Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre 2012 yılında dünyada 7 milyon insan hava kirliliği nedeniyle hayatını kaybetti. DSÖ’nün Mart ayında yaptığı açıklamada, dünyadaki her sekiz ölümden birinin hava kirliliğiyle bağlantılı olduğu, 7 milyon ölümden 6 milyonunun Güney Doğu Asya ve Batı Pasifik bölgesinde görüldüğü belirtilmişti. İşin kötüsü, sorun çözülmüyor daha da kötüye gidiyor. 2011’de yapılan araştırmanın sonuçları daha iyiydi.
Dünya Sağlık Örgütü bin 600 kenti mercek altına almış. Bunların sadece yüzde 12’sinde hava kalitesi DSÖ’nün kıstaslarını karşılıyor. Yeni Delhi havası en kirli kent. Onu yine Hindistan’dan Patna ve Gwalior kentleri izliyor. Türkiye de oldukça başarılı(!) bir performans sergilemiş. Iğdır dünyanın havası en kirli 16. kenti. Iğdır’ı sırasıyla Batman(26), Afyon(32), Osmaniye(35), Siirt(41), Gaziantep(46) ve Isparta(48) izliyor. İlk 50 kent arasında Türkiye’den yedi kent yer alıyor. Türkiye ile ilgili verilerin 2011’e ait olduğunu da ekleyelim.
Hava kirliliği kalp krizi, kanser ve solunum yolu hastalıkları riskini arttırıyor. Hava kirliliği ölçümlerinde bir metreküp havadaki parçacık madde miktarına bakılıyor. Sıralama yapılırken PM2,5 verileri dikkate alınmış, havadaki çapı 2,5 mikrometreden küçük parçacıkların miktarına bakılmış. PM parçacıkları arasında karbon, sülfat, metalik buhar, endüstriyel ve taşıtlardan kaynaklanan tozlar var. Delhi’de yıllık ortalama PM2,5 değeri metreküpte 153 mikrogram. Iğdır’da 90.
DSÖ özellikle yoksul kentlerdeki hava kirliliğine dikkat çekiyor. Isınma amaçlı kullanılan yakıtlar, trafik sıkışıklığı, kömür kullanımı hava kirliliğinin nedenleri arasında. Dünyanın havası en kirli 20 kentinden 13’ü Hindistan’da. İlk 20’de Bangladeş, Pakistan ve İran’dan kentler var. Iğdır ile birlikte Katar’ın başkenti Doha da bu grupta, 12. sırada. Kişi başına düşen 74 bin dolarlık milli geliriyle adeta her şeyin para olmadığını göstermeye çalışıyor. Türkiye’nin havası en temiz kenti Giresun, onu Çanakkale ve Rize izliyor. Başta Çanakkale olmak üzere, bu illerdeki orman varlıklarına yapılan saldırıları hatırlayınca kızıyorsunuz. Kaz Dağları gibi çok önemli bir temiz hava deposuna sahip Çanakkale, madencilik ve termik santral gibi tehlikelerle karşı karşıya. Buradan kazanacağınız paranın kirlettiğiniz havayı temizlemeye yetmeyeceğini Doha’ya bakarak görebilirsiniz.
Ülke ortalamalarına baktığımızda Türkiye kentlerde havası en kirli 17. ülke. En temiz hava İzlanda’nın kentlerinde. Onu Brunei Sultanlığı ve Avustralya izliyor. Gönül rahatlığıyla soluyacağınız havayı Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinde de bulabilirsiniz.
METRODA HAVA NASIL
Sizi 2008 yılında, Burcu Onat, Ülkü Şahin, Baktıgül Stakeeva, Pınar Karim ve Tuba Ceran tarafından yapılan bir araştırmayla baş başa bırakayım. Taksim-4.Levent ile Aksaray-Havalimanı metrosunda istasyonlardaki hava kalitesini araştıran çalışmanın sonuçları şöyleydi. Taksim istasyonunda 7 günlük ortalama PM2,5 değeri 199 mikrogram çıktı. Şişli’de 104, Otogar’da 90. Anlayacağınız, Taksim metro istasyonundaki hava kalitesi Yeni Delhi’den daha kötü. Dış ortam için belirlenen sınır değerin (40) beş katı. Taksim-4.Levent hattında tren içindeki veriler de akşam saatlerinde 115’i buluyordu. Sefer sayılarının 2008’e göre daha fazla olduğunu düşünürseniz bu oranlar kim bilir şimdi ne durumda? Bütün günü metroda geçirmiyoruz ama rakamları görüp endişelenmemek elde değil.
Metrodaki hava kirliliği istasyon derinliği arttıkça artıyor. Uygun fren sistemi, lastik tekerler, filtreli havalandırma sistemleri havayı daha temiz tutuyor. Taksim – 4. Levent metrosunda metreküpte 200’ü bulan parçacık madde oranı bu önlemler sonucu Hong Kong’da 33, Meksika’da 61’lere kadar gerilemiş. Hadi, hepimize iyi yolculuklar.
Birgün Gazetesi