BES Ankara 1 Nolu Şubesi, İŞKUR Genel Müdürlüğü’nün 17 özel güvenlik işçisinin keyfi olarak işten çıkarılmak istemesini protesto etti.
BES Ankara 1 Nolu Şubesi, İŞKUR Genel Müdürlüğü’nde 17 özel güvenlik işçisinin işten çıkarılmasını protesto etmek amacıyla genel müdürlük önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya BES Genel Başkanı Fikret Aslan, Genel Sekreter Davut Balıkçı, Kadın Sekreter Meryem Çağ ile şube üyeleri ve yöneticileri katıldı.
Açıklamada “Taşeronluk öldürüyor, öldürmediğini süründürüyor. Bu kader değil. Artık yeter!”, “İŞKUR 17 güvenlik emekçisini keyfi olarak işten çıkarıyor! İzin vermeyeceğiz!” yazılı pankart ile “İş ve işçi çıkarma kurumu”, “İŞKUR, elini emekçinin üzerinden çek”, “Fıtratımızda insanca yaşamak var”, “Tüm çalışanlar kadroya alınsın”, “İŞKUR, 25 kişilik ihaleyi iptal et” yazılı dövizler açan grup, “Direne direne kazanacağız”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” gibi sloganlar attı.
Grup adına açıklama yapan BES 1 Nolu Şube Başkanı İsmet Meydan, taşeron sistemiyle örgütsüz, güvencesiz çalışma koşullarında meydana gelen iş cinayetlerinin “fıtrat” diye yutturulmaya çalışıldığına dikkat çekerek, iş koşullarını iyileştirmekle, denetlemekle görevli olan ve istihdam kurumu İŞKUR’da 17 özel güvenlik görevlisinin görevine hiçbir gerekçe gösterilmeden son verildiğini söyledi.
İŞKUR İŞSİZLİK KURUMUNA DÖNÜŞTÜ
İŞKUR’un işçi çıkarma kurumu olduğunu belirten Meydan, “Geçen yıl İŞKUR’da güvenlik görevlisi sayısı artırıldı, şimdi ‘hata ettik’ diyorlar ve koşullar aynı olmasına rağmen aldıklarının iki katını işten atıyorlar. Ne oldu peki? Akıllara ister istemez ‘kamuda çalışan taşeron işçilerin kadroya alınacağı’ haberleri ve sonrasında ‘bu haberlerin asılsız çıkması’ geliyor. Sermayenin hükümeti AKP’ye ve onun bürokrat patronlarına sesleniyoruz: kamu sizin eşinize dostunuza peşkeş çekeceğiniz, babalarınızın çiftliği değildir! Hata yaptım diyorsunuz, eğer öyleyse bedelini de sizler ödeyeceksiniz, emekçiler değil” diye konuştu.
DAHA FAZLA SÖMÜRÜ VE GÜVENCESİZLİK
İŞKUR Genel Müdürlüğü’nün geçen yıl Ankara-Konya yolunda yeni hizmet binasına taşındıktan sonra Ankara’nın çeşitli yerlerinde 6 ayrı binada hizmet veren İŞKUR Genel Müdürlüğü’nün Ankara Eğitim Merkezi ile birlikte iki ayrı binada hizmet vermeye başladığını kaydeden Meydan, şunları söyledi: “Ancak bina sayısı ikiye inmesine rağmen 32 olan güvenlik görevlisi sayısı 1 Temmuz 2013 tarihinde 42’ye çıkarıldı. Yani 10 özel güvenlik görevlisi daha alındı. Şimdi aynı İŞKUR yönetimi, Ankara emniyetinin en az ’37 özel güvenlik görevlisi çalışması gerekir’ şeklinde görüş bildirmesine ve mevcut koşullarda hiçbir değişiklik olmamasına rağmen 17 özel güvenlik çalışanının fazla olduğuna kanaat getirmiş, bu yılki ihale ilanına 25 güvenlik görevlisi için çıkmıştır. Bu şekilde, halen sayısı 6 olan nizamiyede 1’er görevli bırakılması planlanıyor. Bu mümkün değildir. Çünkü tek güvenlik görevlisi demek, mola sürelerinin, yıllık izinlerinin olmaması demek, yeterli güvenlik tedbiri almamak demektir. İŞKUR bir yandan da kapılarına x-ray cihazları da koymuştur. Birer güvenlik çalışanı ile bu hizmetin verilemeyeceği ortadadır. Mevcut koşullarda 25 görevli ile devam etmek ise yasal süre olan günde 11 saatten, gece 7.5 saatten fazla çalışma demektir. Hesaplamalar ortadadır.”
‘YETİM HAKKI YEMEM’ DİYEN MÜDÜRÜN İCRAATLARI
“BES olarak bu hukuksuzluğun, bu kıyımın önüne geçebilmek için İŞKUR yönetimi ile yaptığımız görüşme sonuç vermemiş, 25 güvenlik görevlisi için çıkılan yeni ihalenin acilen iptal edilerek tekrar 42 kişilik ihaleye çıkılması talebimiz karşılık bulmamıştır” diyen Meydan, idarenin geçen yılki 10 kişilik artırımın hata olduğunu bu yıl ise 42 olan özel güvenlik sayısını 25’e düşürmeye mecbur olduğunu izah ettiğini, gerekçenin ise “güvenlik çalışanı sayısının fazlalığını, kamu kaynaklarının etkin kullanımını, fazla kişi çalıştırarak yetim hakkı yiyemeyeceklerini” gösterdiğini söyledi. Meydan, “Zira, kamu kaynaklarının etkin kullanımından, yetim hakkından dem vuran İŞKUR Genel Müdürünün akla ilk gelen kamu kaynaklarını etkin olarak kullandığı icraatlarını sıralarsak, bunun nedeni daha net anlaşılacaktır. İŞKUR Genel Müdürü, geçen yıl yeni binalarına, yeni makam odasına taşındığı ilk gün makam odasına alınan eşyaları beğenmeyerek, depolara kaldırtmış, özel zevkini yansıtan yeni eşyalar aldırmıştır. Kurum binasının içerisinde dolaşırken, hatta yemekhanede yemek yerken dahi güvenlik emekçilerini ‘özel koruma’ olarak kendisine tahsis etmektedir. Kurumun hizmet araçları, şoförleriyle birlikte, yasal olmamasına rağmen 4 genel müdür yardımcısına makam aracı olarak tahsis edilmiştir” dedi.
‘TAŞERON KALDIRILMALI’ SÖZÜNÜN GEREĞİ YAPILSIN
17 emekçinin işten çıkarılmasının en az 80 kişinin ortada kalması anlamına geldiğini vurgulayan Meydan, “İŞKUR yönetimi tez elden 25 kişilik çıktığı bu ihaleyi iptal etmeli ve tekrar 42 kişilik yeni ihaleye çıkmalıdır. Değil 17 emekçinin, bir tek emekçinin bile keyfi olarak işten çıkarılmasına izin vermeyeceğiz. ‘Taşeronluk kaldırılmalı’ diyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı sayın Faruk Çelik’i de hem İŞKUR’da yaşanan bu kıyımı durdurmaya hem de sözünün gereğini yapmaya davet ediyoruz” diye konuştu.
ASLAN: UYGULAMA HUKUK DIŞI VE SİYASİDİR
Meydan’ın açıklamasının ardından BES Genel Başkanı Fikret Aslan, kısa bir konuşma yaptı. Aslan, İŞKUR’daki bu uygulamanın tamamen hukuk dışı siyasi ve taşeronlaşma zihniyetiyle gerçekleştiğini vurguladı. Genel Müdürlük yetkilileriyle görüştüklerini, 25 kişilik ihalenin iptal edilmesin taleplerini ilettiklerini kaydeden Aslan, BES olarak 17 özel güvenlik görevlisinin işten çıkarılması karşısında mücadele edeceklerini söyledi.
Açıklamanın ardından BES üyeleri, sloganlarla uygulamayı protesto etti.
Haber: ANF