21 Eylül komplo davasında yargılanan devrimciler için alana çıkan SYKP ve SDP Hatay İl örgütleri bu davanın hükümsüz olduğunu dile getirdi.
Siyasi Haber/Hatay- Antakya Künefeciler meydanında yapılan ortak eyleme HDP İl Eş Başkanı Hülya Kadi katıldı basın açıklamasını SYKP İl yöneticisi Sevcan Yılmaz okudu.Yılmaz açıklamasında: “4 yıldır devam eden ve birçok sosyalist hakkında asılsız iddialarla toplam 100 yılı aşan cezaların istendiği, kamuoyunda ‘Devrimci Karargâh Davası’ olarak bilinen torba davanın, bugün Yargıtay 9. Ceza Dairesinde karar duruşması yapılıyor.
SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan ile parti merkez yöneticileri, SYKP Eş Genel Başkanı Tuncay Yılmaz, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Günay Kubilay, Türkiye Gerçeği sözcüsü Mehmet Güneş, Bilim ve Gelecek dergisi yazarı Baha Okar, Red dergisi yazarı Hakan Soy temiz ile ileri derece kanser hastası olan ve cezaevinde olması durumunda yaşama şansı olmayan SDP üyesi Sultan Seçik ve daha birçok sosyalistin 4 yılı aşkın süredir yargılandığı ‘’21 Eylül Komplo Davası’’ hükümsüzdür.”
Yılmaz açıklamasının devamında ise: “AKP iktidarının 2005 yılından bu yana uyguladığı hukuk politikasının mihenk noktasını “Torba Dava Yargılamaları” oluşturmaktadır. Bireyin nesneleştirilip, devletin şahsiyet olarak kavrandığı bu hukuk politikası, bir nevi resmi ideolojinin jandarmalığını yapmaktadır. İnsanı değil, sermayeyi ve bu bağlamda devleti özne kabul eden ve bu kabul üzerinden, devletin korunmasını özgürlüklerin bastırılmasında bulan bu “hegemonik hukuk” anlayışından tüm toplumsal muhalefet odakları, özellikle de sosyalistler ve Kürt halkı nasibini almıştır.
Düşmanla savaş hukukunun yargısal alandaki silahı haline gelen tüm torba dava yargılamalarında olduğu gibi Devrimci Karargah Davası’nda da, siyasi polis fezlekesinin kopyası niteliğindeki iddianame ile soruşturmayı yürüten öznenin kim olduğu da açığa çıkmıştır. Görülmüştür ki; yaşananlar, hukuki bir süreç değil, sosyalistlere yönelik siyasi bir komplodur.
Bu torba dava Türkiye’deki hukuk garabetinin sembollerinden biri haline gelmiştir. Gerek yerel mahkemelerde devam eden ve gerekse Yargıtay’da temyiz aşamasında olan KCK ve tüm emek ve demokrasi güçlerini susturmaya yönelik davalar, tek başına bile totaliter bir rejimin göstergesi sayılması gereken Terörle Mücadele Yasası, TBMM’de kabul edilen İç Güvenlik Paketi ile demokrasi güçlerine karşı AKP’nin keyfi cezalandırma mekanizmalarından bir nebze olsun vazgeçmediğini göstermektedir.
Bir kez daha söylüyoruz ki; bütün hukuki dayanakları çökmüş olan, tam bir hukuk katliamı haline dönüşmüş bütün davalar derhal düşürülmelidir. Dava şu an hâlihazırda devam etmektedir. Bizim nazarımızda hükümsüz olan bu davanın tamamen düşmesini umut ediyoruz. Yargıtay’ın kararı ne olursa olsun sosyalistlere karşı cadı avı başlatan bu davadaki komplocu hukuk anlayışını teşhir etmeye devam edeceğiz. Sosyalistleri, devrimcileri ve halklarımızı savunmaya devam edeceğiz. ” dedi.