Protestolar altında Dersim’e gelen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Dersim katliamına dair Meclis kürsüsünden sarf ettiği sözlerini kentte de sürdürüp “1937 ve 38’de Tunceli’de olan olaylar isyandır. Ve bu isyana kalkışanlar bölücü terör örgütüdür. Hiçbir ahlaksız sürece müsamaha gösterilemez” dedi. Ziyaretine yönelik protestolarda ise Bahçeli’ye “Dersim kaledir, sefer olur ama zafer olmaz” mesajı verildi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Dersim’e gerçekleştireceği ziyareti protesto etmek ve valiliği yürümek isteyen kitleye polis saldırdı. Yürüyüş için Sihenk (Atatürk) Mahallesi’nde bulunan Çarşım Market’in önünde bir araya gelen binlerce kişi buradan valiliğe doğru yürüyüşe geçmek istedi. “Dersim aslanlar yurdudur, tilkiler giremez” ve “Dersim kaledir, sefer olur ama zafer olmaz” yazılı pankartlar açıldı.
Yürüyüşe geçen kitleye polisin gaz bombaları ve tazyikli suyla müdahale etmesinin ardından kitlede polise havai fişek ve taşlarla karşılık verdi. Kısa süre devam eden çatışmalar sırasında DBP Dersim İl Eş Başkanı Ergin Doğru da polislerce darp edildi.
Kitlenin bekleyişi devam ederken, ziyaret öncesi 10 ilden kente getirilen binlerce çevik kuvvet polisi ile kent ablukaya alındı. Valiliği’nin bulunduğu Atatürk Mahallesi’nde de çok sayıda çevik kuvvet polisi, zırhlı araçlar ve TOMA’larla Bahçeli’nin güvenliğini sağlamak için konumlandırıldı.
Fırın ve eczaneler dışında hiçbir esnafın kepenk açmadığı kentte protestolarla karşılandığı kente gelen Devlet Bahçeli ise programı kapsamında önce Dersim Valiliği’ne gitti. Bahçeli’nin valiliğe girişi sırasında partililer tarafından Bozkurt” işareti yapılıp, “Devletin başına Devlet gelecek” sloganları atıldı. Elazığ’dan gelen partililer eşliğinde valilik binasına giren Bahçeli, Şeref Defteri’ni imzaladı. Bahçeli, sonrasında ise kendisi ile görüşmek üzere Vali Osman Kaymak’ın makamına geçti. Ziyaret sırasında içeriye basın mensupları alınmadı.
Ziyaret sonrası Bahçeli, valilik binasının bahçesinde konuşma yaptı. Bahçeli’ye kendisini Dersim’e gitmeye davet eden Başbakan Ahmet Davutoğlu’na yönelik olarak buradan “Bizim gidemeyeceğimiz yer yoktur. İşte buradayım. Biz ne insanımızdan cayarız ne vatanımızdan vazgeçeriz. Biz ne hıyanetten korkar ne haram yiyenlerden çekiniriz. Bunlar bizim için davamızın ana ilkeleridir” sözlerini sarf etti. MHP’de mangal gibi yürek, devasa gibi cesaret olduğunu dile getiren Bahçeli, “Sığ zihniyetlerin bizimle çıkışması mümkün değildir. Özür lobisi kurmak barışa katkı sağlamaz. Dünyanın neresinde olursa olsun halkının güvenini almış bir devlet, ülkenin her yerinde güvenliği sağlamalıdır” dedi. Bahçeli, bu sözlerinin ardından iç ve dış mihraklara karşı uyanık olunması gerektiğini söyledi.
Dersim katliamına dair Meclis kürsüsünden sarf ettiği sözlerini kentte de sürdürüp “1937 ve 38’de Tunceli’de olan olaylar isyandır. Ve bu isyana kalkışanlar bölücü terör örgütüdür. Hiçbir ahlaksız sürece müsamaha gösterilemez” diyen Bahçeli, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Biz buraya sizlerle gönül birliği için koştuk. Tuncelililerle aramıza provokasyon koymak isteyenleri engellemek için koştuk. Şimdi Başbakan ne yapacaktır. Tarihteki hiçbir Türk devleti kimsenin karşısında diz çökmez, diz çökseydik, el öpseydik, bağımsızlığımızdan bahsedemeyeceğimiz gibi Tunceli gibi bir ilimiz de olmayacaktı. Etnik aidiyeti, mezhebi ne olursa olsun vatanımız birdir, acımız sevincimiz birdir. Büyük Türk milleti hepimizin iftiharıdır. Bu topraklar bu vatanın ayrılmayacak bir parçasıdır. Kardeşçe yaşamak varken el ele, gönül gönüle Allah’ın nimetlerinden sahiplenmek dururken içimizi karıştırmak isteyenlere niçin göz yumalım.
Pir Sultan Abdal’a yarın mahşerde ne diyeceğiz. Yavrusunu kaybetmiş bir koyunun dahi feryadını ciğerinde duymuş Pir Sultan Abdal hepimizin kutup yıldızıdır. Hz. Hüseyin hepimizin içindeki yas ve acıdır. Hz. Ali bizimdir, insanlığa istikamet vermiş 12 imam her şeyimizdir. Allahımız, peygamberimiz, kıblemiz bir. Dinimiz, dilimiz, geleceğimiz bir ve aynıdır. Başbakan’ın korku istismarını yarıp muhabbet deryasından kana kana içmek için sizlerin konuğu olduk.” Bahçeli bu sözlerinin ardından konuşmasını da “Ne mutlu Türküm diyene” diyerek noktalayarak bitirmesi dikkat çekti. (DİHA)