Reyhanlı Katliamı’nın yıldönümünde eylem

Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013’te bomba yüklü araçlarla yapılan saldırı bugün yapılan eylemlerle hem protesto edildi hem de yaşamını yitirenler anıldı.

SYKP Samandağ İlçe Örgütü Reyhanlı Katliamının yıl dönümü dolayısıyla Samandağ Abdullah Cömert alanında bir basın açıklaması yaparak katliamı kınadı. Basın açıklamasını okuyan SYKP İlçe Eş Başkanı Yusuf Kimyon açıklamasında: “Bugün 11 Mayıs, Reyhanlı katliamının 1. Yıldönümü. Başbakanın ayrıştırıcı tabiri ile “53 Sünni” vatandaşımız öldürüldü. Bir sene önce, Türkiye tarihinde benzerine az rastlanan bir katliamla Hatay ve Türkiye sarsıldı. Bu büyük provokasyonu tasarlayan, bunu siyasi malzeme olarak kullanmaya çalışan katliamcı zihniyeti bir kez daha kınıyoruz. Reyhanlı halkı başta olmak üzere halkımıza başsağlığı dileklerimizi sunuyoruz.” dedi.

Ekran Alıntısı

SYKP açıklamasının devamı şöyle:

“Mart 2011’den beri Suriye ile devam eden savaşta sınır iller ateş hattında. Bunu umursamayan AKP iktidarı, uluslar arası dengelerin taktik değiştirmesine rağmen kendi ezberi ile yola devam etti. Savaşta ısrarcılığını sürdüren hükümet, Reyhanlı katliamını üstlenen El Kaide ve uzantısı olan terör çetelerine desteğini devam ettiriyor. Sınırları hallaç pamuğuna çevirdiler. Hatay, Urfa gibi illerde sözde muhalif çetelere askeri üsler, silah başta olmak üzere her olanak tanındı. Kapılar her anlamda ardına kadar açıldı. Suriye’de kullanılan kimyasal silahlar bu sınırlardan geçiriliyor. Buralarda güvenlik diye bir şey kalmadı. Bölge her türlü tehlikeye, insan yaşamını yok sayan her türlü provokasyona gebe.

Katliam gerçekleştikten kısa bir süre sonra oyunun ikinci perdesi sahneye konuldu. Samandağ-Harbiye hattı üzerinden Arap Alevileri’nden oluşan bir grup hızlıca gözaltına alındı. Burjuva medyası haberlerini ısrarlıca bu vurguyla yaptı. Başbakanın ABD ziyareti arifesinde profesyonelce tasarlanmış bu katliamla birkaç şey başarılmak istendi. Suriye’ye dış müdahaleyi zorlamak isteyen Erdoğan, bu katliamı örnekleyerek ABD üzerinde basınç uygulamak istedi. Başbakanın ısrarlıca “Sünni vatandaşlarımız öldürüldü.” Vurgusuyla Hatay’da bir Alevi-Sünni çatışması yaratılmak istendi. Hükümetin bu ayrıştırıcı, mezhepçi, kin ve nefret dolu tutumunu bir kez daha kınıyoruz. 

Türkiye’de hükümet, MİT ve diğer ülkelerin lobileri her türlü provokasyonu düzenleyebilir. Türkiye Suriye politikasını değiştirmediği sürece bu bölgelerde Reyhanlı benzeri süreçlerin yaşanma olasılığı yüksektir. Devletin görevi yeni yaralar açmak değil, halkın yaralarını sarmaktır. Dün Roboski’de insanlar üzerine bomba yağdıran, Gezi’de gencecik fidanlarımızı katleden zihniyet ile Reyhanlı katliamını gerçekleştirenler aynıdır. Bu zihniyeti bozacak tek şey halkların dinsel, mezhepsel ve etnik farklılıklarına rağmen kardeşçe vereceği mücadeledir. 

Reyhanlı’da yaşanan olay elem verici, içten yaralayıcı bir olaydır. Olayın gerçek failleri derhal ortaya çıkarılmalıdır. Bu katliam ile alakaları meçhul olan birkaç insanı yargılayarak bu olayın üstü örtülmemelidir. Bu tarz olayların tekrar yaşanmaması için gerçek ve köklü tedbir alınmalıdır. Her kim böyle insanlık dışı bir eylemi siyaset yapma tarzı olarak benimserse tarih karşısına hesap verecektir.”

Siyasihaber.org/Antakya

Yoruma kapalı