AKP işini gücünü bırakmış, ‘PKK’yle DAİŞ aynıdır’ propagandasını yapıyor. Şimdi bu propagandayı ‘DAİŞ ve PYD aynıdır’ biçimine çevirmiş. Bunda amaç Kobanê direnişinin etkisini kırmaktır. Bu gerçeklik bile AKP’nin Kobanê’nin düşmesini ne kadar canı gönülden istediğini göstermektedir. DAİŞ Kobanê’yi düşürmek için saldırı üstüne saldırı yapıyor. AKP de diplomatik ve siyasi gücünü Kobanê’nin düşmesi için kullanmaktadır. Öyle ki, uzun süre koalisyonun Kobanê’yi vurmasını engellemiştir. Kobanê’yi tamamen tecrit edip DAİŞ’in ezmesini sağlamak istemiştir. Ancak Kobanê’de YPG ve halk direnince, DAİŞ de Kobanê’nin bir an önce düşmesini bekleyen Türk devleti de büyük hayal kırıklığına uğramıştır. Böylece Kobanê’nin kısa sürede düşmesi üzerine yaptıkları tüm hesaplar bozulmuştur.
AKP hükümeti Rojava Devrimi ve Kürt düşmanlığını şimdi de ‘koridor açarsak PKK oraya gider’ diyerek yürütüyor. Hatta bazı itirafçılarının ağzından ‘Rojava’da savaşan PKK’dir’ biçiminde bir propaganda da yaptırmak istiyor. Bakurê Kurdistan’dan Kobanê’ye ve Rojava’ya gidip yaşamını yitirenleri PKK’li olarak göstermeye çalışıyor. Böylece Rojava halkının yaptığı devrimle YPG’nin büyük mücadelesini küçümsemeyi hedefliyor. AKP hükümeti Rojava Devrimi ve Kobanê direnişi düşmanlığıyla Kürt’e yaklaşımını ortaya koymuştur.
Kürt’e düşmanlığını o kadar ileriye götürmektedir ki dünya kamuoyunu, koalisyon güçlerini ‘neden şurası burası için duyarlılık göstermiyorsunuz da Kobanê’ye duyarlı oluyorsunuz’ diye suçluyor. Böylece Suruç ve Bakurê Kurdistan’daki halkın akrabalarına düşmanlığını açıkça gösteriyor. ‘Kobanê için dünyanın gösterdiği duyarlılık önemlidir; Şengal için Tel Afer için de bu duyarlılık gösterilmelidir’ dese bir anlamı olabilir. Ama böyle demiyor. Kobanê’ye dünyanın ve Türkiye demokrasi güçlerinin gösterdiği duyarlılıktan rahatsız oluyor. Bu, Kürt düşmanlığı değil de nedir? Böyle diyen bir Başbakan’a ve Cumhurbaşkanı’na Kürtler tabi ki güvenmezler. AKP’ye oy veren Kürtler de bu gerçeği görmelidir.
Söylenmesi gereken, AKP’nin birçok yere gösterdiği duyarlılığı neden Kobanê’ye göstermiyor, olmalıdır. Önceden ‘Suriye’de yaşananlar bizim iç sorunumuzdur’ derken ‘Kobanê’yle bizim ne işimiz olabilir’ diyor. Bosna, Kosova ya da Kırım’la ilgilenirken, Suruçluların akrabalarına ilgi göstermiyor. Hatta Kobanê’nin bir an önce düşmesini bekliyor. Bundan daha açık Kürt karşıtlığı olabilir mi? Aslında Kobanê Türkiye’nin tüm maskelerini düşürmüştür.
Türk devleti DAİŞ’in Kobanê’yi ezmesini o kadar istiyor ki, koalisyon uçakları vurmadan önce Kobanê’ye saldıran DAİŞ’lilere istihbarat vererek tedbir alınmasını sağlıyor. Türk devletinin hava saldırılarının koordinatları konusunda DAİŞ’i uyarmasını ABD’li askeri yetkililerin tespit ettiği söyleniyor. Hatta bazı Türk subaylarının DAİŞ’in Kobanê’ye yaptığı saldırıyı yönettiğine dair iddialar var. AKP’lilerin söylemleri bunların doğru olduğunu kanıtlıyor.
AKP hükümeti Kobanê’ye yönelik düşmanlık politikalarını sürdürürken hangi Kürt veya demokrat AKP’nin çözüm süreci var, süreç iyi gidiyor sözlerine inanır? Beşir Atalay çözüm sürecinde kararlıyız diyorsa, çözümden kastedilen Kürt sorunuysa, o zaman bu yönde adımlar atılır. Adım atılması gereken adımlar da Kürt halkının varlığının anayasa ve yasalarda kabul edilmesi, Kürt halkının kendi kendini yönetmesi ve anadilde eğitimdir. Bu konularda hiç bir adım atmayanlar, hangi çözüm sürecinden söz edebilirler? Zaten Kobanê politikası AKP hükümetinin bir çözüm politikasının olmadığını gösteriyor.
Ahmet Davutoğlu ‘geçen yıl PKK’nin silahlı güçleri çekilseydi şimdi Kobanê’ye daha olumlu yaklaşırdık’ demiştir. Bu söylem bile sorunludur, çirkincedir, bir şantajdır. İnsani sorunlarda bile nasıl bir tüccar mantığıyla yaklaştıklarını ortaya koymaktadır. Kaldı ki Ahmet Davutoğlu’nun söylediği de doğru değildir. Gerillalar Türkiye’den geri çekildiğinde Bülent Arınç ‘cehenneme kadar yolları var’ demişti. Gerillanın geri çekilmesi karşısında hükümet kılını bile kıpırdatmamıştı. Kürt halkının ve Türkiye halklarının çözüm beklediği ve bu çözüme büyük çoğunlukla destek verdiği bir dönemde herhangi bir adım atmayan hükümetin şimdi ‘geri çekilme olsaydı Kobanê’ye yaklaşım başka olurdu’ demesine kimse inanmaz.
AKP hükümeti şimdi de geri çekilmeden söz ediyor. Hiç Kürt sorununda şu bu adımı atacağız demiyor. Ya çatışmasızlık olsun, ya da gerilla geri çekilsin dışında düşündükleri bir şey yoktur. Dünyanın neresinde sorunlar böyle çözülmüş? Böyle ne yerli, ne de dünya örneklerine benzer bir çözüm olur.
(Özgür Gündem – 21 Ekim 2014 – Hüseyin Ali)