CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ortaya attığı “MİT operasyonunda” kapsam genişleyerek CHP ile sınırlı olmaktan çıkıyor. Operasyonun, AKP’nin 2015 seçimlerinde başkanlık sistemine geçilecek anayasa değişikliği sayısını yakalama hedefi doğrultusunda HDP’yi de içine alarak “muhalefete operasyon” boyutuna dönüştüğü değerlendirmeleri yapılıyor.
Kılıçdaroğlu’nun MİT’e yönelik “CHP’ye operasyon yapılıyor” suçlaması, kulislerde yeni boyutlarıyla konuşuluyor. Buna göre, “MİT operasyonu” yalnızca CHP’lilerin izlenmesi, dinlenmesi, teknik takibe alınması işlemlerinden daha kapsamlı nitelikler taşıyor. Operasyon, doğrudan AKP’nin 2015 seçimlerindeki hedefleriyle, B ve C planlarıyla ilişkilendiriliyor. AKP’nin seçimlerde başkanlık sistemine geçişi referandum yoluyla da olsa sağlayacak en az 330 oyu alma hedefi olduğu tartışmasız kabul görüyor. Bu hedef doğrultusunda özellikle CHP ve HDP’nin iki kritik parti ilan edilerek operasyon kapsamına alındığı vurgulanıyor. Kulislerde, seçime yaklaştıkça daha da yoğunluk kazanacağı belirtilen ve doğrudan siyasal hedefli görülen “operasyonun” nedenleri şöyle sıralanıyor:
AKP 3 ayda 10 puan kaybetti
AKP’de yapılan anketlerde Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçiminde aldığı yüzde 52’lik oyun yaklaşık 10 puanı partiden uzaklaşmış durumda. Ahmet Davutoğlu ile birlikte AKP klasik tabanıyla bir senkron sıkıntısı yaşıyor, seçmenini eskisi gibi kutuplaştıramıyor. Şu anda seçim olsa AKP yüzde 40 düzeyinde. Bu nedenle seçime kadar olan sürede muhalefetin toparlanmasını önlemek büyük önem taşıyor.
CHP yüzde 30’un altında kalacak
Başbakan değişimiyle partiden ayrılan seçmenin en büyük bölümünün gideceği parti ikinci büyük parti olması nedeniyle CHP. Bu nedenle özellikle CHP hedef alınıyor. CHP’nin kendi içinde büyük sorunları olan, asla büyümeyecek, tüm Türkiye’nin değil, belli görüş, çevre, mezhep ve etnik grupların partisi olduğu algısı yaratılması planlanıyor. Seçime yaklaşılan süreçte seçmen algısında CHP açısından kritik eşik yüzde 30’ları aşıp aşmadığı olacak. Kampanya sürecinde anketlerde CHP’nin yüzde 30’ları aştığı bilgisinin seçmene iletilmesi, AKP’nin seçmen kaybını daha da katlayacak. Dolayısıyla CHP’nin yüzde 30’un altında kaldığı algısı yaratılacak ve parti içindeki malzemeler de bu algı için kullanılacak.
HDP seçime nasıl girecek?
AKP’de HDP’nin seçime parti kimliğiyle mi yoksa bağımsız adaylarla mı gireceği sorusu, en yakından izlenen konu haline dönüşmüş durumda. HDP içinde Selahattin Demirtaş’ın cumhurbaşkanı adayı olarak yüzde 9.8 oy alması nedeniyle seçime parti kimliğiyle girilmesi yönünde ortaya çıkan görüşler AKP’nin de bilgisi içinde. HDP bir süredir, kendi iç yönetim organlarında seçime nasıl katılınacağı konusunu değerlendirmeye başladı.
Henüz bu konuda bir karar yok. AKP’den HDP’nin içine yönelik bizzat belli isimler zikredilerek tek tek kişiler üzerinden yapılan açıklamalar da bu partinin AKP’nin hesapları çerçevesinde operasyon kapsamında olduğunu gösteriyor. HDP parti kimliğiyle girip barajı aşarsa yaklaşık 60 milletvekili çıkaracak. Bağımsız adaylarla girerse yine 30-35 sayısında kalacak. Parti kimliğiyle girip barajı aşamazsa HDP’nin alacağı milletvekillerinin tamamını AKP alacak. HDP, bu açıdan da AKP’nin yakın izlemesinde.
(Cumhuriyet / Erdem Gül)