İstanbul’un geleceğinden sorumlu olacaklara uyarımızdır – Kuzey Ormanları Savunması

Kuzey Ormanları Savunması’nın 2014 Mart Yerel Seçimleri sonucunda İstanbul Büyükşehir ve ilçe belediyeleri yönetiminde görev ve sorumluluk alacak adaylara dönük açıklamasıdır;

İSTANBUL’UN GELECEĞİNDEN SORUMLU OLACAKLARA UYARIMIZDIR..

İstanbul’un kuzeyi, son ormanların, son su havzalarının, çok sayıda endemik bitki türünün ve hayvanın, yaban hayatın, kumulların, orman köylülerinin yaşam alanı ve kuşların da göç yolu güzergahıdır. İstanbul’un kuzeyi sadece İstanbul’un değil, sadece Türkiye’nin değil, dünya ekosisteminin hayati önemde bir parçasıdır. Yaşamalıdır, korunmalıdır!

Kuzey Marmara Otoyolu katliamı İstanbul’un kuzeyini öldürmeye başladı. Projenin bir parçası olan 3. köprünün yapımında milyonlarca ağaç kesildi ve daha fazlası kesilmeye devam ediyor. Ağaç katliamıyla yükselen 3. köprünün ayakları her gün gururla haberleştiriliyor! Var olan yollar, gece gündüz süren ağaç kesimiyle hızla genişletiliyor. Geri dönüşsüz doğa tahribatı üzerinde yükselen bu kalkınma kutsayıcı tutum, 3. havalimanı projesinde de kendini gösteriyor. Köylüler rant uğruna komik rayiç bedellerle evlerinden ediliyor, çıkarılan yeni yasayla bölgede hayvancılık yok ediliyor, irili ufaklı göller, gece gündüz egsoz dumanı kusan kamyonların taşıdığı hafriyatla dolduruluyor. Kalkınmacı rant politikaları İstanbul’un sonunu getiriyor.

Kuşlar göç yoları üzerindeki bu alanlara geldiğinde ne yapacağını şaşırıyor. Her gün daha fazla domuz, sincap ve börtü böcek ölüyor, ölmeyip de kaçmaya çalışanlar yollarda can veriyor. Yaban hayatı yok oluyor, ekosistem bozuluyor. Bu katliamın etkileri Çatalca – Kocaeli ve Trakya’ya kadar uzanıyor ve oradaki 1. derece verimli tarım alanları tahrip oluyor. Doğal besine erişim hakkımız engelleniyor. Topyekün bir saldırıyla hepimizin yaşam kaynakları, alanları yok ediliyor.

Bu katliam Kanal İstanbul adı verilen kabus senaryosu ile doruğa ulaşacak!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayları İstanbul halkını dinlemek zorundadır.

Kuzey Ormanları Savunması olarak İstanbul üzerinde tasarruf yetkisi bulunan kişi ve kurumlara bu gerçekleri hem İstanbul’un kuzeyinde hem de merkezinde bıkıp usanmadan anlattık. Gerektiğinde hukukçularla, gerektiğinde kuzey köylüleriyle birlikte İstanbul’a yaşatılan doğa kırımı ve hak-yaşam gaspı süreçlerine karşı mücadele verdik, veriyoruz.
Ülke ve İstanbul gündeminin kaçınılmaz gereği olarak da, İstanbul’u ŞU AN talan etmekte olan mega projelerle ilgili planlarını öğrenmek ve aklın yolunu tutup tutmayacaklarını görmek için, İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adaylarına ulaşmaya çalıştık. Üzülerek belirtiyoruz ki, bu görüşme taleplerine verilen olumlu yanıtlar kaygı verecek derecede azdır. Sosyalist sol partilerin seçim programlarında Kuzey Ormanları Savunması’nın mücadelesini verdiği temel talep ve yaklaşımlar yer alırken, ana muhalefet partilerinin İstanbul’un yaşam kaynağı olan kuzey ormanlarını yok eden mega projelerde sadece “rötuş” veya “yer kaydırma” yapacaklarını ifade etmeleri vahimdir.

İstanbul’un kaderi siyasetin “gerek”lerine terk edilemez!

İstanbul adına kararlar almaya namzet insanların tutum ve beyanları kaygı vericidir. Bir şehri yönetmeye soyunanların bilmesi gereken ilk gerçek; kişilerin geçici, şehirlerin kalıcı olduğudur. Kişilerin siyasi ajandaları ve oy kaygıları; şehirlerin doğaları, tarihleri ve daha sayısız insana sunacağı yaşamları vardır. İstanbul’da yaşayanlara sandıkta “Yaşam alanlarınızı yok edelim mi?” sorusu yöneltilemez. Günü kurtarmacı siyasi söylemlerle hareket etme pratiği terk edilmeli, sürdürülebilirliği merkeze alan, yaşam dostu şehircilik anlayışı benimsenmelidir. Ve bu anlayışa, dünyanın eşsiz parçalarından İstanbul özelinde; çevre düşmanı mega projeler desteklenerek, bu projelerden vazgeçmek yerine, üzerlerinde popülist revizyonlara gidilerek, doğa katli halkın zihninde ve gözünde meşrulaştırılarak, yönetime halk ortak edilmeyerek ve her türlü hukuk kuralı çiğnenerek ULAŞILAMAZ!
Kuzey ormanlarına ihtiyacı olan milyonlarca insan, ağaç ve hayvan olarak;

* 3. köprü ve 3. kavalimanı katliamlarını durdurmanızı, Kanal İstanbul gibi akla zarar bir “proje”yi tamamen gündemden çıkarmanızı,
* Katledilen orman alanlarını rehabilite etmenizi, orman köylülerinin doğa tahribatı nedeniyle uğradığı zararı telafi etmenizi,
* İstanbul’un kuzeye doğru gelişmesini engelleyerek yakalar arasındaki nüfus ve istihdam dengesini gözetmenizi,
* Ekosistemin öneminin bilincinde olarak, ekosistemi tahrip etmeyen, doğayla uyumlu bir kentten yana olan projelere önem vermenizi,
* Mevcut ulaşım ağını; kaliteli, toplu taşımaya ağırlık vererek, bisiklet ve yaya yollarını çoğaltıp iyileştirerek, özel araç kullanımını özendirmeyen ve sınırlayıcı yasalar getirerek geliştirmenizi,
* Denizüstü ulaşımın toplu taşımadaki payını, deniz ekosistem dinamiklerini gözeterek 10%lara çıkarmanızı,
* Halkın yaşam alanlarına ticari mal gözüyle bakmamanızı istiyoruz!

Uyarıyoruz:
İstanbul’un bir geleceği vardır ve kişilere İstanbul hakkında kısa bir süre için verilen yetkiler; İstanbul’un bilim insanına, doğasına, geçmişine ve geleceğine, insanına, hayvanına ve bitkisine danışılarak kullanılır. Biz de Kuzey Ormanları Savunması olarak, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da bu ilkenin bekçisi olacağız.

Kuzey Ormanları Savunması – 27.03.2014

Yoruma kapalı