Gezi İsyanı sırasında başından gaz kapsülüyle vurulup yoğun bakıma alınan ve 269 gün hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın ölümüne ilişkin polis başmüfettişleri tarafından yürütülen idari soruşturmada bir skandala imza atıldı.
Radikal’den İsmail Saymaz’ın haberine göre müfettişlerin, ifadesine başvurduğu hastane bekçisi ve polisi, Elvan’ın aslında bir önceki gece gösterilerde yaralandığını, ilkin Çağdaş Hukukçular Derneği’ne (ÇHD) götürüldüğünü, durumu ağırlaşınca hastaneye getirildiğini iddia etti. İddianın dayanağı olarak, “Acil servisin karşısındaki kantinde çalışan A.’nın mahalleden bir arkadaşı” denildi. Elvan’ın sabah yaralandığına dair çok sayıda tanık olduğu, ÇHD’nin Okmeydanı’nda değil İstiklal Caddesi’nde bulunduğu bilindiği halde polis başmüfettişleri, ‘önem arz edebilecek bir tanıklık olduğu’ iddiasıyla iki ifadeyi savcılığa gönderdi.
İçişleri Bakanlığı tarafından idari soruşturma yapmakla görevlendirilen başmüfettiş Mustafa Kızıldemir ve Gökhan Özsavaş, 17 Mart’ta Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli gece bekçisi C.B. ve polis B.A.’nın ifadesini aldı. Bekçi C.B., Elvan’ın 16 Haziran’da saat 07.00 sularında yaralı halde hastaneye getirildiğini belirterek, üzerinden birbirine sarılı halde dört maytap çıktığını ileri sürdü.
O sırada görevi bittiği için ayrıldığını anlatan C.B., “hastanenin karşısındaki kantinde çalışan A.’dan duyduğu” bir iddiayı müfettişlere anlattı. C.B., “A. isimli şahıstan, kendi mahallesinde oturan bir şahsın Elvan’ın olay gecesi yaralandığını, ilk etapta hastane yerine şimdi ismini hatırlamadığım bir derneğe götürüldüğünü, durumun ağırlaşması üzerine birkaç saat sonra hastaneye getirildiğini söyledi. Hatta Berkin Elvan hastaneye getirildiğinde üstü başı ıslaktı. Sanki bir yerde müdahale edilmiş de getirilmiş gibiydi” dedi.
“Yalancı tanıklık için suç duyurusu”
B.A. da, iddiaya ‘açıklık’ getirerek “Bekçi C.B., acilin karşısındaki kantinde çalışan A. isimli şahıstan, kendi mahallesinde oturan bir şahsın Elvan’ın olay gecesi yaralandığını, ilk etapta hastane yerine ÇHD’ye götürüldüğünü, ağırlaşması üzerine hastaneye götürüldüğünü duymuş” diye ifade verdi. Polis başmüfettişleri Kızılgüneş ve Özsavaş, 17 Mart’ta aldığı ifadeleri ‘önem arz edebilecek bir tanıklık olduğu’ gerekçesiyle soruşturmayı yürüten Savcı Faruk Bildirici’ye gönderdi. Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından Evrim Deniz Karatana, faillerin bulunmasına yönelik gelişmeler oldukça suçluları gizlemek amacıyla girişimlere başlandığını savunarak, “Berkin hastaneye getirildikten 15 dakika sonra oradaydık. Tüm ifadeler çok açık; vurulduktan 20-30 dakika sonra hastaneyle götürülüyor. Soruşturmayı etkin biçimde takip etmemiz, polisi fazlasıyla rahatsız etmiş olacak ki, suçu örtmek isterken bile ÇHD’yi hedef gösteriyor. Ancak oldukça acemice bir girişim… Çünkü Berkin Okmeydanı’nda vuruldu. ÇHD ise İstiklal Caddesi’nde… Yalancı tanıklık için suç duyurusunda bulunacağız” diyor.
Müfettiş işkence davasında sanıktı, beraat etti
Polis Başmüfettişi Gökhan Özsavaş, 2009 yılında İstanbul ’da Çevik Kuvvet Şube Müdürü ve Emniyet Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyordu. İstanbul’da, 1 Mayıs 2009’da, Tarlabaşı’nda Naciye Kaplan ve Öztürk Aladağ adlı iki gencin kayıt dışı şekilde gözaltına alınıp dövülmesine ilişkin Çevik Kuvvet Şubesi’nden Komiser Yardımcısı Nuh Mete Damgacı, aynı şubeden polis Veli Tarım ve Beyoğlu Emniyeti’nden Ayhan Aktaş ve Kemal Güney ile Fatih GBT Şubesi’nden Ayhan Baştürk’e ‘işkence’ ve ‘kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak’ suçlarından 26 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Aynı dosya kapsamında, Komiser Özsavaş da “kendi gözetim yükümlülüğü altındaki bir bölgede meydana gelen işkenceden sorumlu olduğu” için diğer sanıklarla birlikte yargılandı. İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava, 24 Aralık 2013’te beraatle bitti. Mahkeme, “müdahillerin sanıklar tarafından dövüldüğüne ilişkin teşhise yeterli görüntü ve delil elde edilemediği” için bu karara vardı.