İHD Kadın Hakları Komisyonu: “Orada dur Başbakan”

2013-07-20-ihd’den-elektrik-kesintilerine-tepki

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Kadın Hakları Komisyonu, “Şimdi de kadın hareketinden rol mü çalıyorsunuz?” diye sorarken, Başbakan Erdoğan’ın kadınlara ilişkin yaptığı açıklamalara tepki gösterdi.

Ülkeyi yönetenlerin başı ne zaman derde girse ilk kapılarını çaldıkları konunun kadın meselesi olduğu belirtilen açıklamada, “Ucuz iş gücüne, başka ülkelere ölüme gönderilecek gençlere ihtiyacı var ise kadınlara sesleniliyor. Her konuşmasının sonunda üç çocuk istiyor. Üç çocuk da yetmedi dört, dört de yetmedi beş çocuk oldu. İstenen çocuk sayısı her geçen gün artıyor. Erdoğan bu demeçleri ile kadınları bir çocuk doğurma makinesine dönüştürmüş, değersizleştirmiştir. Tabii erkek egemen devletin başbakanı Erdoğan’ın kadınların bedenlerine el koyma çabası çocuk istemekle kalmadı, arkasından kürtajın yasaklanması, kadınlara yaşam alanı olarak evlerin gösterilmesi, rol olarak anneliğin yüceltilmesine tanık olduk” denildi.

“Kadının beyanı esastır” ilkesi için yıllarca verilen mücadeleyi görmezden gelerek, bu ilkeyi kendi politik çıkarları doğrultusunda diline pelesenk ettiğini belirten İHD Kadın Hakları Komisyonu, gündeme Kabataş olayı olarak düşen olayın politika malzemesi haline dönüştürüldüğü hatırlatılan açıklamada, şunları kaydetti: “Her konuşması ‘başörtülü kardeşimiz’ diye başlamaktadır. Bu sesleniş ile gerçekliği olmayan olay üzerinden başörtü ve mağduriyetlikleri eşitlemekte, yıllar önce iktidara yürürken kullandıkları başörtüsü mağduriyetine (artık aşılmış olan) bir kurtuluş umudu ile sarılmaktadır. Aynı zamanda kadın hareketinin mücadelesini değersizleştirmeye, görünmez kılmaya çalışmaktadır. ”

İHD Kadın Hakları Komisyonu, açıklamasında Erdoğan’a şu soruları yöneltti: “Binlerce kadın tacize, tecavüze uğradığını beyan ettiğinde, mahkemelerde ‘rızası vardır kararları çıktığında, Münevver Karabulut cinayetinde suçlu yargılansın demek yerine’ ‘kızınıza sahip çıksaydınız’ dediğinizde, mahpustaki kadınların koğuş camları mahrem diye siyaha boyandığında, kadınlar, normal doğum olsun diye sezaryen yapılmadığı için doğum masasında öldüğünde, Güldünya, Kader, Sevim adı sayfalar sığmayacak kadar çok olan kadınlar en yakını olan erkekler tarafından öldürüldüğünde, şiddet gördüğünde destek alması için resmi onay, nikahlı olmak şart koşulduğunda, yaşlı adamlar, para karşılığı Suriyeli genç kadınları satın almak için kamplara gittiğinde, kadın diye güvencesiz çalıştırıldığında neredeydiniz?

Erkek egemen, kadınları metalaştıran politikalarınızın rolünü hiç düşündünüz mü?

Şimdi de kadın hareketinden rol mü çalıyorsunuz?”

Başbakan Erdoğan’a “Orada durun” diyen İHD Kadın Hakları Komisyonu, “Söz ‘Kadının beyanı esastır’ ilkesine geldiğinde sözü kurması gerekenler konuşsun” dedi.

Yoruma kapalı