HDP: “Hevsel üç beş ağaç meselesi değildir”

hevsel-gezi

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara İl Meclisleri bugün Ankara’da yaptıkları ortak açıklamada; Taksim Gezi Parkı’nda olduğu gibi Hevsel Bahçelerinin de üçbeş ağaç meselesi şeklinde değerlendirilemeyeceğine dikkat çekti.

Saat: 18.30′da, Kızılay’da İnsan Hakları Anıtı yanında, “GEZİ’DEN HEVSEL’E DİRENİŞ SÜRÜYOR” pankartı açılarak gerçekleştirilen basın açıklamasına, HDK ve HDP bileşenlerinin dışında başta KESK ve bağlı sendikalardan yöneticiler olmak üzere pek çok kurumdan temsilciler katıldı.

HDP adına açıklamayı Ankara İl Meclisi’nden Nur Aytemur okudu.

Yıllar boyunca Anadolu ve Mezopotamya halklarına yönelik baskı, zulüm, katliam ve soykırım politika ve uygulamalarının temel amacının Kürtleri yok etmek olduğunu vurgulayan Aytemur; saldırıları sadece kimlik ve kültüre değil, aynı zamanda tarih ve doğaya da yöneldiğini, ancak Kürtlerin büyük bedeller ödeyerek buna engel olduklarını belirtti

Hevsel’de yaşananları değerlendiren Aytemur şunları kaydetti:

“Şimdi de 8000 yıllık bir tarihe sahip olan Hevsel bahçelerini yok etmeye çalışıyorlar. Sekizbin yıldır Dicle’nin hayat verdiği, sekizbin yıldır Amed bedenleri dibinde Dicle’ye hayat veren, sadece bir halkın ve bir şehrin kimliği olmanın ötesinde kentin ciğeri ve yeşili olan Hevsel bahçeleri TOKİ tarafından imara açıldı. Yaşam alanlarımızı ve şehirlerimizi beton yığını haline getirip, dişimiz ve tırnağımızla yarattığımız değerlerimizi ranta dönüştürmek dışında hiçbir mahareti olmayan TOKİ’nin kararı diğer yerlerden farklı olarak sade doğamızı değil kimlik ve kültürümüz ile tarihsel değerlerimizin de yok edilmesi anlamına geliyor. Dememiz odur ki sorun ‘üçbeş ağaç’ meselesi değildir. Gezi’de de değildi, Hevsel’de de değildir. Mesele halka yönelik baskı ve zulüm meselesidir. Mesele bir halkın kimliğinin yok edilmesi meselesidir. Dünya insanlık mirası olarak değerlendirilmesi gereken bir bölgenin katledilerek rant sağlanması meselesidir. Amed’in kimliksizleştirilmesi meselesidir. Dünyanın en uzun ikinci surlarının dibinde gökdelenler yaratarak yozlaştırma meselesidir.

Gezi parkında ağaların kesilip yerine topçu kışlası ve AVM yapılmasından başlayan süreçte sokağa çıkan milyonlar başta olmak üzere tüm halkımıza seslenmek istiyoruz. Gezi’de ağa neyse Hevsel’de de odur. Hevsel’in yok edilmesine sessiz kalmayın. Nasıl ki tercihlerimize, yaşam biçim ve alışkanlıklarımıza ve özgürlüklerimize müdahale edilmesine Gezi’de nasıl izin vermediysek şimdi de Hevsel’in katledilmesine karşı aynı mücadeleyi yürütmeliyiz. Her şey bir yana, doğanın katledilmesi demek insanlığın geleceğinin yok edilmesi demektir. Çünkü doğa yoksa gelecek de yok demektir.”

HDP’ye yönelik saldırılara da değinen Aytemur sadece doğal farklılıkları ve kültürleri değil, aynı zamanda toplumsal muhalefet güçlerini de yok etmeye çalışıyorlar” derken şunları dile getirdi:

“Son günlerde partimiz Halkların Demokratik Partisine yapılan saldırıları hepiniz isliyorsunuz. Urla, İstanbul, Alanya ve Ankara’dan sonra Aksaray’da içinde Eşgenel Başkan ve yöneticilerimizin bulunduğu otobüsümüzü saldırıya uğradı. İçindekiler linç edilmek istendi. Ertesi gün de seçim büromuz ve içindeki arkadaşlarımıza yönelik aynı saldırılar gerçekleşti. Bu saldırıları nefretle kınadığımızı belirtmek istiyoruz. Ayrıca saldırganları adeta koruyan, zımmen de olsa destek olan AKP iktidarını ve ırkçı kasırga yaratarak varolmaya çalışanları uyarıyoruz. Biz Türkiye halklarının özgürlüğü için mücadele ediyoruz. Tarihsel ömrünü çoktan tamamlamış ırkçı-şoven bakiyeleri bizim muhatabımız değildir. Bizi bir çatışmanın içersine çekmeye çalışanların oyununa gelmedik, gelmeyiz. Saldırılarınıza son verin. Aksi takdirde kendimizi ve halkımızı koruma gücümüz vardır. Devam edilmesi halinde gereği her ne ise yapacağımız bilinmelidir.”

Yoruma kapalı