Hatay’a kaçak yollarla Kilis üzerinden mülteci olarak gelen 30 yaşındaki Ahmet isimli savaş mağduruyla röportaj yaptık. Ahmet Suriye’nin Halep şehrinde yedek parça üreten bir fabrikada çalışıyordu.
Türkiye’ye nasıl geçiş yaptın, sınırlar ne durumda?
Öncelikle sınırlar delik-deşik. Tellerin hepsi kopmuş ve artık parayla geçiş yapılıyor. Ben Kilis tarafından geçtim. Antep-Kilis sınırı 7-8 aydan bu yana ÖSO’nun elinde. Geçişler o günden beri parayla yapılıyor. Bir kişi bile sınırdan parasız geçemez. 1000-1500 Suriye Lirası ödemek zorundasın. Ben 1500 S. Lirası ödedim.
Peki, geçiş yaparken Türkiye askerleriyle karşılaştın mı?
Karşılaştım, herkes karşılaşıyor. 100 kişilik gruplar halinde geçişler oluyor. Türkiye ordusu kesinlikle hiçbir şey yapmıyor, sorgulamıyor. ÖSO’nun da para karşılığında geçiş yaptırdığını biliyor ve gözünün önünde oluyor.Askerler bu durum karşısında konuşmuyorlar, ses çıkarmıyorlar. Bu da anlaştıklarının göstergesidir.
Şu an Suriye’de durum nasıl?
Halep’te üç köy Nubbal, Zahra, Fuaa şu anda abluka altında. Bu köylerde Şii’ler yaşıyor. Terrafaa,Biyanun ve Azzez Köyleri’nden top atışları yapılıyor. Ablukaya alınmış köyleri terk edenler zaten hemen yakalanıp öldürülüyor.
Savaştan önce Suriye’de durum nasıldı? Mezhep ayrımcılığı var mıydı?
Hayat standartları çok uygundu. Her şey çok ucuzdu. Bu yüzden dışarıdan bir çok insan alışverişe Suriye’ye gelirdi. Rahat ve mutluyduk. Mezhep ayrımcılığı ise kesinlikle yoktu. Zaten nüfus cüzdanlarımızda Suriyeli yazardı. Kimlik kartlarımızda mezhep hanesi yoktur. Hükümet’te her din-mezhep ve millet temsil edilir.
ÖSO’nun kimliklere bakarak insan öldürdüğü iddiası için ne diyorsun?
Kimliklerde o kişinin hangi şehirde yaşadığı yazıyor. Katliamları şehirlere göre yapıyorlar. Mesela Alevilerin yoğun yaşadığı Lazkiye, Kesab gibi şehirlerin ismi kimlikte yazıyorsa kimlik sahibini direk öldürüyorlar.
Muhalifler kadın ve çocuklara nasıl davranıyor?
İşkence uyguluyorlar. Hatta kadınların durumu daha vahim. Alevi kadınlara tecavüz edip işkenceyle öldürüyorlar. Tecavüz ederken de, eşinin elini kolunu bağlayıp ona zorla izlettiriyorlar. Aynı saldırılar Arap Hıristiyanlar ve Ermeniler için de söz konusu oluyor. Ermeni bir arkadaşımın eşi güzel diye tekbirlerle zorla alıkoydular .“Komutanımıza hediye edeceğiz” dediler. Alevilerin kutsal mekanlarına saldırıp paramparça ediyorlar. Örneğin Şam’da bulunan İmam Hüseyin’in kızının mezarına bile saldırdılar.
Türkiye hükümetinden talepleriniz var mı?
Elbette var. Bizler ülkemize dönüp eskisi gibi yaşamak istiyoruz. Ancak bu durumda mümkün değil. Bu durumun böyle devam etmesinin tek sebebi Türkiye Hükümeti’dir. Türkiye sınırı delik deşik, teröristlerin elinde. Sınırdan ciddi paralar kazanıyorlar ve silah yardımları oluyor.
Erdoğan istediği kadar, biz silah yardımı yapmıyoruz, desin Suriye halkı ve Suriye’nin komşuları gerçekleri biliyor. Suriye halkını kandıramaz. Bu yüzden gerçek anlamda sınırları eski haline çevirmesini ve teröristlere yardım edilmemesini istiyoruz. Ülkemize dönmek için oradaki şiddetin bitmesi şart.
Siyasihaber.org / Antakya