2007/2008 krizi, finansal bir kriz olarak başladı, hızla küresel bir krize dönüştü. Kriz, sistemik bir karakter taşıyarak, multi bir kriz şeklinde gelişti. Farklı evreler geçirdi, kriz kendini “uzun” ve “büyük durgunluk” şeklinde dışa vuruyor. Giderek, yıkıcı etkisi yayılıyor.
Kapitalizmin (yıkıcı rekabete, sürekli ve maksimum kâr arzusuna dayanan) doğası kesintisiz işliyor. Krizin en önemli tetikleyicisi olan spekülatif amaçlı kullanılan türev ürünler, 7 yıllık süreçte yine inanılmaz boyuta yükseldi. 2007/2008 krizine yol açan aşamayı geçti.
Kapitalist mimarinin ana ekseni, finanslaşma
2008 sonrası krizin yarattığı yıkıcı sonuçlar, türev ürünlerin azalmasını beraberinde getirmişti. Küresel düzeyde reel sektörde önemli problemler yaşanmasına karşın, bir kaç yıl içinde yeni bir finansal tsunamiye yol açacak gelişmeler yaşanmaya başladı. Kapitalizmin işleyiş yasaları hükmünü göstererek, finansal inovasyonlara (yeniliklere) hızlı geri dönüşler görüldü.
2008 yılında 55 trilyon dolara bulan dünya GSYH’ye karşı, türev ürünler (spekülatif amaçlı finansal araçlar) dünya hasılasının 10 katına ulaşmıştı.
Son veriler durumun yine çok kritik bir noktaya geldiğini gösteriyor. 2013 yılı sonunda dünya GSYH’si 74 trilyon dolara buldu. Buna karşı türev ürünler 710 trilyon dolara çıktı.
Kapitalist-emperyalist sistemin bugün ulaştığı entegrasyon düzeyi ve derinliği, küresel finans piyasalarının her hangi bir yerinde baş gösteren finansal bir dalgalanmanın, sistemik bir risk yaratmasına yol açmaktadır. Türev ürün piyasalarında oluşan balon, finansal bir tsunami riskini artırıyor. Kapitalizmin organik krizi yeni evrelere girerek sürüyor. Olası bir finansal tsunami “büyük durgunluğu”, yıkıcı faza dönüştürebilir. Şartlar ve gelişmeler bu olasılığı artırıyor.