Yazılı bir açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, AKP’nin tekçi-hegemonik zihniyetinin oligarşik faşist bir nitelik kazandığını belirterek, Türk Başbakanı Davutoğlu’nun açıklamalarına dikkat çekti. Davutoğlu’nun son günlerde eylemciler ile HDP, DTK ve DBP’yi hedef alan açıklamalarını “baskıcı ve faşist” şeklinde niteleyen KCK, AKP’nin faşizan politikalarına karşı olan herkesi mücadelelerini daha büyük kararlılıklar sürdürmeye çağırdı. KCK’nin açıklaması şöyle:
“AKP’nin tekçi, üstenci, hegemonik zihniyeti tam da oligarşik-faşist bir nitelik kazanmıştır. Bunu Erdoğan’ın ve Davutoğlu’nun her söyleminde ve pratiğinde görmek rahatlıkla mümkündür.
Erdoğan Kürt halkının varlığı ve özgürlüğü karşısında adeta çılgına dönmüştür. Tahammülsüzlüğü ve saldırgan tutumunu her fırsatta göstermektedir. Fransa Cumhurbaşkanı Hollande ile yaptığı görüşmede ‘nedir bu Kobanê, iki de bir Kobanê’ demesi bunun açık bir kanıtıdır. Erdoğan’a göre Kobanê yerle bir olmalıdır. Kürt halkının varlığı ve özgürlüğü yok edilmelidir. Öyle ki Kobanê’ye duyarlı ve desteğini sunan herkese büyük bir öfkeyle bakmaktadır. Bu zihniyet Kürt düşmanlığı ve savaşta ısrar demektir.
MGK toplantısında ‘çözüm süreci, terörle mücadele için kullanılan bir araçtır’ denilmiştir. Böylece Kürt sorununun çözümü, süreç ve barış konularında şimdiye kadar söyledikleri her şeyin aslında bir yalan ve demogojiden ibaret olduğu itiraf edilmiştir. Zaten bu zihniyet ve yaklaşımlar nedeniyledir ki, Kürt Halk Önderi Reber APO’nun ve hareketimizin büyük bir sorumlulukla, ısrarla ve büyük bir sabırla attığı tüm adımlar AKP tarafından karşılıksız bırakılmış ve boşa çıkarılmıştır. AKP bugüne kadar açık ve somut hiçbir adım atmamıştır.
1 Kasım gününün Kobanê direnişiyle dayanışma ve direniş günü olarak ilan edilmesi son derece önemli ve olumlu bir gelişmedir. Demokrasi ve özgürlükten yana vicdan sahibi herkes dünya ölçeğinde Kobanê’ye ve halkın direnişine sahip çıkmaktadır. Çünkü Kobanê halkının İŞİD faşistlerine karşı gösterdiği direniş sınırların ötesinde, tüm insanlığa mal olmuştur.
Türkiye’de devrimci, sosyalist, vicdan sahibi, duyarlı ve sorumlu güçlerin bu direnişe katılım göstermesi kadar doğal bir şey yoktur. Kürt halkının Kobanê direnişini kendi direnişi olarak görmesini anlamayanlar ancak sadece tekçi, retçi, oligarşik-faşist zihniyet sahibi olabilirler. DBP, DTK ve HDP Türkiye ve Kürdistan halklarına Kobanê direnişine sahip çıkma çağrısını yapmıştır. Bu DBP, DTK ve HDP’nin sorumluluğu gereği olmuştur. Davutoğlu’nun bu konudaki açıklamaları ve yaklaşımı tamamen tehditvari, baskıcı ve faşist niteliktedir.
Davutoğlu “HDP belli ki gelişmelerden ders çıkarmamıştır” demekle 6-7 Ekim serhıldanlarında onlarca insanın katledilmesini yeterli görmemiş olacak ki, gerekirse yüzlercesini daha katlederiz demek istemiştir. Davutoğlu’nun bu açıklaması her şeyden önce de, Kürt ve demokrasi düşmanlığı olmaktadır. AKP’ye göre 1 Kasımda dünya genelinde Kobanê’ye sahip çıkan herkes teröristtir. Güçleri yeterse dünyayı tehdit edeceklerdir.
Ancak Kürt halkı ve dostları demokrasi ve özgürlük mücadelesi sahibi güçler AKP’nin bu oligarşik-faşist yönelimlerine karşı mücadeleyi her alanda ve her düzeyde daha da yükselteceklerdir. Biz de bu temelde tüm devrimcileri, sosyalistleri, Kürdistan’ın dört parçasındaki halkımızı bir devlet partisi olan AKP’nin bu faşizan politikalarına karşı olan herkesi mücadelelerini daha büyük kararlılıklar sürdürmeye çağırıyoruz.”