Barış ve Demokrasi Partisi’nin (BDP) meclisteki son grup konuşmasında konuşan Selahattin Demirtaş bundan sonra mecliste HDP grubunun olacağını belirtti. Demirtaş; “Bunun, BDP’yi feshedip HDP’ye geçiş kararı olarak algılanmaması gerekir. BDP başka bir formatla siyasi mücadelesine devam edecek” dedi.

Demirtaş konuşmasının başında 22 Nisan Kürt Gazeteciler Günü’nü kutladı. “Dünyanın en fazla gazetecisinin tutuklu olduğu, gazetecilerin işten atılma, devlet, yargı ve patron baskısı altında çalıştığı bir ortamda bu günün bayram havasında geçemeyeceğini” ifade etti.

 

 

“24 Nisan, Türkiye’de yaşanan acılarla yüzleşmek için bir fırsat”

Ermeni Soykırımının 99. yılı olduğunu hatırlatan Demirtaş, 246 Ermeni aydının 24 Nisan 1915’de İstanbul’dan sürülmesiyle başlayan soykırımın, İttihat ve Terakki zihniyetinin kapsamlı soykırım politikasının başlangıcı olduğunu söyledi. Demirtaş, İttihat ve Terakki’nin ırka dayalı, tekçi ulus yaratmak için Türk ve Müslüman olmayan tüm unsurları bu topraklardan temizlemek için kapsamlı bir plan yürüttüğünü söyledi. Demirtaş, Ermenilere yönelik ötekileştirmenin hala devam ettiğine işaret ederek, “Kardeşliği inşa etmeye çalıştığımız bu topraklarda Ermeni sözünü bir küfür olarak bize kabul ettirmelerine tanıklık ediyoruz” dedi.

24 Nisan’ın Türkiye’de yaşanan acılarla yüzleşmek için bir fırsat olduğunu kaydeden Demirtaş, “Türkiye’nin bu acı tarihiyle yüzleşmesi lazım. İttihat ve Terakki zihniyeti ve geleneğinin hesap vermesi gerekiyor. İnsan kimliğimiz, insan onurumuz ayaklar altına alınmasın istiyorsak, mazlum halklara dönük yapılan hiçbir haksızlığı asla görmezden gelemeyiz” diye konuştu.

Demirtaş, Ermeni toplumun acılarını paylaştıklarını dile getirerek, ekledi: “Asla düşmanlığı körüklemeden, gerçek bir adalet, barış ve kardeşliği hep birlikte inşa edeceğiz.”

Çözüm sürecinde sadece Kürtlerin hakları ve özgürlüklerini değil, bu topraklarda yaşayan bütün ezilenlerin özgürlüklerine, rahatlarına kavuşmasını savunduklarını söyleyen Demirtaş, çözüm sürecinin anayasal ve yasal gereklerini yapması için hükümete baskı uygularken, bütün Türkiye’nin eşit, onurlu gelecek kurabilmesi için yeni bir yaşamdan söz ediyoruz. “Çözüm sürecinin ismini ağzına alarak, bunun siyasi rantını yiyerek bu ülkeye barış getiremezsiniz” dedi.

“1 Mayıs’ta Taksim’deyiz”

1 Mayıs’ta Taksim’le ilgili hükümetin açıklamalarına tepki gösteren Selahattin Demirtaş, “İşçinin ve emekçinin kendi arzu ettiği bir meydanda, 34 emekçinin katledildiği 136 işçinin yaralandığı o tarihi Taksim Meydanı’nda kutlamayı yasaklamanın nasıl bir mantığı ve gerekçesi olabilir.” dedi.

Başbakan Erdoğan’ın “Esnaf zarar görür” gerekçesinin de uyduruk bir gerekçe olduğunu söyleyen Demirtaş şöyle konuştu: “Esnaf zarar görmesin gerekçesi son derece uyduruk bir gerekçedir. Yenikapı’da, Maltepe’de esnaf yok mu? Senin derdin esnaf değil, bunu biliyoruz. Senin derdin Taksim katliamını, 77 katliamını unutturmaktır. İşçilerin emekçilerin, halkın sokaklara çıkarak 77’deki zihniyetle bugünkü zihniyet arasında fark olmadığı ortaya koymalarından korkuyorsun.”

BDP ve HDP’nin Taksim’de olacağını belirten Demirtaş şunları kaydetti: “Taksim yasağı, sizin işçi katliamlarına dönük politikalarınızı örtmeye yetmez. Sadece 13 bin işçi sizin döneminde yaşamını yitirdi. Bu rakamların üstünü kapatmak Taksim yasaklarıyla mümkün olmayacaktır. Bizler Taksim’de olacağız. Taksim’de işçilerle, emekçilerle, ülkenin bütün meydanları ve alanlarında köylülerle, ezilenlerle, işsizlerle birlikte olacağız. Bu sömürü düzeni çarkı son buluncaya kadar bu mücadelenin devam edeceğini hatırlatacağız. Tarih boyunca, ezilenler zalimlerin önünde diz çökmediyse, 2014 yılı da bu mücadele anlayışıyla, geleneğiyle devam edecek. Ben şimdiden Taksim bütün emekçilerin, işçilerin, köylülerin, ev kadınların, emeğini kendine katık yapan bütün kardeşlerimizi 1 Mayıs’ını kutluyorum. Hepsinin yanında olduğumuzu, dayanışma duygularıyla ifade etmek istiyorum.”

“Önümüzdeki hafta HDP’ye geçiyoruz”

“Bizler Hz. Musa’dan Hz. Davut’a, Hz. İsa’dan Hz. Muhammed’e kadar inançların ve medeniyetlerin mirasına saygı duyarak birlikte yaşayacağız. Bir yerde zulüm varsa zalimin değil mazlumun yanında yer alacağız. Hz. Ali’nin cesaretiyle, Hz. Ömer’in adaletini unutmayacağız. Hallac-ı Mansur’dan Şeyh Bedreddin’e kadar direniş geleneklerini anlamaya çalışacağız. Adaletsizliğe, zulümlere, haksızlıklara karşı canını ortaya koyan Denizleri, Mahirleri, İbrahimleri, Mazlum Doğanları yaşatarak kardeşliğimizi geliştireceğiz. Her kimlik, her yaşam biçimi, her inanç, her din kendi içinde kıymetlidir, değerlidir. Eşit, adil bir yaşamın inşa mücadelesinde hep birlikte omuz omuza olacağız, birlikte ağlayacağız ki birlikte gülelim. Tek başına kurtuluş yoktur şiarıyla hareket edeceğiz” dedi.

BDP başka bir formatla daha çok da yerel, ekonomik, sosyal, eğitim, sağlık sorunların çözümünde sahada daha çok yer alacağını belirten Demirtaş;  “Bizler seçilmiş milletvekilleri olarak önümüzdeki haftadan itibaren HDP çatısı altına grup faaliyetlerimizi yürütme kararı almış bulunmaktayız. BDP grubunun HDP’ye geçmesi, BDP’nin feshi değildir. BDP’nin tümüyle HDP’ye katılımı söz konusu olmayacak. BDP kendini tamamen feshetmeyecek. Biz de tek başına kurtuluş yok, ‘ya yep beraber ya hiçbirimiz’ şiarıyla hareket edeceğiz. Artık HDP’yi bütün Türkiye genelinde büyütme, bütün ezilenlerin ortak cephesi haline getirme çabası vardır. HDP’nin yolu açık olsun” diye konuştu.