Bu süreç nereye doğru işliyor? Tam da Büyük Ortadoğu Projesi doğrultusunda geliştiriliyor. Ortadoğu’da yeni denklemlerin oluşturulup, oturtulmasına doğru yol alıyor.
Bu denklem küresel kapitalizmin, neoliberalizmin denklemi. Hegemonik güç çatışmalarıyla yeni sömürü açma çabaları büyük güçlerin, yeni düşünceleri doğrultusunda geliştirdikleri pratik politikalarıdır, saldırılarıdır.
Bu gelişmeler önceki gelişmelerin devamı olarak seyrediyor. Irak’ın, Küveyt’in, Libya’nın devamı. Dünden bugüne bütün bu gelişmeleri gören demokrasi güçleri, ya esas kendi temel zeminlerine dönük mücadele edemediler ya da güçsüzlüklerinin kurbanı oluyorlar.
Herhalde şimdi yumurta Türkiye’de de kapıya dayandı. Nasıl çözülecek? Savaş çığırtkanlıklarının mayası tutuyor gibi. Çözüm, sorunu sırtında taşıyan emekçilerin, halkların, devrimci demokratların direniş hattı ile mi çözülecek? Yani biraz daha saflaşmış devrimci demokrasi bilinçli bir mücadele ile mi? Ya da “demokrasisini” tanıdığımız burjuva demokrasisi denen ve bugün sahtekarlığı ayyuka çıkmış burjuva demokrasi güçleri denen, demokrasi mücadelesi ile mi?
Bugün burjuvazinin ne demokrasi ne de çözüm gibi amaçları var. Kapitalizmin demokrasisinin halklara getireceği ölüm ve zulüm olabilir. Bütün bu gelişmeler dünden beri görülen ve buna karşı ciddi bir mücadele hattı yaratamayan solun sorunlarıdır. Sol bir türlü demokrasi mücadelesi ile devrimci mücadeleyi yan yana getiremedi. Sistem ayırdı, sol ayırdı ve demokrasi düşüncesini burjuvazinin sahtekar düşüncesinden, demokrasisinden de ayıramadı. Emek hareketi, demokrasi mücadelesini kendi zemininde güçlendirme de yetersiz kaldı.
Irak’ta, Libya’da, Mısır’da demokrasi mücadelesinin siperlerinde hangi öncü güçler yer aldı? Bunların düşünceleri neydi? Oralarda sorun çözülmedi çoğaltıldı. Sadece canavar leşine erdi, ama halklar birbirlerine düşürüldü.
Eksik, aksak ya da kendiliğinden pratik hareketlilikten öte atılacak adımlar hangi düşüncelerle, hangi teorik tasarımlarla atılacaksa onun temel zeminlerinin oluşturulması, savaş karşıtı duruşun ve bugünkü demokrasi mücadelesinin olmazsa olmasıdır.
Tarihte hiç bir yerde kendiliğinden ya da ideolojik, politik öncülüğü iyi örülmemiş bir mücadele uzun ömürlü ya da kalıcı olmamıştır. İdeolojik, politik tutarlı öncülüklerle kazanılan mücadeleler dahi ancak ideolojik, politik bulanıklıklar geliştirilerek geriye götürülmüştür ya da ilerletilememiştir. Saflar önemlidir, emeğin mücadele direniş hattı kendi ayakları üzerinde güçlenmeli. Kafa karıştıran, alavereli, dalavereli mücadeleler ve öncülüklerle düzlüğe varılamayacağı bellidir. Örtük örülmüş koalisyonlarla da sonuca varılamaz.
Neoliberal kapitalist zihniyetin saldırıları ancak çelik gibi örülmüş bir anti kapitalist zihniyetin kendi ideolojik, politik mücadelesinin pratikleriyle bertaraf edilebilir.