Ekoloji Meclisleri kuruluyor

Yaşam ve yaşam alanları için mücadele edenler, Ekoloji Meclisleri’ni kurarak kentlere, meydanlara, kültürlere sahip çıkacak. Bir çok doğa ve ekoloji örgütünün imzacısı olduğu bir basın açıklaması yaparak Ekoloji Meclisleri’nin kuruluş çağrısı yapıldı.

Ankara’da 6 Aralık 2014 günü Tüm-Bel-Sen Genel Merkezi’nde bir araya gelinerek Ekoloji Meclislerinin ilk toplantısı gerçekleştirilecek.

Basın Açıklamasının tam metni şöyle:

Basına ve Halklara 
İl, İlçe ve Bölgelerde Ekoloji Meclislerini kuruyoruz

Bugün yaşadığımız ekolojik felakete gidişin nedeni, doğanın kendini yeniden üretmesine engel olacak biçimde sadece tüketim amaçlı üretim, büyüme içtepisinin yön verdiği sınırsız hammadde ve enerji ihtiyacı ile yapılan saldırılardır. Sermaye ve iktidarların, kar ve rant için “benden sonrası tufan” anlayışı ile doğaya yaptığı saldırılar sonucunda felaketler peş peşe geliyor; seller, kuraklıklar, dondurucu soğuklar, toprağın ve suyun zehirlenmesi, bizim dışımızdaki türlerin yok olması sadece birkaç örnek. Sınırlı bir gezegende yaşıyoruz ve bu durum “sürdürülemez”.
Ülkemizdeki duruma bakarsak; son yıllarda yaşam alanlarının sermayenin emrine sunulması, şirketlerin kendi krizlerinden çıkışları için fütursuzca yöneldikleri bir yoldur. Enerji şirketlerinin tamamının önemli sermaye gruplarına peşkeş çekilmesi bir tesadüf değildir. Sermayeye 49 yıllığına ulufe olarak dağıtılan su ve suyun aktığı havzası, baraj, maden vb. projelerle hem yörede yaşayan insanları, hem de doğal yaşamı yok etmektedir. Soma, Yırca da termik santral, kömür madenleri ile yaşanan cinayet ve katliamlar Karadeniz’de, Mezopotamya’da ve diğer bölgelerde tüm derelerin üzerine yapılan HES’ler ya da Akkuyuda, Karadenizde anlaşmaları yapılan nükleer santraller sadece küçük birer örnektir. İktidar, sermayenin bu hedefine ulaşmasında, yaptığı “yasal” düzenlemelerle, var olan doğal ve tarihi sit ve koruma kararlarını kaldırarak destek olmakta, doğal varlıkların tamamını yok etmekte kararlı görünmektedir. Suyu ticarileştirerek satmak için tüm ülkeye kanallar döşenmiştir, Kıbrıs’a aktarılan su bunun bir örneğidir. Daha fazla enerjiye ihtiyacımız olduğu yalandır, amaç, kurulan enerji nakil hatları ile enerji ihracından para kazanmaktır. Yani, iktidar “halkın kullanımı” için değil “sermayenin kullanımı” için düzenlemelerini tamamlamıştır.

Ekolojik talan kentlerde de son hız devam etmektedir. Sadece İstanbul’da yapılanlarla tüm ülkeyi özetlemiş oluruz. Ormanı kalmamış, sonucunda iklimi değişmiş, suyu kalmamış bir kent haline gelen İstanbul için, başka yerellerin Istranca’nın, Melen’in suyunun alarak , suyunu aldığı vadilerde yaşamın yok edilmesi pahasına, taşıma suyla değirmen döndürmeye çalışan bir iktidar var karşımızda. Son oksijen alanlarımız Kuzey Ormanları, iktidarın “çılgın projeleri” 3. Köprü, 3. Havalimanı, Kanal İstanbul, “kentsel dönüşüm” adı altında riskli alan ilan edilerek elimizden alınan mahallelerimiz, ya AVM ya da otel yapılacak tarihi ve kültürel varlıklarımız, Haydarpaşa, Emek Sineması, Gezi Parkı, hepsi rant ve kar uğruna yok edilmektedir.

Bu uygulamaları kabul etmeyen yaşam savunucularının, hukuksuzluğu hukuk haline getiren iktidarın karşısında, nükleer santral, siyanürlü altın, HES, termik santral gibi, geleceğimizi karartan projelere karşı direnen, suların ticarileştirilmesine karşı duran, RES ler , Enerji nakil hatları , yayla yolu yapımına için ormanları, meraları, zeytinlikleri korumak için mücadele eden, yargı kararlarının uygulanmasını isteyen yerel direnişlere hukuk dışı yöntem ve uygulamalarla bastırılmaya çalışılmaktadır. Hukuk ihlallerinde artık “doz aşımı” söz konusudur. Suyu, yaşamı, yaşam alanlarını, vadisini, deresini, merasını, ormanını, evini, meydanını, sermayeye teslim etmemek için verilen mücadeleler terör eylemi kapsamına alınmıştır. Anayasa’da bir yurttaşlık görevi olarak tanımlanan, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını savunmak fiilen suç haline getirilmiştir.

Geçimlik tarım, hayvancılık yapan çiftçinin yada kent yoksullarının hayatlarını altüst eden, doğal alanları yok eden, kamusal alanları özelleştirerek bağlarını koparan, bu saldırgan sürece dur demekten ve karşısına dikilmekten başka çaremiz yok. Ne yaparlarsa yapsınlar yaşamı ve yaşam alanlarını savunan hareketler, artık bu topraklarda kendi geleneklerini yaratmaya başlamıştır. Geleceğimiz için, ekoloji ve demokrasi mücadelesini birlikte yürüteceğiz. Kentlerimiz için ve doğal varlıklarımız için mücadele edeceğiz. Mücadele deneyimleri göstermiştir ki; halk sahip çıkarsa şirket-devlet ortaklığı doğal alanlara giremiyor ve kaybediyor, tıpkı Gezi deneyimimizde olduğu gibi. ne mahkemeler ne de yürütmeyi durdurma kararları sermaye- iktidar ortaklığının talanını durduramıyor
İktidar ve sermayenin yalanına, doğanın talanına karşı, heveslerimizi ve nefeslerimizi birleştirmek zorundayız.

Doğa ve yaşam için başka bir dünya mümkün şiarı, ile ülkenin her yerinde süren mücadeleleri, birarada, iktidar- sermaye ortaklığının karşısında örgütlü bir güç olarak, deneyimlerimizi birleştirmeye, dayanışmayı büyütmeye, yaşam mücadelelerimizi ortaklaştırmaya kararlıyız. Ekoloji Meclisini kuruyoruz

Bizler Anadolu’nun her köşesinde yaşamı ve yaşam alanlarını koruyanları, mücadeleyi büyütmeye birlikteliğe davet ediyoruz.

Yaşam ve yaşam alanları için mücadele edenler; özgürlüğü savunanları, suların satılmasına karşı olanları, derelerin özgür akması için mücadele edenleri, ormanların, meraların, tarım alanlarının talan edilmesine karşı direnenleri. Kentine, meydanlarına, kültürüne sahip çıkanları meclislerine davet ediyor.
Bu davet bizim
.
İlk buluşmamız Ankara’da 6 Aralık 2014 de Tüm Bel Sen de
Ekoloji Meclisi

Çağrıcı kurumlar (alfabetik sırada)

Çanakkale Emek Gençliği
Çanakkale Tıp Öğrencileri Kolu(TÖK)
ÇMO İstanbul Şubesi
Demirci Köyü Doğa Platformu
Dersim Kültürel ve Doğal Mirası Koruma Girişimi
DOĞADER
Edirne Su Yaşamdır Platformu
EGEÇEP
Erzin Çevre ve Tarihi Varlıkları Koruma Derneği
HDK Ekoloji Meclisi
HDK Gençlik Meclisi
HDK Sağlık Meclisi
Kangal – Bakırtepe Çevre Platformu
Karaburun Yayla Köyü Çevre ve Keçi Koruma Platformu
Karaman Çevre Dostları Hareketi
Loç Vadisi Koruma Platformu
Manisa Çevre ve Yaşam Platformu
Murgul Siyanüre Hayır Platformu
Ordu Doğa ve Yaşam Alanlarını Koruma Platformu
Peri Suyu Koruma Platformu
Senoz Vadisi Koruma Platformu
TURÇEP (Turgutlu Çevre Platformu)
Ünye – Fatsa Doğa Koruma Platformu
Yeşil Direniş
Yeşilırmak Tozanlı Çevre Platformu
Yeşil Öfke Ekoloji Kollektifi

Related Articles

  • Ekoloji Meclisi 1. Genel Kurulu yapıldı
Hakan Deniz
Ağla Küba ağla
Hakan Deniz