KESK Yürütme Kurulu, Diyarbakır’da yaşanan polis saldırısında yaralanan 10 yaşındaki Mehmet Ezer’e ilişkin açıklama yaptı. KESK Mehmet Ezer’e acil şifa, ailesine ise geçmiş olsun dileklerini iletti. Çocukların bedenleriyle birlikte umutları ve geleceklerinin de devlet şiddetiyle katledildiğini vurgulayan KESK, “biber gazı yasaklansın” dedi.
Daha Berkin Elvan’ın kanı kurumadan Silvan’da 10 yaşındaki Mehmet Ezer’in polisin attığı gaz bombası kapsülünün isabet etmesi sonucu ağır yaralandığını hatırlatan KESK, “Sözün bittiği yerdeyiz” dedi.
Açıklamada “Başbakan’ın gözünün seçimi kazanmak dışında hiçbir şeyi görmemesi ve biraz daha iktidarda kalma pahasına her şeyi yapabilme potansiyeli taşıması hepimizin can güvenliğini tehdit etmektedir” diye belirtti.
2006 yılında Diyarbakır’da Başbakanın “kadın da olsa çocuk da olsa gereken yapılacaktır” şeklinde açıklama yaptıktan sonra aralarında 8 yaşındaki Enes Ata ve 9 yaşındaki Abdullah Duran’ın da olduğu 13 kişinin öldürüldüğünü hatırlattı, “Cizre’de evlerinin balkonunda annesinin kucağında 18 aylıkken gaz kapsülüne maruz kalarak hayatını kaybeden bebeğin, havan topuyla bedeni parçalanan Ceylan Önkol’un, 12 yaşında bedenine 13 kurşun saplanan Uğur Kaymaz’ın ve diğer onlarca çocuğumuzun bedenleriyle birlikte umutları, gelecek hayalleri de devlet şiddetiyle katledildi.”
Tüm sağlık kurum ve kuruluşlarının polisin kullandığı gazların sağlığa zararlı ve öldürücü olduğunu, kimyasal silah olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtmesine rağmen AKP’nin ve özellikle Başbakan’ın ısrarıyla gaz bombasının kullanılmaya devam edildiğini kaydeden KESK; Polisin sınırsız ve pervasız şiddetinin arkasında iktidarın faşizan politikaları olduğunu belirterek; “Er ya da geç bu şiddeti uygulayanların ve talimatı verenlerin yargılanacağından, hesabının sorulacağından kuşkumuz yoktur” dedi.
Yapılan açıklamada ayrıca; “Artık bu polis şiddetine ve katliamlarına son verilmeli, iktidar talimat vermekten ve sorumluları kollamaktan vazgeçmelidir. Gazların ve öldürücü etkisi olan diğer silahların kullanılması yasaklanmalıdır. İnsanları seçimden ve oydan ibaret gören AKP daha fazla insanlık suçu işlemeden bu politikaları terk etmelidir” denildi.