Samandağ’da SYKP barış mitingi yaptı

Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) 11 Eylül günü Hatay Samandağ’da “Türkiye’de Barış Ortadoğu’da Barış – Cihatçı çetelere geçit vermeyeceğiz” mitingi yaptı. Mitinge SYKP Eş Genel Başkanı Tuncay Yılmaz ile sanatçılar Cevdet Bağca ve Ferhat Tunç katıldı.

Samandağ 75. Yıl alanında 11 Eylül Perşembe günü saat 17.00’de başlayan mitingin açılış konuşmasını SYKP Samandağ İlçe Yönetim Kurulu üyesi Orhan Cabir yaptı. Cabir konuşmasında “Biz SYKP olarak bölgemizde gerçekleştirilen bütün emperyalist oyunları deşifre etmek, bilince çıkarmak ve bölgemizde bu tür oyunlara izin vermeyeceğimizi haykırmak için bu mitingi düzenledik. Alevisi, Sünnisi, Hristiyanı, Yahudisi, Arap’ı, Kürt’ü, Türk’ü ile tek yürek olduğumuzu haykırmak için bir araya geldik. Halkların kardeşliğini slogandan öteye taşımak için, Şam, Musul, Beyrut, Kerkük, Rojava, Bağdat, Lazkiye ve Türkiye halklarının kardeşliğini haykırmak için, bu kardeşliği tüm dünyaya duyurmak için buradayız. Gerici, yobaz, faşist her türlü çete organizasyonuna geçit yok, demek için bu mitingi organize ettik!” dedi.

Daha sonra sözü alan SYKP Eş Genel Başkanı Tuncay Yılmaz konuşmasına İş kazasında ölen işçileri ve Soma’da katledilen maden işçilerini anarak başladı. Tuncay Yılmaz yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:

“IŞİD’e ve IŞİD zihniyetinde olanlara karşı ne yapılması gerektiğini emperyalistler ya da işgalciler değil yine kendi halklarımız en iyi şekilde göstermiştir. Bugün IŞİD çetesinin canice saldırılarını durduran ABD’nin süper teknolojik imkanları değil başta Kürt halkı olmak üzere Ortadoğu halklarının örgütlü mücadelesi olmuştur. IŞİD bugün silahlı güçleriyle Türkiye, Hatay sınırına dayanmadıysa bu en başta Rojava’da, Şengal’de direnen Kürt halkının sayesindedir. Şimdi bu direniş sadece Kürt Halkıyla değil, bölgedeki bütün halklarla beraber devam etmektedir, etmelidir.

“Evet, bizim halklarımız mazlumdur, affetmeyi bilir, aman diliyorsa kendisine vurana bile el uzatır. Ama bizim halkımız zamanı geldiğinde zülfikarı kuşanmasını da bilir! “IŞİD’i ve emperyalistleri bölgemizden defetmek, Ortadoğu’nun bütün kadim halkları ve inançlarıyla beraber barış ve kardeşlik içerisinde yaşayabilmek için yapmamız gereken birinci ve en önemli şey örgütlenmek, örgütlenmek, örgütlenmektir! “Ev ev, sokak sokak, mahalle mahalle, ilçe ilçe, il il örgütlenmeli ve yaşam alanlarımızı, barışı savunmalıyız.”

Konuşmaların ardından Cevdet Bağca ve Ferhat Tunç sahne alarak ezgileriyle kitleye seslendi. Miting türküler, marşlar, halaylarla sonlandı.

****************Miting fotoğraflarını konuşma metninin altında görebilirsiniz****************

SYKP Eş Genel Başkanı Tuncay Yılmaz’ın Samandağ’daki mitingde yaptığı konuşmanın metni aşağıdadır:

Kendisine barışı, kardeşliği, özgürlüğü rehber edinen Samandağ halkı merhaba!

Abdocan’ın, Ali İsmail’in, Ahmet Atakan’ın hemşerileri merhaba!

İnsanlık için, eşitlik ve özgürlük için direnişi bir gelenek haline getiren Mehmet Latifeci’nin dostları, yoldaşları merhaba, ehlen sehlen!

Değerli Samandağlılar keşke Samandağ sokaklarının, kaldırımlarının, binalarının, Kel Dağ’ın, Yayladağı’nın dili olsa da konuşsa! Sizler yıllardır burada, biz Türkiye’nin dört bir yanında AKP’ye, yürüdükleri yolun yol olmadığını anlattık durduk. Cihatçı çeteleri destekleyerek bir yere varılamayacağını, bu yolun barışa, kardeşliğe, eşitliğe çıkmayacağını her fırsatta anlattık. Ama bu gözü dönmüşler caniler üç kuruşluk çıkarları için yüz binlerce insanımızın canına kıyma yolunu seçtiler!

Güya Suriye’ye, Ortadoğu’ya barış getireceklerdi! Güya oralarda demokrasi yoktu ama onlar bizleri demokratikleştireceklerdi! Bu mu sizin demokrasiniz? Bu mu sizin barışınız!

Değerli dostlar emperyalistler tarihlerinin hiçbir anında halklara barış, demokrasi ve özgürlük getirmemiştir. Bu yalanlarla karıştırdıkları her ortama sadece acı, gözyaşı ve kan getirmişlerdir. Bu güne kadar böyle olan bundan sonra neden değişsin!

Şimdi ABD çıkmış, NATO’yu toplamış IŞİD’e karşı ortak mücadele edeceğiz diyor. Onlara söyleyeceğimiz tek şey var “hadi ordan!”

IŞİD’i güya Suriye’deki rejimi yıkmak için kuran kim?

IŞİD’e, El Nusra’ya, El Kaide’ye, ÖSO’ya Lazkiye’de, Keseb’de, Kobani’de, Şengal’de katliam yapsınlar diye her türlü silahı gönderen kim? Cihatçı çeteleri dünyanın dört bir yanından katil toplayabilsinler diye paraya boğan kim?

Emperyalistler bölgedeki yer altı ve yer üstü zenginliklerine el koymak için bölgeyi karıştırmak, savaştırmak, sonra da buraya kurtarıcı gibi gelmek istiyor!

Şimdi de kalkmışlar bugün biz burada barış için toplanmışken onlar Cidde’de yeni savaş ve katliamlar için toplanıyorlar. 13 yıl önce 11 Eylül 2001’de sosyalist sisteme karşı kendilerinin yarattığı El Kaide’nin İkiz Kuleler saldırısını bahane ederek Afganistan’ı tarumar eden ABD şimdi de yine kendi yarattığı IŞİD’i gerekçe göstererek bir kez daha Ortadoğu’da savaş rüzgarları estirmek istiyor. Şii eksene karşı Sünni devletleri, cihatçı çeteleri bir araya getirerek sen bu bölgeye neyin barışını getireceksin ABD? Suriye rejmini güya demokratikleştirmek için ÖSO’yu, El Kaideyi, El Nusra’yı siz yaratmadınız mı zaten? Çekin kanlı ellerinizi artık bölgemizden, döktüğünüz, döktürdüğünüz kan yetmedi mi artık?

AKP de tüm bu kirli tezgahın bölgedeki baş temsilcilerinden biri!

Berkin Elvan’a, Ali İsmail’e, Ahmet Atakan’a terörist diyenler, insanların kafasını kesen, kurşuna dizen, kadınlara tecavüz eden, köleleştiren gözü dönmüş katil sürüsüne “öfkeli Sünniler” diyor!

Tır tır silah gönderdiler insani yardım adı altında! Ajanları, askerleri fink atıyor Ortadoğu coğrafyasında! Barış ve demokrasi getirmek için mi? Tabii ki hayır! Karmaşa ve kaos yaratmak için!

Şimdi cumhurbaşkanı olan Tayyip Erdoğan başbakan olduğu dönemde Esad’ın Alevi – Nusayri oluşunu öne çıkararak, Suriye devletinin Alevi devleti olduğunu öne sürerek cihatçı çeteleri besledi, büyüttü, onlara hamilik yaptı… Arap’a, Kürt’e karşı Türkü öne çıkartan, Şiiye, Aleviye karşı Sünniyi destekleyen zihniyet kalkmış bize “bölücüsünüz” diyor.

Bölücünün başı sizsiniz! Türkiye halklarını böldüğünüz, kutuplaştırdığınız gibi Ortadoğu halklarını da birbirine düşürmek için elinizden geleni yapıyorsunuz.

Oysa biz Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Ermenisiyle, Süryanisiyle, Alevisi, Şiisi, Hıristiyanı, Müslümanıyla, herkes bir arada, kardeşçe, barış içerisinde yaşasın diye mücadele ediyoruz.

Değerli Samandağlılar;

Bugün IŞİD ismiyle öne çıkan katliamcı zihniyet aslında hiç de uzağımızda, sınırlarımızın çok çok ötesinde değil. Kendisi gibi olmayanı canice öldürme hakkını kendinde gören bu zihniyet Koçgiri, Dersim katliamlarında da yanı başımızda değil miydi? Maraş’ta, Çorum’da görmedik biz bu IŞİD zihniyetini? Sivas Madımak oteline sıkıştırdıkları 35 canımızı Allahu Ekber nidalarıyla diri diri yakan ve gün boyu bunu izleyenlerin ne farkı var kafa kesenlerden, kurşuna dizenlerden. O yüzden biz sadece IŞİD’le değil IŞİD’leri yaratan, besleyen, destekleyen bu zihniyetle mücadele etmeliyiz!

İstanbul’un göbeğinde IŞİD büroları açılıyorken, Hatay’da, Antep’te IŞİD militanları fink atıyorken biz IŞİD’e uzaktaki bir tehlike diye bakamayız. IŞİD yanı başımızdadır değerli dostlar, hatta IŞİD’i destekleyen zihniyet bugün iktidardadır!

IŞİD’e ve IŞİD zihniyetinde olanlara karşı ne yapılması gerektiğini emperyalistler ya da işgalciler değil yine kendi halklarımız en iyi şekilde göstermiştir. Bugün IŞİD çetesinin canice saldırılarını durduran ABD’nin süper teknolojik imkanları değil başta Kürt halkı olmak üzere Ortadoğu halklarının örgütlü mücadelesi olmuştur. IŞİD bugün silahlı güçleriyle Türkiye, Hatay sınırına dayanmadıysa bu en başta Rojava’da, Şengal’de direnen Kürt halkının sayesindedir. Şimdi bu direniş sadece Kürt Halkıyla değil, bölgedeki bütün halklarla beraber devam etmektedir, etmelidir.

Ne ABD, ne diğer emperyalist güçler ne de bölgedeki diktatör, gerici rejimler… Bizi kendi örgütlülüğümüzden ve mücadelemizden başka kurtaracak olan yoktur. Evet, bizim halklarımız mazlumdur, affetmeyi bilir, aman diliyorsa kendisine vurana bile el uzatır. Ama bizim halkımız zamanı geldiğinde zülfikarı kuşanmasını da bilir!

IŞİD’i ve emperyalistleri bölgemizden defetmek, Ortadoğu’nun bütün kadim halkları ve inançlarıyla beraber barış ve kardeşlik içerisinde yaşayabilmek için yapmamız gereken birinci ve en önemli şey örgütlenmek, örgütlenmek, örgütlenmektir!

Ev ev, sokak sokak, mahalle mahalle, ilçe ilçe, il il örgütlenmeli ve yaşam alanlarımızı, barışı savunmalıyız.

Konuşmamı sizlerle birbirimize bir söz vererek bitirmek istiyorum. Hep birlikte kavilleşelim. Benimle beraber tekrarlayın lütfen:

Samandağ’da, Hatay’da, Türkiye’de, Ortadoğu’da;

IŞİD’e, AKP’ye, ABD’ye, emperyalistlere karşı;

Kanımızın, canımızın son damlasına kadar barışı savunacağız!

Emperyalistlere, cihatçı çetelere, gericilere, diktatörlere geçit vermeyeceğiz!

Kahrolsun IŞİD, Kahrolsun El Kaide, Kahrolsun El Nusra, Kahrolsun ABD, Kahrolsun Emperyalistler, Kahrolsun AKP!

Yaşasın Halkların Kardeşliği!

 

Tuncay Yılmaz

SYKP Eş Genel Başkanı