Kürdistan coğrafyası baraj ve HES projeleri ile tahrip ve talan edilirken, bölgedeki sivil toplum örgütlerinin, ekoloji ve doğa çevrelerinin sessizliği ise dikkat çekiyor. Kürdistan coğrafyasının en önemli vadilerinden biri olan Botan Vadisi, yapılacak 8 baraj ve HES projeleri ile yok ediliyor. Sêrt’in (Siirt) Xisxêr (Pervari) ilçesine bağlı Bêdar (Beğendik) beldesinde Çemê Botan’ın (Botan Çayı) kollarından olan Ava Reşan deresi üzerine inşa edilmeye başlanan Pervari Barajı inşaatı devam ediyor. Pervari Barajı’nın yapımına başlanmasıyla beraber doğa üzerinde yarattığı tahribatın sonuçları da gözle görülmeye başlandı. Geçimlerini hayvancılıkla sağlayan yurttaşların, hayvanlarını otlattıkları meraları ve tarım arazileri, baraj göletinin altında kalacak. Baraj inşaatı nedeniyle bölgede yüzlerce ağaç da kesildi.
Büyük göçler yaşanacak
Bêdar beldesinde Ava Reşan deresi üzerine yapılan baraja tepki gösteren Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bêdar Temsilcisi Mahfuz Erdoğan, yapımı süren Pervari Barajı inşaatının bütün atık ve hafriyatının Çemê Botan çayına döküldüğünü dile getirerek, “İnşaatın yapıldığı alanda bulunan alıç ve bıttım ağaçlarını kesiyorlar. Ormanı mahvediyorlar. Şu an çalıştıkları arazi de bütün Bêdar halkının tapulu olmayan ortak arazisi. Kullanmaları karşılığında yurttaşlara hiçbir şekilde bir ödeme yapılmadı” dedi. Belde sakinlerinden Türkiye Tabiatını Koruma Derneği üyesi Muzaffer Turşak ise, baraj inşaatının tamamlanmasıyla beraber yurttaşların üzerinden geçimlerini sağladıkları sulak tarım arazilerinin yüzde 80’inin sular altında kalacağını ifade etti. Muzaffer Turşak, “Belde sakinlerinin yüzde 97’si geçimlerini bu tarım arazilerinden sağlıyor. Barajla birlikte halkımızın yüzde 80’i şehirlere göç edecek. Biz bunun olmasını istemiyoruz” dedi.
Sessizlik dikkat çekiyor
Botan Vadisi’nin yapılan baraja ve HES’lerle yok edilişine sessiz kalınırken, sular altında kalacak tarım arazilerinin sahiplerine de hak ettikleri paralar ödenmiyor. Muzaffer Turşak, arazilerini sular altında kalacak yurttaşlara 1 dönüm karşılığında 5 bin lira ödeneceğini belirterek, şöyle dedi: “Diğer yerlerde dönüm başına çok daha fazla, 45 bin, 50 bin gibi paralar ödeniyor. Tarım arazisi sular altında kalan bir kişi zaten burada kalamayacak, göçmek zorunda kalacak” dedi. Turşak, inşaatı yürüten firma sahiplerinin bazı yurttaşların sular altında kalacak arazilerinin ölçümlerini yapmadıklarını söyledi. Bölgede bulunan karakolları yıkıp fidan dikimi başlatacaklarını söyleyen Turşak, “Doğamızın gerçekliğini unutmayacağız” dedi.
Haber: DİHA / Oktay Yoğurtçu