, eşit yurttaşlık, bu bizim için çok önemli. Bu konuda çok ciddi bir çaba içindeyiz” diye konuştu.

HDP Milletvekili Selma Irmak “Biz 1921 tarihinin cumhuriyetini nasıl oluşturabiliriz, o çok renkli, çok kimlikli, çok sesli cumhuriyetini nasıl oluşturabiliriz? Belki bunun çabasını göstermek zorundayız hep birlikte” dedi. Irmak, kadınlar olarak özgürlükçü, emekçi, halk ve özgürlüklerden yana, ötekileştirmeyen, birleştiren ve uzlaştıran bir kadın cumhurbaşkanı istediklerini kaydetti.

“Nasıl bir Cumhuriyet istiyoruz”

DİSK Genel Başkanı Kani Beko ise, DİSK olarak bugüne kadar Türkiye’deki taşeronlaşma ve özelleştirmelerle mücadelede bedeller ödediklerini belirterek, mücadelelerinin bundan sonra da devam edeceğini söyledi. Soma’da yaşanan ölümlerin kader olmadığını belirten Beko, gerekli önlemler alınmadığı takdirde bunların tekrar yaşanma riskinin olduğunu ve ILO Sözleşmesi’nin bugüne kadar imzalanmamış olmasının bedelinin ödendiğini dile getirdi. Beko hükümete bir önerileri olduğundan da söz ederek Türkiye’de madenlerin 3 ay tatil edilmesini, İşsizlik Fonu’ndan bir miktar ayrılarak işçilere maaşlarının ödenmesini ve bu üç aylık sürede madenlerde işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda önlemler alınmasını istediklerini belirtti.

Kani Beko, cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin ise, “Nasıl bir cumhurbaşkanı değil, nasıl bir cumhuriyet istiyoruz, bize göre önemli noktalardan bir tanesi budur” diye konuştu. Beko, kişilerden ziyade demokratik bir cumhuriyetin ön plana çıkması gerektiğini belirterek AKP iktidarının baskıcı bir rejime dönüştüğünü savundu.

“Cumhurbaşkanı değil Başkan seçilmesine seyirci kalamayız”

Beko, konuşmasının devamında şunları söyledi:

 ”Siyasetin demokratik zeminlerden uzaklaşmasında başlıca etken, AKP’nin tamamladığı neoliberal dönüşümdür. İşte bu nedenle demokratik bir cumhuriyet ancak eşitlikçi, halkçı, kamucu bir cumhuriyet olarak var olabilir. Barış ve kardeşlik, demokratik bir cumhuriyetin olmaz ilkeleri ve değerleridir.”

Cumhurbaşkanlığı seçimindeki mevcut durumu değerlendiren Kani Beko sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugüne kadar adı en net telaffuz edilen aday olan Recep Tayyip Erdoğan da bir cumhurbaşkanı olmaktan çok başkan olmayı istediğini açıkça ifade etmektedir. Yasama, yürütme ve yargıyı tamamen tek bir kişinin kontrolüne sokmayı hedefleyen dönüşüm sürecini başkanlık ile taçlandırmak istemektedir. İşte bu nedenle ağustos ayında sadece bir aday tercihi yapılmayacak. Sandıktan ya bir başkan ya da bir cumhurbaşkanı çıkacaktır. Bu noktada eşitlikçi, özgürlükçü, halkçı, kamucu bir cumhuriyet isteyen bizler, DİSK olarak Ağustos ayında bir cumhurbaşkanı değil, başkan seçilmesine kesinlikle seyirci kalamayız.”

Kani Beko, 30 Mayıs’ta Burhaniye Ören’de Balıkesir Ören Abdullah Baştürk Eğitim ve Dinlenme Tesisleri’nde başlayacak olan Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantısında, cumhurbaşkanlığı seçimleri dahil olmak üzere ülkenin önemli sorunlarını masaya yatıracaklarını ve bu konuda düzenlenecek bir raporu kamuoyuyla paylaşmayı planladıklarını kaydetti.

Konuşmaların ardından, görüşmeyi izleyen katılımcılar da konuya ilişkin görüşlerini ve sorularını paylaştılar. HDP Heyeti ise salondan gelen görüş ve önerileri dikkate alacaklarını ifade ettiler.