Bölücü Anadolu Partisi’ne Muhtıra – M. Barış Paksoy

14 Kasım 2014 itibariyle Emine Ülker Taran’ın önderliğinde Anadolu Partisi isimli bir partinin kurulduğu söylentisi ta buralara kadar geldi. Önce inanamadık, çünkü buramıza kadar gelmişti. Ancak işin ciddiyetine vardıktan sonra taleplerimizi içeren aşağıdaki metni kaleme almamız şart oldu.

İki senedir barış süreci, barış süreci diye diye ayrılıkçılık, bölücülük lafları tedavülden kalkmışken, bugün kızanlarımız Anadolu Partisi’nin kuruluşuyla büyük bir şok yaşamıştır. Partinin ismi dahi açık bir şekilde ayrılıkçılık kokmaktadır. Cumhuriyet tarihi boyunca sanki tüm Türkiye Anadolu’dan ibaretmiş izlenimi verilmeye çalışılmış, planlı programlı bir asimilasyon projesi yürütülmüştür. Halen televizyonlar köylerimize gelip, türkülerimizi kaydedip, yemeklerimizi yiyip, ondan sonrada utanmadan bu görüntülerle “Dolu Dolu Anadolu” tarzında programlar hazırlayıp Trakya’yı Anadolulaştırmaya, Anadolu kültürünün bir parçasıolarak göstermeye çalışmaktadırlar.

Trakya kızanlarının güzel dili Türkçe, televizyon dizilerinde sadece bir espri unsuru olarak kullanılıp aşağılanmakta, olur olmadık her yerde “h” harfi kullanılan Anadolu Türkçesi yüceltilmektedir. “Asan”, “Üseyin” gibi yüzyıllardır kullanılan isimlerin “Hasan”a, “Hüseyin”e dönüştürülmesi kadar büyük bir asimilasyon dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir. Bununla beraber Kürt halkının “q”, “w”, “x” harfleriyle olan sorunlarını ön plana çıkaran Türkiye solu ve aydınlarının, bağrından Spartaküs gibi bir devrimciyi çıkarmış Trakya halkına zorla kabul ettirilmeye çalışılan “h” harfini görmezden gelmesi dikkate şayan bir durumdur. Bu anlayıştoplumun iliklerine ve deyimlerine işlemiş olup, “Anadolu çocuğuyuz, bizde yanlış iş olmaz” gibi cümleler, ayakkabı kutularıyla hiçbir alakası olmayan Trakya halkını zan altında bırakmaktadır.

Bugün gelinen noktada kızanlarımıza iyi bir hayata sahip olması için bir Anadolu Lisesi’nde okumaktan başka bir seçenek bırakılmamıştır. Bu liselerde apaçık bir şekilde Anadolu ayrımcılığı aşılanmakta, sanki tüm Türkiye ve Osmanlı tarihi Anadolu’ya dayanıyormuş da, Trakya yan gelip yatıyormuş izlenimi verilmektedir. Ayriyeten kızanlarımız akşam rakı içmekten sabah işyapamıyorlar diye yaftalanmakta ve hepi topu beş-altı saatlik rakı keyfimiz kafamıza kakılmaktadır. Bu yaftalamaların neticesinde rakı fabrikalarımız özelleştirilip, alkole zam üstüne zam yaparak hayat standartlarımızın düşmesine neden olunmuş, bu da yetmezmiş gibi ülkenin başbakanının “Milli içkimiz ayrandır” demesi, meyhanelerimizde “Anadolu’yu kaptırdık da haberimiz mi yok?” şüphesini içimize düşürmüştür. Bir muhalefet partisi olarak kurulan Anadolu Partisi, bu şüphelerimizicevaplamaktan öte, hepten büyütmüştür.

Son on yılda Ataturk’ün bol bol eleştirilmesine rağmen, bir Trakyalı olduğu halde resmi haber ajansını Anadolu Ajansı adıyla kurmasının eleştirilmemesi manidardır. Atatürk’ü eleştirmekte birbiriyle yarışanlar, bugün Anadolu Jet gibi kurumlarıoluşturmakta ve yönetmektedirler. Atatürk eleştirildiğinde dayanamayan Emine Ülker Taran’ın, sözkonusu Anadolu bölücülüğü olduğunda iktidarın değirmenine su taşıdığı gözlerden kaçmamalıdır.

Anadolu Partisi’nin bölücülüğü sırf ismiyle de sınırlı değildir. En önemli değerlerimizden olan gündöndüyü çalıp amblemlerine koyarak sahiplenmeye çalışmaktadırlar. Fakat açıkça görülebileceği üzere bu çiçeğe dair hiçbir şey bilmemektedirler. Gündöndü adından bile anlaşılabileceği üzere yüzünü sürekli güneşe dönmektedir. Anadolu Partisi’nin logosundaki gündöndü ise güneşe sırtını dönmüş şekilde resmedilmiştir. Yüzyıllardır gündöndü yetiştiriyoruz, daha böylesini görmedik bea!

Bundan başka, Emine Ülker Taran’ın yaptığı basın açıklamasına göre partinin amblemindeki güneş Anadolu ve umudu, gündöndü ise Trakya’yı sembolize etmektedir. “Partinin ismi Anadolu Partisi ama sizi de unutmadık” dercesine amblemde gündöndü kullanılması yetmiyormuş gibi ağır sübliminal hakaretler edilmektedir. Anlatılmak istenen Anadolu’nun Trakya’dan kat be kat büyük olduğu ve Anadolusuz bir Trakya’nın bir hiç olduğudur. Bununla beraber, “Kadınlar bir çiçektir” lafından kadınların ne kadar çektiğini biliyor ve Trakya halkı olarak çiçek olmayı kabul etmiyoruz. Bize çiçek diyenler önce kendilerine bakmalıdırlar.

Bu bölücü parti anlayışı tamamen iktidar partisine hizmet etmektedir. Anadolu’nun Türkiye’den ayrılması Trakya’da milli iradede umduğunu bulamayan iktidar partisinin ekmegine yağ surecektir. Biz Trakya’dan esintiler taşıyan Anadolu’yu çok seviyor ve kendileri yüzünden Avrupa Birliği’ne giremediğimiz halde bizden ayrılmalarını kesinlikle istemiyoruz. Bu bölücü anlayısın son bulmasını, partinin isminin Trakya ve Anadolu Partisi olarak değiştirilmesini ve gündöndünün her gündöndü gibi yüzünü tekrardan güneşe dönmesini talep ediyoruz. Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan bu günlerde, Anadolu Partisi’ni sağduyuya davet ediyoruz.

Saygılarımızla

Kızanlar Cepesi adına

M. Barış Paksoy

Köşe Yazıları
Ergür Altan
Dersimiz direniş ve devrim!
Ergür Altan

Hakan Deniz
Ağla Küba ağla
Hakan Deniz

Siyasi Haber
17 Aralık: 1 yıllık bilanço
Siyasi Haber