Engelli Hakları Forumu, Türkiye Sakatlar Derneği ve Altı Nokta Körler Derneği, 30 Kasım Pazar günü Dünya Engelli Hakları Günü nedeniyle, saat 14.00’te Taksim’de eylem yapacak. Eylem için yapılan çağrı şöyle;
***
”Bizler bu ülkenin köle gibi çalıştırılan, öldürülen sakat bırakılan işçileri, açlığa ve sefalete terkedilen işsizleri, yaşam alanları, suyu ve toprağı çalınan köylüsüyüz. Sağlığını kaybeden sağlıkçıları, atanamayan eğitimcileri, paralı, niteliksiz ve bilimsel olmayan bir eğitim sistemine mahkum edilmiş milyonlarca öğrencisiyiz. Her gün dövülen, öldürülülen, sakat bırakılan kadınları, sokaklarında, parklarında koşup oynayamayan beton mahallelerde çocukluğunu kaybetmiş milyonlarca çocuğu, geleceği çalınarak cendereye alınmış, esir edilmiş milyonlarca genci ve yaşarken mezara gönderilen yaşlılarıyız. Biz Türkiye’nin çoğunluğunu oluşturan engellenmiş bir halkız.
En temel insanca yaşama hakkımız olan sağlık hizmeti sermayeye kazanç kapısı yapıldı. Hastane kapılarına yığılan hasta ve çaresiz milyonlar her tedavide ve ilaç alımında katkı payı ödenmek zorunda bırakılıyor. “Sağlık Uygulama Tebliği” ile engellilerin medikal ihtiyaçl karşılanmamaya başlandı. Evet biz her geçen gün sağlıga ulaşması daha fazla engellenen SAĞLIK ENGELLİSİ bir halkız.
Devletin “engelli” saydığı toplum kesiminin %65’I okur-yazar dahi değil. Liseyi bitirme oranı %7 ünüversite bitirme oranı %2. Bu yetmezmiş gibi, sayısı bir elin parmağını geçmeyen özel eğitim kurumları kapatılmaya, şehir dışına sürülerek tasfiye edilmeye çalışılıyor. Parası olana özel okul kapısı gösterilirken, olmayanın okulu elinden alındı. Toplumun tüm kesimleri öğrencisi, öğretmeni ve velisiyle eğitim mağduru. Evet biz her geçen gün eğitime ulaşması daha fazla engellenen EĞİTİM ENGELLİSİ bir halkız.
Her gün sermaye daha fazla semirsin diye güvencesiz çalıştırılan onlarca işçi ölüyor, sakat kalıyor, göz gore gore kronik hastalıkların pençesine itiliyor. Üç kuruş paraya köle gibi çalıştırılan milyonlar insanca yaşayamaz ve beslenemez hale getirilerek hastalıktan kırılıyor. Evet biz her geçen gün güvenli çalışma koşullarına ulaşması daha fazla engellenen İNSANCA ÇALIŞMA ENGELLİSİ bir halkız.
Ülkemizin eşsiz doğası ve tüm yerleşmeleri neoliberal yağmaya açılıyor, Kentlerimiz; kaldırımsız, parksız, susuz, oksijensiz, ruhsuz ve umutsuz beton yığınlarına dönüşüyor. Akarsularımız, denizlerimiz, ormanlarımız, tarım alanlarımız, içine doğduğumuz ve bizi yaşatan doğamız, sermayenin kar hırsı için talan edliyor, kirletiliyor. Evet biz her geçen gün yaşam kaynaklarına ulaşması daha fazla engellenen DOĞA ENGELLİSİ bir halkız.
Ülkemiz ve Ortadoğu’da savaş, terör ve işkence yayılıyor, her gün binlerce insan ölüyor, tecavüze uğruyor, sakat bırakılıyor. Ülkemize sığınan milyonlarca göçmen açlık ve sefalete, kölece çalıştırılmaya zorlanıyor. Evet biz her geçen gün barış içinde yaşama iradesi daha fazla engellenen BARIŞ ENGELLİSİ bir halkız.
Kadınlar, çocuklar, engelliler ve LGBTİ’lere yönelen şiddet, taciz ve ayrımcılık her geçen gün artıyor. Toplumun ruhu bin türlü sapıklık ve hurafeyle kirletiliyor, hasta ediliyor. Evet biz her geçen gün eşit ve özgürce yaşaması daha fazla engellenen EŞİTLİK ENGELLİSİ bir halkız.
5378 Sayılı engelliler kanunu yayınlanan yönetmeliklerle kevgire çevrildi. Sağlık kurulu raporu yönetmeliği neredeyse her yıl yeniden düzenleniyor, engellilere rapor verilmesi zorlaştırılarak Türkiye’deki engelli sayısı düşük gösteriliyor. Evde bakım aylığı ve ve sakatlık maaaşı kriterleri ise giderek ağırlaştırılıyor. Sosyal devlet budanıyor. 5378 sayılı engelliler kanunu ile tanınan 7 yıllık erişebilirlik ve ulaşabilirlik sürecince bir çivi dahi çakmayanlar, getirdikleri öteleme ile engellilerin ev hapsini müebbete çevirdiler. Evet bizler Türkiye’nin çoğunluğunu oluşturan engellenmiş bir halkız.
*30 Kasım’da Engelsiz Türkiye için…*
Biz aşağıda imzası bulunan kişi ve kurumlar, “normal” bir toplumsal düzende sadece fiziksel ve zihinsel olabilecek her türlü farklılığın, bu düzende bir “engel” teşkil ettiğini biliyor ve bunu reddediyoruz.
Bizden kaynaklanmayan bu koşulların, tüm toplumu eşit, özgür ve sağlıklı şartlarda yaşamaktan alıkoyduğunu, engellediğini ve hatta öldürdüğünü düşünüyoruz. Siyasal iktidarlar, insanca yaşam koşullarını sağlayana kadar Dünya Engelliler Günü olan her 3 Aralık haftasında, toplumun, engellenen tüm birey ve kesimleriyle birlikte Taksim’de olacağımızı ilan ediyoruz.
Kurtuluş yok tek başına… Ya hepimiz engelliyiz ya hiç birimiz…
30 Kasım Pazar 14.00’da Taksim’deyiz…”