Gezi İsyanı sırasında Okmeydanı’ndaki polis saldırısında başına isabet eden gaz fişeğiyle katledilen Berkin Elvan’ın, “aslında bir gün önce vurulduğu, ilkin Çağdaş Hukukçular Derneği’ne götürüldüğü, sonra da hastaneye getirildiği” yönünde, polis tarafından ortaya atılan iddianın gerçek dışı olduğu anlaşıldı.
Radikal’den İsmail Saymaz’ın haberine göre; Hastane polisi ve bekçisi tarafından dile getirilen iddianın kaynağı olarak gösterilen kantinci A.D., savcılığa başvurarak, “Ben böyle birşey söylemedim” dedi. Polis ve bekçi, bu iddia için, “Acil servisin karşısındaki kantinde çalışan A.D.’ye mahalleden arkadaşı söylemiş” demişti.
Berkin Elvan’ın ölümünden sonra İçişleri Bakanlığı’nca idari soruşturma için atanan başmüfettiş Mustafa Kızıldemir ve Gökhan Özsavaş, 17 Mart’ta Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli gece bekçisi C.B. ve polis B.A.’nın ifadesini aldı. Bekçi C.B., “hastane karşısındaki kantinde çalışan A.’dan duyduğu” bir iddiayı müfettişlere anlattı. C.B., “A. isimli şahıstan, kendi mahallesinde oturan bir şahsın Elvan’ın olay gecesi yaralandığını, ilk etapta hastane yerine şimdi ismini hatırlamadığım bir derneğe götürüldüğünü, durumun ağırlaşması üzerine birkaç saat sonra hastaneye getirildiğini söyledi. Hatta Berkin Elvan hastaneye getirildiğinde üstü başı ıslaktı. Sanki bir yerde müdahale edilmiş de getirilmiş gibiydi” dedi.
B.A. da, iddiaya ‘açıklık’ getirerek “Bekçi C.B., acilin karşısındaki kantinde çalışan A. isimli şahıstan, kendi mahallesinde oturan bir şahsın Elvan’ın olay gecesi yaralandığını, ilk etapta hastane yerine ÇHD’ye götürüldüğünü, ağırlaşması üzerine hastaneye götürüldüğünü duymuş” diye ifade verdi. Polis başmüfettişleri Kızılgüneş ve Özsavaş, 17 Mart’ta aldığı ifadeleri ‘önem arz edebilecek bir tanıklık olduğu’ gerekçesiyle soruşturmayı yürüten Savcı Faruk Bildirici’ye gönderdi.
İfadelerde adı geçen ve iddianın kaynağı olduğu ileri sürülen A.D., savcılığa giderek, ifade verdi. A.D., bekçi C.B.’ye bu yönde bir ifadede bulunmadığını kaydederek, “Olayla ilgili bilgim ve görgüm yoktur. Ayrıca süresiz işten ayrıldım. Can güvenliğimden de endişe ediyorum” dedi.
O müfettiş ‘işkence’ suçundan yargılanmış
Polis Başmüfettişi Gökhan Özsavaş, 2009 yılında İstanbul ’da Çevik Kuvvet Şube Müdürü ve Emniyet Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyordu. İstanbul’da, 1 Mayıs 2009’da, Tarlabaşı’nda Naciye Kaplan ve Öztürk Aladağ adlı iki gencin kayıt dışı şekilde gözaltına alınıp dövülmesine ilişkin Çevik Kuvvet Şubesi’nden Komiser Yardımcısı Nuh Mete Damgacı, aynı şubeden polis Veli Tarım ve Beyoğlu Emniyeti’nden Ayhan Aktaş ve Kemal Güney ile Fatih GBT Şubesi’nden Ayhan Baştürk’e ‘işkence’ ve ‘kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak’ suçlarından 26 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Aynı dosya kapsamında, Komiser Özsavaş da “kendi gözetim yükümlülüğü altındaki bir bölgede meydana gelen işkenceden sorumlu olduğu” için diğer sanıklarla birlikte yargılandı. İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava, 24 Aralık 2013’te beraatle bitti. Mahkeme, “müdahillerin sanıklar tarafından dövüldüğüne ilişkin teşhise yeterli görüntü ve delil elde edilemediği” için bu karara vardı.