Kader Ortakaya’ya mektup: Bize ışık tutacak yarınlara senin adına merhaba diyoruz

Kobane’de IŞİD saldırılarına karşı süren direnişe destek vermek üzere sınırı geçtiği sırada askerin açtığı ateş sonucu öldürülen Kader Ortakaya’ya hocaları ve dostlarından mektup…

KAder

”Dostumuz, yoldaşımız Kader…

Sözün bittiği ve hayatın bu denli ağırlaştığı bu noktada yüreğinin genişliği ile bize ışık tutacak yarınlara senin adına merhaba diyoruz…

Seni uğurlamıyoruz… Seninle büyüyen bu yaşam ateşini kucaklamaya çalışıyor ve cesaretine ortak olmaya çalışıyoruz.

Sen, tekstil atölyelerinden, üniversitelere, üniversitelerden emekçi yoksul mahallerine özgürlük ateşini yüreğinde taşıyıp, insanca ve sömürüsüz bir dünyanın tılsımının hamallığını yapan sıra arkadaşımız, yoldaşımız, dostumuz…

Bizler Kader arkadaşımızı sonsuzluğa uğurlamanın acısını yaşarken aynı zamanda yeni bir dünyanın müjdecisi olan özgürlük mücadelesini sevinçle karşılıyoruz. Sevinçle karşılıyoruz çünkü; Kader arkadaşımız sömürüsüz sınıfsız bir dünya için mücadeleyle gelişecek özgürlüğe koştu..

İstanbul’un emekçi mahallesinde büyüyen Kader arkadaşımız tekstil atölyelerinde çok erken yaşta çalışmaya başlamıştır. Urfalı yoksul bir ailenin çocuğudur. Çocukluğunu emeği ile emeğini yaşamı ile yoğuran arkadaşımız, atölyelerde çalışırken devrimci mücadele ile tanışmıştır. Mücadele ile tanışma sonrası hem çalışmaya devam etmiş hem de yarım bıraktığı okulunu bitirmiştir. Eskişehir Anadolu üniversitesi Sosyoloji bölümünde okurken kendisini sınıf mücadelesinin, gençlik mücadelesinin ve kadın mücadelesinin gelişimine adamıştır. Okulunu başarılı bir şekilde bitiren arkadaşımız Marmara Üniversitesi’nde Kalkınma İktisadı ve Çalışma Ekonomisi programlarında yüksek lisansa başlamış ve bizimle tanışıklığı da bu döneme denk gelmiştir.

O gerek okuduğu okullardan, gerekse de bulunduğu her ortamdan özgürlük mücadelesine ne katkı koyabileceği ile ilgilendi. Her zaman ne istediğini bilen ve istediğini almak için sonuna kadar uğraşmaktan yılmayan, mücadeleci bir insandı Kader.

Onu gülerken, sıcak bir sohbette heyecanla konuşurken, öğrenme isteğiyle bir konuşmayı pür dikkat dinlerken gördük çok kez ancak; yılgın, bezgin bir halini görmedik gerçekten. Aksine konu ne olursa olsun, yılmanın hiçbir şeyi çözmeyeceğine olan inancıyla, çevresindekilere de güven veren, umut veren bir duruşu vardı. Üzerinde eğreti duracak bir gömleği giymedi hiçbir zaman. Politik kimliği, devrimciliği hayatının her anına taşıyabilen, en basit insani ilişkileri dahi içselleştirdiği o devrimci tarzda kurabilen biriydi Kader. Gündelik hayatın içerisinde, sıradan bir sohbet sırasında, bir sınıf arkadaşına yönelttiği en ufak itirazın arkasında dâhi inandığı değerlere sahip çıkma sorumluluğunun yattığını anlamak zor değildi. Onun yaptığı; mütevazılık, dayanışmayı hep ön planda tutmak, bireyciliktense kolektiviteyi öncelemek gibi değerleri davranışlarıyla hissettirmekti.

Sınıfta, okulda, sokakta, sofrada gülüşü kadar şeffaf, yaşamı kadar anlamlı ve sesinin tonu kadar duru bir dostumuzdu. Kader hayatın hiçbir zorluluğu karşısında şikayet etmeyen ve mücadelesi o sıcak gülüşü ile hafızalarımızda yer eden bir kadındı. En zor işler bile onun yanında kolaylaşırdı..

Ve biz şimdi o can parçamızı kaybetmenin öfkesi ile onun dediği gibi kinimizi biliyoruz ve emekçi halkların mücadelesine onun baktığı yerden bakmaya çalışıyoruz. O gagasındaki suyla cehennem ateşini söndürmeye çalışan bir güvercindi. Ve biz şimdi onun acısını yüreğimizin en derin yerinde yaşarken aynı zamanda habercisi olduğu sınıfsız ve sömürüsüz bir dünyanın yolunu açanların önünde saygıyla eğiliyoruz.

Berna Güler Müftüoğlu

Fuat Ercan

Kurtar Tanyılmaz

Mehmet Türkay

Özgür Müftüoğlu

Ve Marmara Üniversitesi Kalkınma İktisadı ve Çalışma Ekonomisi Yüksek Lisans Programından Dostları.”

(Sendika.Org)

Yoruma kapalı