Dicle: İkinci Stalingrand savunmasını Kobani’de gerçekleştirmeliyiz

hatip-dicle

DTK Eş Başkanı Hatip Dicle, IŞİD’in arkasındaki esas güçlerin Kürdistan’ı parçalayan güçler olduğunu ifade ederek, bu saldırılara karşı ikinci bir Stalingrand savunmasının Kobani’de gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi.

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Hatip Dicle, Kobani halkının Irak Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) karşı gösterdiği direnişin bütün Kürt halkı tarafından sahiplenilmesi gerektiğini söyledi.

Dicle Haber Ajansı’na konuşan DTK Eş Başkanı Dicle “21. yüzyılın ilk çeyreğinde Kürdistan’ı parçalayan, Kürtleri statüsüz bir şekilde yüzyıl boyunca deyim yerindeyse tarihten silmek isteyen o dönemin küresel ve bölgesel güçleri kimse bugün onun temsilcileri IŞİD’in arkasındaki esas güçlerdir” dedi.

“Halkına dönük saldırılarının şu şekilde Kürt halkına yüz yıl önce biçilen ölüm kefenini devam ettirmek, Kürt halkının yüz yılda mücadeleyle kazandığı her parçadaki kazanımlarını yok etmek isteyen bir örgütlenmedir. Dolayısıyla buna karşı bütün Kürdistani halklar el birliği içerisinde bu büyük tehlikeyi görerek Kürt halkının uğrayacağı kıyımı ve haklarının yok edilmesini kendilerinin de haklarının yok edileceğini bilince çıkararak Kürt halkıyla omuz omuza bu belayı yok etmeye hem siyasi hem askeri gerekeni yapması günüdür.”

‘Stalingrand savunmasını Kobani’de gerçekleştirmeliyiz’

Dicle Irak Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani’nin Kobani Kürt halkının yüreğini ferahlatan bir açıklama olduğunu söyledi.

“Kahraman gerillamızdan şüphemiz yok. Onlar mahalle mahalle ev ev canları pahasına bu savunmayı yapacaklardır. Ama önemli olan sorumluluk duyarak herkesin gücü oranında, gençlerimiz bizzat direnişe katılarak, insanlarımız maddi olanaklarını seferber ederek, mutlak suretle Kürt halkına açıkça düşmanlık yapan bu soygun çetelerine karşı bir dik bir duruşu sergilemek zorundayız.

“Tarih, bizim omuzlarımıza şunu yüklemiş; mutlaka ikinci bir Stalingrand savunmasını biz Kobani’de gerçekleştirmek durumundayız.”

“Halkımıza düşen bir diğer sorumlukta saldırıların ardından binlerce kişinin sınırı geçerek Urfa’ya geldiği belirtiliyor. Bu sayı daha da artabilir, çünkü gerilla sivil insanlara zarar gelmemesi için bazı köyleri boşaltmak zorunda kaldı.”

Kobani’nin savunulacağının belirten Dicle, bundan hiç kimsenin şüphesinin olmamasını ifade ederek, “Ama halkımıza düşen bir an önce Şengal’de gösterdiği gibi bunu katbekat artırarak bütün olanaklarını seferber etmelidir” dedi.

Rehinlerin serbest bırakılması

“Türkiye, gerek IŞİD’e karşı koalisyon kuran güçlere karşı gerekse Kürtlere şunu diyor; ‘Biz IŞİD’in karşısındayız. Bunu kabul edemeyiz ama bu 49 rehinemiz ellerinde olduğu için biz ister istemez bu insanımızın can güvenliği açısında ihtiyatlı hareket etmek zorundayız.’ Bu insanların hayatlarını kaybetmeden ailelerine kavuşmaları sevindiricidir.

“Artık Türkiye’nin böyle bir bahanesi kalkmıştır. Artık böylesi bir bahaneyi kimseye sunamaz. Nasıl aldıkları nasıl verdikleri tartışma konusu olabilir ama bunu şimdilik çok önemsemiyoruz. Trenlerden, silahlardan dolarlardan bahsediliyor, bunlar daha çok konuşulacak. Bundan sonra artık Türkiye, Kürdistanî bütün güçlerin IŞİD’le bu savaşta artık rengini açık ortaya koymalıdır. Tarafını açık belirlemelidir.”

Çözüm süreci

Son gelişmelerin devam eden demokratik diyalog ve müzakere sürecine yansımasına ilişkin olarak Dicle, Türkiye’nin IŞİD’e karşı desteği kabul edilmez olduğunu belirterek, Türkiye’nin somut söylemlerle bu desteği vermediğini ortaya koyması gerektiğini söyledi.

Tampon bölge

“KCK yetkilileri de bu konuda açıklama yaptılar. Bu askeri anlamda tampon bölge demek işgal demektir. Bu hem buradaki çözüm sürecinin çökmesi anlamına gelir hem de Kürtler uzun dönemli bir savaşa girilmesi anlamına gelir.” (İMC)

Related Articles

Köşe Yazıları
Özcan Kırbıyık
Türk ordusu -Roboski’de- görevini samimiyetle yerine getirmiştir!
Özcan Kırbıyık

Onur Arpaçukuru
Mülkiye Biat Etmez
Onur Arpaçukuru

Ömer Gül
Her şey önce üniversitede başlar direniş de
Ömer Gül