2009 yılından bu yana Kandıra F Tipi Hapishanesi’nde tutuklu bulunan Abdullah Kalay’a Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından “Tahliye edilmeli” raporu verildi. Halen tahliye edilmeyen Kalay, hapishaneden bir mektup göndererek hukuksuzluğa isyan etti.
ETHA’dan Caner Aktan’ın haberine göre; TKP/ML davasından 1992 yılının Kasım ayında tutuklanan Abdullah Kalay, 9 yıl 2 ay tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldı. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 2008 yılında Kalay’a müebbet hapis cezası verdi. Bir yıl sora Yargıtay tarafından cezası onanan Kalay, halen Kandıra 2 No’lu F Tipi Hapishanesi’nde tutuluyor. Kalbinin sadece yüzde 10’u çalışan Abdullah Kalay, günde 10 adet ilaç kullanıyor.
Heyette Kardiyolog yok
Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı heyeti tarafından Abdullah Kalay için hazırlanan raporda “Cezaevinde kalmasının hayati tehlike oluşturabileceği, cezasının infazının resmi sağlık kuruluşlarının mahkûmlara ayrılan bölümlerinde devam edilse dahi hayati tehlike oluşturabileceği, hastalığın kronik bir rahatsızlık olduğu, hayat boyu devam edeceği göz önünde bulundurulduğunda cezanın ertelenmesinin gerekeceği, bir yıl sonra tıbbi durumunun tekrar değerlendirilmesinin uygun olacağı” belirtildi. Raporun ardından Adli Tıp Kurumu’na sevk edilen Kalay’a, “Ağır hastalık, sakatlık ve kocama hali değerlendirilmediği” şeklinde rapor verildi. Söz konusu rapor, bir tane bile Kardiyolog bulunmayan heyet tarafından verildi.
“Tahliye edilmeli” raporu var
Yaşanan hukuksuzlukla ilgili 7 Nisan’da bir mektup kaleme alan Abdullah Kalay, durumu şöyle anlattı: “Kocaeli 2 No’lu F Tipi Hapishanesinde 13 Nisan 2012 tarihinde kalp krizi geçirdim. İki buçuk saat hastaneye geç götürüldüğüm için kalp ve genel sağlık durumumda onarılmaz hasarlar oluşmuştur. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki doktorların medikal tedavi uygulamasına rağmen sağlığım her geçen gün kötüleşiyor. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Kurulu’na hastalıklarımla ilgili 5275 sayılı yasanın 16. Maddesi gereğince ceza ertelemesi ya da cezanın geride bırakılmasıyla ilgili savcılık üzerinden başvuru yaptım. Bunun üzerine 30 Aralık 2013 tarih ve 2013 736 sayılı kararla ‘hayati risk taşımakta, cezaevinde kalamaz’ raporu düzenlemiştir. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Kurulunun ‘cezaevinde kalamaz’ raporu üzerine infazın ertelenmesi için cumhuriyet savcılığına başvuru yaptık. Savcılık hiçbir gerekçe belirtmeden, Kocaeli Üniversitesi Adli Tıp raporu yeterli olmasına rağmen ikinci bir Adli Tıp raporu için İstanbul Adli Tıp Kurumu’na sevk edildim. 08.01.2014 tarihinde İstanbul Adli Tıp Kurumu’na götürüldüm. Üçüncü ihtisas kuruluna muayene için çıkarıldım. Muayeneden önce birlikte götürdüğüm Kocaeli Üniversitesi’nin Adli Tıp raporunu doktorlara gösterdim. Bu raporun dosyada olup olmadığını, dosyada eksiklik varsa muayene olmayacağımı belirttim. Israrım üzerine dosyaya baktırdım ve rapor olmadığı gibi kalp yetmezliğiyle ilgili rapor da dosyada yoktu. Bu yüzden muayeneyi kabul etmedim.”
Adli Tıp kararı siyasi
Avukatlarının yeniden başvurusu üzerine 22 Ocak 2014 tarihinde bir kez daha İstanbul Adli Tıp Kurumu’na götürüldüğünü anlatan Kalay, 3. İhtisas Kurulu’nun 24 Ocak 2014 tarihinde “Kalbi çalışıyor, hastalığın ilerlemesi ve vasfının değişmesi oluşumunda yeniden değerlendirme yapabileceği, cezaevi şartlarında infazının devamına” şeklinde rapor verdi.
İki kamu kurumunun raporlarının birbiriyle çeliştiğine dikkat çeken Kalay, “İstanbul Adli Tıp Kurumu tıp etik değerlerini çiğneyen, insan yaşamıyla alay ederek ciddiyetsiz kararlarıyla bir kez daha bürokratik yapısına uygun ideolojik davranmış, siyasi karar vermiştir” dedi.
Tekrar başvuru yapıldı
Avukatlarının kardiyoloji bölümünün doktor muayenesi yapılmadığı için tekrar savcılığa başvuru yaptığını belirten Kalay, Mart 2014’de yapılan itirazla dosyasının savcılık tarafından yeniden İstanbul Adli Tıp Üst Kurumu’na gönderildiğini belirtti.
Kalay, “Yeniden Adli Tıp Kurumuna götürülmem için yaklaşık bir aydır randevu bekliyorum” dedi, Türkiye’nin hapishanelerdeki ölümler konusunda AİHM’de mahkum olduğunu hatırlattı.
Abdullah Kalay, son olarak “Keza kalp hastası olan kalbi %30 çalıştığı iddia edilen emekli orgeneral Ergin Saygun aynı Adli Tıp tarafından ‘cezaevinde kalamaz’ raporuyla tahliye edilmiştir” dedi.