2014-2015 eğitim-öğretim yılının ilk gününde Kürt siyasi hareketi devletin asimilasyon politikalarına karşı resmi ideoloji temelli eğitimi bir hafta boykot etme çağrısında bulundu.Kürtlerin yabancı olduğu bir protesto yöntemi değil,zira birçok Kürt genci üniversitelerde katledildiğinde bu protesto yoluna başvurulduğu olmuştur.
Bundan çok daha önemli bulduğum asıl husus; Demokratik Özerklik inşaasının pilot bölgeleri kabul edilebilecek bazı bölgelerde Kürtçe eğitim vermek üzere kurulan okulların açılması oldu.
En kestirme tabirle; Kürtler artık hak talebinde bulunma safhasını bitirmiş olup, hak olanı-eksiğiyle,gediğiyle- kendi özgücüyle hayata geçirme safhasına girmiştir.
***
Kürt siyasi hareketinin her alanda olduğu gibi eğitim alanında da artık hakları hayata geçirme safhasında mağdur dilini değil,’mağrur’ dilini kullanmasının açık bir göstergesidir bu.
***
Kürtçe açılan her okul sadece Kürtler için değil, devletçe asimile edilmiş; genlerinde gram Türk kanı bulunmadığı halde en azılı Türk ırkçılığını yapan kesimler için de gözardı edilemeyecek bir durumdur.
***
Kendi çocuklarını yabancı kolejlerde okutan,Türkçe eğitim veren okullara burun kıvıran çevreler,mazlum bir halkın yediğinden-içtiğinden feragât edip yaptırdığı okulların kendilerini dehşete düşürmesi sadece şovenizm ile açıklanabilir.
***
Edatların, bağlaçların nerde ayrı, nerde bitişik yazılacağından bihaber yaşayan kesimler filoloji uzmanı kesildi bir günde.Kürtçe’nin bir eğitim dili ol(a)mayağının vaveylası içine girdiler.
***
‘Sizlerin dili ve rengi bizim ayetlerimizdendir’ diyen bir dinin mensupları Kürtçe diye bir dilin olmadığını kâh köşeyazılarında,kâh televizyonlarda ‘anlatmaya’ çalışıyorlar.
Sanıyorlar ki; oturdukları yerden Kürtlerin diline,kültürüne kabızlık edince Kürtler de dilinden,kültüründen, verdiği mücadelen geri duracak!
***
Mahir Çetin’i bilir misiniz?
Kaş’ta Kürtçe konuştuğu için ırkçı güruhlarca katkedilen genç…
Kürdün diline tahammül edemeyen çevreler dönüp Mahir’e bakabilir.
Tam orada Kürt dilinin bütün realitelerini göreceklerdir.
***
Devletin ilk günde, jet hızıyla Kürtçe okullarla ilgili soruşturma açmasının Türkçe meali ise şudur: ‘Kürtler vardır’ demiyorum,Kürtler varmış GİBİ yapıyorum.
Yoksa, devlet Kürt halkının varlığını gerçekten kabul etmiş olsa, varlığı kabul edilmiş bir halkın kendi anadilinde okul açmasından daha tabiî ne olabilir?
Yoksa, açılan okulların önüne yüzlerce askeri-polisi neden yığsın?
Eski politikaları süslü söylemlerle pazarlamak?
Bu mu yeni meşhur Türkiye?
***
Ne yani; devletin bölünmez bütünlüğü gelip Kürtlerin anadiline mi dayandı?
Ne yani; sokak ortasında insanlar öldürülürken değil, Kürtler Kürtçe eğitim aldığında mı ülke bölünecek?
***
Dünyanın bilmem kaçıncı büyük ordusuna sahip,her ferdi asker doğan, NATO üyesi bir ülkenin vatandaşları kendi anadilinde eğitim aldığında bölünecek, öyle mi?
***
Halkların değerlerinin yok sayılması üzerine devlet bina edilmez.Asıl Türkiye halkları kendi değerlerinden mahrum yaşatılmak zorunda bırakıldığında ülke bölünür.