Türk devletinin IŞİD’i büyütmede belirleyici role sahip olduğu tartışmasız bir gerçektir. El Nusra, Ahrar El Şam gibi örgütleri silahlandıran ve besleyen de Türkiye olmuştur. Türkiye’nin Suriye muhalefeti ve bu tür gruplara verdiği tüm destekler IŞİD’i büyütmüştür. Sadece Suriye’de değil, Irak’ta da IŞİD’i büyüten Türkiye’dir. IŞİD ile AKP Türkiye’si arasında derin ilişkiler bulunmaktadır.
Türkiye şimdi bu yüzünü gizlemek, dikkatleri başka yöne çevirmek için PYD’yi Baas rejimiyle ilişki içinde göstermektedir. Rojava Devrimci güçlerinin Suriye devletini Rojava’dan söküp atması sonrası sadece Rojava Devrimi’ni koruma politikası izlemesi eleştirilmektedir. Suriye devleti saldırmadığı takdirde Rojava Devrimi’nin de bir karşı saldırı politikası olmamıştır. Kaldı ki artık Rojava’nın etrafında Suriye devleti değil, IŞİD ve diğer muhalif güçler bulunmaktadır. Devletle Rojava Devrimi’nin fiziki olarak hiçbir ilişkisi kalmamıştır. Qamışlo havaalanı ve çevresi dışında devletin Rojava alanında herhangi bir varlığı yoktur.
Şimdi Kobanê’de IŞİD üç koldan saldırıyor. Türk devleti, AKP sözcüleri ve yandaşları Suriye devletiyle PYD ilişkisinden söz ediyor. Böylece bu saldırıdaki suç ortaklığını gizlemeye çalışıyorlar. Kobanê 19 Temmuz’dan bu yana devletin hiçbir varlığıyla temas içinde değildir. İki yıldan fazladır Kobanê’nin etrafında IŞİD ve diğer muhalif güçler vardır. Daha sonra IŞİD diğer muhalif güçleri etkisizleştirmiş, Kobanê’nin etrafı tümüyle IŞİD varlığıyla sarılmıştır. IŞİD son şiddetli savaştan önce de Kobanê’nin etrafındaydı. IŞİD geçen yıl Kobanê’ye saldırdı, ama ağır darbeler aldı. IŞİD yönünü Irak’a çevirdi; Musul’u aldıktan sonra geri Kobanê’ye yöneldi. İki aydır Kobanê’ye saldıran IŞİD bu defa daha fazla bir güçle Kobanê’yi kuşatmaya aldı. Kobanê gerçeği buyken sürekli PYD-Baas rejimi ilişkisinden söz etmesi bir şeyleri gizlemekten başka bir anlama gelmiyor. Türkiye’deki demokratik siyasal alan da aydınlar da yazarlar da sen gerçeği saptırıyorsun, esas gerçek, seninle IŞİD ilişkisidir, bu ilişkini kesmelisin demiyor. Kuşkusuz diyenler oluyor, ama zayıf tonda söyleniyor. Garip biçimde AKP’den yardım bekleniyor. IŞİD’i saldırtan bir güç hiç Kobanê Devrimi’ne yardımcı olur mu? Nitekim daha dün İMC televizyonu IŞİD-Türkiye işbirliğini kanıtladı.
Kobanê üzerinde bazı oyunlar ve hesaplar olduğu açıktır. Türkiye’nin de kendine göre bir oyunu var. Çok fazla gücün içinde olduğu bir oyun var. Kobanê ezilsin, ondan sonra kurtarıcı olalım politikası izleniyor. IŞİD’e karşı kurulduğu söylenen koalisyon da Türkiye de böyle düşünüyor. Türkiye ilk önce IŞİD’i saldırtıyor, sonra insani kriz çıksın, müdahale edeyim diyor. Bu nedenle IŞİD’in Kobanê’yi ele geçirmesi için her türlü desteği veriyor. İstihbarat desteği veriyor, cephane ve lojistik destek veriyor. Bu nedenle Türkiye’den direnişçilere destek beklemek saflıktır. Türkiye uzun süredir Kobanê’nin düşmesini beklerken neden destek versin? Ne zaman eline geçeceğini anlarsa o zaman bazı girişimler içinde olur.
Bazı AKP yandaşı Kürtler de sürekli PYD’nin Baas ilişkisinden söz ederek hem Rojava Devrimi’nin itibarını küçültmeye, hem de IŞİD saldırılarını meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Türkiye başbakanı da bunu söylüyor. Halbuki Baas’ı politikalarıyla ayakta tutan Türkiye’dir. Türkiye faşist karakterdeki güçleri destekleyince Baas düşmekten kurtuldu. Yoksa Baas kendi gücüyle ayakta kalamazdı. Eğer Türkiye Rojava Devrimi’ne düşmanlık beslemeseydi şu anda Baas rejiminin yerinde yeller eserdi; Suriye demokratik bir Suriye haline gelirdi. Bu açıdan Türkiye’nin kendisine bakması gerekir. Kendisinin Rojava Devrimi düşmanlığına, bu düşmanlık nedeniyle IŞİD gibi güçleri desteklemesine bakmalı.
Kürtler ne Baas, ne de demokratik olmayan muhalefete yakın durdular. Doğrusunu yaptılar. Alternatif bir demokratikleşme modeli olmaya çalıştılar. Ancak şiddetli savaş ortamında demokrasi dinamiklerini tümden bir araya getiremediler. Bu nedenle daha geniş bir demokrasi hareketine ulaşamadılar. Eksikliği başka yerde değildir.
IŞİD’in saldırılarını meşrulaştırmak ve tampon bölgeyi haklı çıkarmak için Rojava Devrimi’ne karalama yapmak kadar ahlaksızca ve vicdansızca bir yaklaşım olamaz. Bu tür şeylerle aslında IŞİD’in saldırısına nasıl bir ortaklık yapıldığı gösteriliyor. Hiçbir demagoji, yalan ve kara propaganda AKP gerçeğini gizleyemez.
Türkiye IŞİD’e yönelik bu desteğin bedelini ödeyecektir. Kürt halkı Türkiye ve IŞİD ilişkisini hiçbir zaman unutmayacaktır. Rojava Devrimi direnecektir, kazanacaktır. Rojava Devrimi ve direnişi yeni Ortadoğu’nun ruhu olacaktır.
(Özgür Gündem – 03 Ekim 2014 – Hüseyin Ali)