Senin korkun benim davamdır – Oya Yağcı

Kadın duygusal değildir arkadaşım, sadece kapatıldığı ya da gömülmeye çalışıldığı alanın zulmüne maruzdur. Ve binlerce yıldır bu belirleyicilikle başa çıkmanın her yolunu da öğrenmiştir. Savaşacak iradeye de sahiptir.

Bir tek kumpasla baş edemez, insandır.

Senin vicdan dediğin kumpastır.

Unutma ki bir kadında “en inatçı lekeleri” çıkarma azmi, ‘süpürerek’, son toz parçasına da gurbette hissettirme azmiyle yan yanadır. Süpürmenin her halini biliriz biz. Leke gördüğümüze vicdanımızda yurt edindirmeyiz. Sanma ki bu yetenek senin mezar kıldığın evle sınırlıdır. Bize görev biçtiğin her şey bizim binlerce yıllık savaş alanımızdır. Biz süpürgeyle de savaşırız, terlik sektirerek de. Teknoloji en çok bizim içindir. Makine kullanmayı da biliriz. Silah tutmuşluğumuz da vardır. Seninle aramızdaki fark, yaşadıklarımızdan aldığımız derstir. Biz insanlık dersine dirsek çürütürüz ve insanlıktan çıkana felaket olmayı da biliriz.

Yaşadıklarımızı vicdanımıza dert ve de ders etmeyi bildikse, bizi maneviyat dilinle dövemezsin. O maneviyat diline neyin havale edildiğini de en iyi biz biliriz. Biz can veririz, çabamız yaşatmaktır. Sen vermediğin canı almakta arsızsın, onu da biliriz. Canımıza el uzattığında binlerce yılın sabrını öfkeye dönüştürmeyi de biliriz.

Senin kaskatı ruhunu çitiler, senden iz bırakmayız. Ama kadın, ömrünün tüm çitileme deneyimini senin iktidarını aklamaya adayacak da değildir. Sen düşün, karşına aldığının binlerce yıl taşı öğüten sabrı ile yapacaklarını. Gömleği beyazlatana kadar çitilediysek bir bildiğimiz ama baş etmeye yeminli kılındığımız vardı. Senin iktidarını da çitiler, kolalar, gömülesi endama kavuştururuz. Ama aklamayız, biliriz çitilediklerimizin yıpranacağını, senin iktidarına yama dikmeyiz.

Bayan’laştırdığını sandığın, sonuna dek kadındır bunu bil. Fahişeliği de göze alır, militanlığı da. Ne olacağı, senin yıllarca tozu alınmış aklın ve çitilense de çıkmayan lekeli vicdanının bileceği iş değildir. Sen eril aklınla kamusallığını iptal ettiğini sandığın kadının kitlesel çöpü olacaksın. Hep birlikte öğüteceğiz seni. Geri dönüşümün de olmayacak. Kent çöplüklerinde kaderin belirlenecek.

İyi kız kötü kız ayrımın bize sökmez, biliriz ki senin “iyin” cehennemdir bizim iyimize. Senin iyilerinin cennet bildiğine biz gönül indirmeyiz. Biz dünyalıyız, burada alırız hakkımız olanı.

Şeytanlaştırılan, aklı ile baş edilemeyendir. Biz şeytanız da. Fahişe, senin kontrol edemediğindir. Fahişeyiz de. Senin tüm kirli sıfatların bize dosttur. Bizi zamire hapsetmen bunu bildiğindendir.

Ne analıkla savunurum kendimi, ne maneviyatla. Sen ve ben eşitiz. Ama benim insanlığımdır seni de insan katına çıkaran. Senin maneviyatın benim için hücredir. Vicdanla sınanmayan ezberindir o. Senin ahlakının bana çağrısı yoktur. Ben ahlakı yaşarım, sen unutmamak için ezber edersin. Ki ezberine de ihanet edersin.

Bütün hikaye şudur ki, bunca ahmaklığın korkundandır. Ve senin korkun benim davamdır.Işıkları açık tut. Bir gece ansızın gelebilirim.

Ve artık hükümdür: Geleceğim!

Fraksiyon.org sitesinden alınmıştır.

Yoruma kapalı