Siyasette yeni dönem- İsmail Şahin

Rejimin Siyasal İslam eksenli yeniden yapılanması devletin içinde kıran kırana bir savaşı su yüzüne çıkardı. AKP’nin cemaat iş birliği eksenli ittifakı, ABD ile Orta Doğu’da, Kafkaslar’da, Afrika’da yayılmacı eğilimlerin politikasında farklı düşmesiyle yerini çatışmaya bıraktı. Şimdi devletin yeniden yapılanmasının nasıl şekilleneceğini bugünden kestirmek zor ama AKP’nin cemaat ağırlıklı devletteki gücü 17 Aralık’tan sonra ciddi anlamda güç yitirmiş oldu.

AKP hızla cemaat devlet konseptini dağıtmaya dönük adımlar atarken, yeni ittifak arayışlarını da su yüzüne çıkardı. AKP siyasetteki gücünün devletteki karşılığı anlamında yerini cemaat üzerinden kurmuştu. Cemaatin finans-kapital ABD ittifakı Türkiye’ye Siyasal İslam eksenli taşeron rolünün biçildiği zemin üzerine oturuyordu. AKP’nin uluslararası konjonktürde yayılmacı eğilimlerinin onu yeni bir paradigmayla karşı karşıya getirmesi, AKP-ABD-cemaat/finans-kapital ittifakının dağılmasına neden oldu. Şimdi AKP’nin önünde iki seçenek var: ya bu ittifaka teslim olacak siyasi taşeronluğu kabul edecek ya da ABD, cemaat ve finans-kapitale rağmen varlığını devam ettirmeye çalışacak. AKP’nin dillendirdiği yeni ve büyük Türkiye’nin altındaki gerçeğin emperyalist eğilimler taşıdığı çok açık. AKP’nin uluslararası konjonktürde yayılmacı emperyalist eğilimleri, Orta Doğu’da ABD’yle karşı karşıya kaldığı politik tutum, içeride buna uygun yeni bir dizaynı gerektiriyor. AKP iktidara gelirken cemaatin ve ABD’nin desteğini arkasına almıştı.

ABD’nin servis ettiği ihbarlarla devletin asker ağırlıklı gücünü tasfiye ederek ulusalcı çizginin komşularıyla barışçıl sorunsuz politikasına son vermiş ve bunu cemaatin devletteki gücüne dayanarak gerçekleştirmişti. AKP’nin dünyaya dönük attığı her adım ve içerde her 5 senede bir siyasetten güçlenerek çıkan konumu, AKP’yi finans-kapital, cemaat, ABD ittifakını bozacak noktaya getirdi. AKP/ ABD/finans-kapital ittifakı Ilımlı Siyasal İslam konseptine dayanıyordu. Şimdi bu ittifak hızla dağılmaya başlayacaktır. AKP Anadolu Burjuvazisi’nin islami sermayesinden destek alarak ve onu arkasına takarak finans-kapitalle kurduğu ittifak üzerinden iktidara gelmiştir. Gerek islami sermayenin dünyaya hızla açılması ve palazlanması gerekse AKP’nin Pan-İslamist yayılmacı eğilimleri finans kapitalle arasındaki gerilimi hızla tırmandırdı. AKP’nin ABD’ye rağmen yayılmacı eğilimleri ve finans-kapitali açıkça tehdit eden siyasi ve ekonomik tutumu ipleri kopma noktasına getirdi. Siyasal İslam konseptine dayanan ittifakın bozulması yalnızca ABD’nin Büyük Orta Doğu Projesi’nden vazgeçmesiyle bozulmadı tam tersine AKP’nin Siyasal İslam ekseninde uluslararası emperyal bir güç olma hevesini tırmandırması ittifakın yıkımına neden oldu.

AKP beğenilsin beğenilmesin içerde milli eğilimleri de barındıran Anadolu sermayesinin siyasal gücüdür. Her ne kadar finans-kapitalin isteğiyle gelse de esas olarak yoksul insanlarla ve Anadolu sermayesinin desteğiyle bu noktaya gelmiştir, şimdi her ne kadar Anadolu sermayesinde cemaatin etkisinden dolayı çatlaklar ortaya çıksa da büyük oranda buradan gelen destek sürmektedir. AKP’nin Anadolu sermayesinin yayılmacı eğilimlerinin isteği doğrultusunda attığı her adım, ABD/finans-kapital/ AKP ittifakının sonunu getirdi AKP Anadolu burjuvazisinin milli eğilimleriyle finans kapitalin emperyalist hedeflerini sonuna kadar götürmek isterken, ABD’yle orta doğuda karşı karşıya geldi. ABD’nin finans- kapitalin kulağını çekmesi ve doğrudan 17 Aralık’ta bir darbe girişimine kalkışmasıyla ipler kopma noktasına geldi. Buna rağmen finans-kapital ciddi anlamda bir başarı sağlayamamıştır. AKP askeri sanayide hızla yerli üretime girerek ve Suriye’deki savaşa fiilen müdale ederek yayılmacı eğilimlerinden vazgeçmeyeceğini açıkca gösterdi. Şimdi güçler dizilişi yeni ittifak arayışlarını beraberinde getirecektir. AKP devletteki paralel gücü yeni çıkarılan kanunlarla tasfiye etmeye çalışırken fiilen bunun adımlarını atmaya başlamış, polis teşkilatında, yargıda yeni atamalara giderek durumu alehine çevirmeye çalışmaktadır. Askeri gücün tasfiyesinde görev almış savcıları yerinden ederek ve tutukluluk sürelerini 5 seneye çekerek askerleri salı vermiş, düşmanımın düşmanı dostumdur siyaseti burada da tecelli ederek cemaate karşı askerlerle ittifak arayışına girişmiştir. ABD, finans-kapital/cemaat/CHP ittifakını güçlendirmeye çalışırken, AKP de askerlerle yeni ittifak arayışını zorlayacaktır. Kıran kırana bir savaşın içeride süreci nasıl yönlendireceğini kestirmek bugünden zor ama velev ki AKP başarılı olursa çok yeni bir döneme girilecektir. Şu an bir ihtimal olmakla birlikte NATO üslerinin kaldırılmasından tutun da Mısır’a, Suriye’ye askeri müdahale seçeneğinin de yer aldığı yeni ittifaklar ortaya çıkacaktır.

Yoruma kapalı