Son aylara İran Hükümetini ve İran Devlet Başkanı Hasan Rohani’yi hedef alan işçi grevlerinin sayısı arttı. Ücretlerin ödenmemesi başta olmak üzere işçiler bir çok nedenden dolayı greve gidiyorlar.
Haft-Tappe Şeker Fabrikası, Bandar Imam Petrokimya fabrikası, Gile Fayans Fabrikası ve Assaluyeh Gaz Fabrikası olmak üzere pek çok fabrikada grevler gerçekleşti. Madenciler özel bir nedenden dolayı da Bafgh madeninde greve gittiler.
Bafgh’ta 5 bin maden işçisi iki kez grev yaptı. Grev esnasında bazı işçiler tutuklandılar. Polisin grevlere müdahalesi ise bu grevlerin hükümet tarafından bir tehdit olarak algılandığının göstergesidir. Bu grevler aynı zamanda işçilerin özelleştirme korkusunu da ortaya çıkarıyor.
Madenciler, madenlerin yüzde 28’inin özel sektöre transferi sonucu 17 Mayıs’ta greve gittiler. Bu transfer; Sanayi, Maden Ve Ticaret Bakanı Mohammadreza Nimetzade’nin madenlerin işletmesini giderek özel sektöre kaydırılacağı açıklamasından sonra geldi. 2000 yılından bu yana madenlerin yüzde 70’i özel sektöre devredildi. Kalan yüzde 28’inin özel sektöre devredilmesi işçiler arasında öfke patlamasına neden oldu. Grev, hükümetin bu kararını yeniden gözden geçirmesi için 2 ay ültimatom kararıyla 24 Haziran’da sona erdi
Ancak ağustos ayı sonuna doğru, ültimatom süresinin bitiminden önce, 18 işçi gözaltına alındı ve bazıları tutuklandı. 19 Ağustos günü, madenciler kendi yoldaşları, Ali Sabri ve Amirhossein Kargaran’ın tutuklanmasını protesto etmek için ikinci bir grev yaptı.
İstihbarat Servisi Bafgh şehir yönetimden 6 kişiyi tutuklamak istedi fakat başarılı olamadı. Ertesi gün işçiler ve polis arasındaki ipler iyice gerildi. Grevin devam etmesiyle birlikte özel görevlendirilmiş polisler madenden ayrıldılar fakat 5 gün sonra Şehir Konseyi Başkanı Hossein Tashakkori dahil 5 kişi tutuklandı.
Tutuklanmaların ardından protestolar devam etti ve tutuklananların aileleri Bafgh idari büroları önünde kitlesel eylemler düzenledi.
Son olarak, 31 Ağustos tarihinde, hükümeti temsilen istihbarat Bafgh’ta işçilerle bir görüşme gerçekleştirdi. Üç gün sonra, tutuklanan işçilerin serbest bırakılması ve madenlerin özel sektöre devredilmesinin iptal edilmesinden sonra, grev sona erdi. Grev şehir konseyi hatta Cuma İmamı dahil pek çok kesim tarafından desteklendi. Kitlesel destek grevin başarıya ulaşması için hayati bir öneme sahipti.
Fakat soru hâlâ yerinde duruyor: İşçiler neden özelleştirmeye karşı çıktılar? Özelleştirme İran’da yeni değil. İran’da özelleştirmenin tarihi Ayetullah Haşimi Rafsancani yönetimine kadar gidiyor ve o zamandan beri her yönetimin bir parçası oldu. Hatta Mahmud Ahmedinecad yönetimi de bir istisna değildi.
Belediye Ulaşım Şirketi İşçileri yönetim kurulunun üyelerinden biri olan Davud Razavi, İran’da özelleştirmenin ‘nepotizasyona’ benzediğini söyledi. Razavi “Özelleştirme hükümetin maliyetlerini azaltır ve bu maliyeti işçilerin üzerine yıkıyor. İranlı işçiler genellikle özelleştirmeyle ilgili kötü bir anısı var. Birçok kez, fabrikaların özelleştirilmesinden sonra, yeni sahibi arazileri küçük parçalara bölerek arazileri sattı. Bu durumda genelde fabrikaların kapatılmasına ve işçilerin iş kaybına yol açmıştır. Buna ek olarak, iş güvenliği özel sektörde tamamen kayboldu. Bugün, işçilerle uzun vadeli sözleşme yapılmıyor.”
Razavi, Bafgh maden grevinin çok şaşırtıcı olduğunu söylüyor. Çünkü Razavi’ye göre bu zamana kadar yapılan grevlerin çoğu geç ödenen ücretlere karşı yapılmıştı. Fakat maden grevinde işçiler özelleştirmeye karşı greve çıktılar.
İşçi hakları uzmanı Hamid Haj-Esmaili, bir röportajda özelleştirmenin işçilerin haklarına karşı olmaması gerektiğini iddia etti. Esmaili “Gelişmiş ülkelerde, işçi sendikaları güçlü ve özel sektör de çok mevcut” dedi. “Ama biz burada şimdiye kadar bizim özelleştirme yöntemlerini açıklamakta başarısız olduk” diye konuştu. Bu argüman işçi hakları aktivisti tarafından reddedildi. Razavi, “Bu argümanlar dikkatlerin ana konudan sapmasına yol açar” dedi.
Yolsuzluk ve önceki yönetimlerde işçi haklarında yaşanan düşüşe ek olarak, fabrika işçileri birçok zorluklarla karşı karşıya. İran, Çin’den yaptığı ithalatla sadece belirli insanlar için ekonomik refah yarattı. Bir çok söz verilmesine rağmen hükümet işçilerin yoksullaşmasına yol açan yerli üretimi desteklemiyor.
*Al Monitor’den
Çeviren: Özlem Temena
Evrensel Gazetesi