ABD uçaklarının IŞİD liderlerinin içinde olduğu konvoyu 7 Kasım’da Musul yakınlarında ve Enbar’da vurduğu açıklandı. Ardından IŞİD Lideri Ebu Bekir Bağdadi’nin de içinde olduğu çok sayıda liderin öldüğü iddiaları döküldü. Akıbeti net değil, ancak bölge güçleri karadan, ABD, Fransa, İngiltere, Danimarka, Avustralya, Belçika, Hollanda, körfez ülkelerinin havadan hedef aldığı IŞİD’in komuta kademesi neden büyük riski göze alıp bir araya toplandı?
Birçok faktör etkili oldu. Ve Federe Kürdistan’lı kaynaklardan aldığım çarpıcı bir “iç idamlar” iddiası var. Birazdan oraya geleceğim.
Önce diğer etkenler. IŞİD Kasım 2014’te hem Irak’ta hem Rojava’da öyle ağır darbeler aldı ki yön tayini ve risk stratejisi konusunda bocaladı. Kobane’de ekim sonu kasım başından itibaren inisiyatif YPG-YPJ güçlerine geçerken IŞİD’in geri çekilmeleri oldu. Gire Spi’ye (Til Abyad) komşu Serekaniye cephesinde hamle yapan YPG-YPJ güçleri IŞİD’in elindeki onlarca yerleşim yeri özgürleştirdi. Süryani Askeri Konseyi (MFS), Sutoro (Süryani Asayiş Milisleri) ve YPG; Tile Hemis’teki operasyonlarında Til Maruf, Reya, Şermuk, Hareke, Ebu Xazaf, Ebu Xesayb’ın da aralarında olduğu yerleşim birimleri özgürleştirildi.
Bağdat’ın kuzeyinde Irak’ın en büyük petrol rafinerisinin de olduğu, haziranda işgal ettiği Selahattin Eyaletine bağlı Beyci ilçesinde İran güçleri destekli Irak güçleri karşısında geriledi. Ramadi’ye yakın Hit’te zemin kaybetti. Musul’un petrol nahiyesi Zumar’dan çıkarıldı. İran askerleri ve Saddam Hüseyin güçlerine karşı kurulup bugün IŞİD’e karşı modifiye edilen Bedir Tugayları gibi Şii gönüllü güçlerle birlikte savaştığı Enbar vilayetine bağlı Felluce’ye yakın Amiriyyet-ul Felluce, Duvelibe, el-Mahasine ve el-Medarih bölgelerini IŞİD kaybetti. IŞİD, Enbar vilayetinde Sünni Elbu Nemr (Bunmer) aşiretini son süreçlerdeki çatışmalar sırasında Bağdat yönetimine destek vermekle suçlayarak yüzlerce üyesini toplu infaz etmişti. Bölgedeki kaynaklar, IŞİD’in son günlerde aşiret ve ordu tarafından püskürtüldüğünü söyledi.
Irak’taki operasyonların esas sürükleyicileri eski Baas komutanları, Rojava’dakiler tecrübeleri yüksek eski Çeçen unsurlar olsa da kaybetti. Üstüste gelen bu yenilgiler IŞİD kurmaylarını panikletti. Gidişatın sorumluları aranırken liderler buluştu. Burada yazının başında belirttiğim iddiaya geliyoruz. İddialara göre IŞİD liderlerinden bazıları, Bağdat hükümetine bilgi sızdırmakla suçlandı, haklarında hüküm verilecekti. Yani üst düzey toplantıların sebeplerinden biri bu.
Ve Iraklı komutanlara idam:
Bu noktada sözü Federe Kürdistan’da bulunan, temmuz ayında IŞİD’in Süryanileri tehcir fetvası çıkardığını dünyaya duyuran isimlerden olan Yurtseverler Birliği Partisi Politbüro üyesi Şerbil Hannan’a bırakacağım. Hannan, çarpıcı bir bilgi verdi.
Hannan IŞİD’in bazı komutanları idam ettiğini kaydetti. İdam edilen üst düzey yöneticilerin eski Baas subayı olduğunu kaydeden Süryani siyasetçi Hannan, Irak hükümetiyle iş tutmalarının gerekçe gösterildiğini vurguladı. “Ebu Bekir Bağdadi 4 Iraklı komutanı idam etmiş” diyen Hannan, örgütün bölünebileceğini ifade etti: “IŞİD’in içindeki Iraklı komutanlardan 4 tanesi idam edilmiş. Üst düzey komutanlar bunlar. İhanetle suçlamışlar. Irak hükümetine bilgi sızdırmakla suçlamışlar.”
Ne zaman olmuş bu gelişme? Hannan, 7 Kasım Cuma günü ABD koalisyonunun IŞİD liderlerine hava saldırısıyla aynı zamana denk geldiğini söyledi: “Aynı gün olmuş, hava saldrısından önce olmuş.” Hannan, aldıkları bilgilere göre Bağdadi’nin idamlarla birlikte lider kadroda Iraklılara yer verilmemesi kararı aldığını da söyledi.
Türkiye de müdahil olur mu?
Bağdadi’nin öldüğü iddiaları da doğruysa IŞİD’i ne bekliyor? 9-11 Haziran’da Musul’u işgal sonrası elde ettiği silah ve paralarla özgüveni artan ve 29 Haziran’da hilafet ilan edip IŞİD’in adını da İslam Devleti olarak değiştiren Bağdadi’nin öldüğü netleşirse yeni “halife” kim olur? Hannan, örgütte çelişki yaratmamak için Iraklı ya da Suriyeli birinin seçileceğini söylüyor. Ağırlığın Iraklılardan yana olmasını beklediklerini belirtiyor ve ekliyor: “Türklerin adayları olur bunların içerisinde. Türklerin de bir halifesi olabilir.”
Anlaşılan gelişmeler Türkiye siyaseti için de turnusol olacak.
(Özgür Gündem – 12 Kasım 2014 – M. Ali Çelebi)