Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Rojavalı İsmail Sadık’a YPG’yi “terör örgütü” olarak değerlendirerek, “örgüt üyeliği”nden 7 yıl 6 ay hapis cezası vermesine tepkiler sürüyor. Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk, mahkemenin verdiği karara ilişkin şöyle dedi;
‘‘Kürtler Suriye’de kendi geleceklerini güvenceye almak ve kendi halkını korumaya yönelik demokratik bir refleks göstererek, hiç kimseye alet olmadan kendi öz savunmasını oluşturmak için örgütlenmiştir. Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nın ‘PYD ile IŞİD terör örgütüdür. Birbirlerinden farkı yoktur’ şeklindeki ifadesi kabul edilemez. Hükümet Kürtlerin bir statüye kavuşmasından endişe duymaktadır. Savaşın çatışmanın olduğu bir ortamda Kürtlerin toprağını, namusunu korumaya yönelik askeri bir güç oluşturma yönelik girişimleri doğal bir haktır. PYD’nin de öncülük ettiği bu hakkı kimsenin terörize etmeye hakkı yoktur.
Türk mahkemesinin almış olduğu karar gerçekten ırkçı milliyetçi bir anlayışın ifadesidir. Rojava mücadelesine yönelik burada bir yargıcın karar olması Kürtlere karşı olan düşmanca anlayışın sonucudur. Terörizmin anlamını artık tartışmamız lazım, kimler terörist? Türkiye’nin yargıçları dünyadaki bir hareketi kendilerine göre terörist etmeye hakkı var mı? Terörün uluslar arası kriterleri ve kararları var. Bu karar çok gülünçtür, PYD ve uluslararası güçler de ciddiye almaz. PYD’nin meşru mücadelesini koalisyon desteklemektedir. Milliyetçi dalgaya kapılan yargıçların aldığı kararı meşru değildir. Yargı kendi sorumluluk alanını aşarak toplumu yaralayan bir karara imza atmıştır. Bir yargıcın bu kararı vermesi felakettir.
Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan ‘Hayal edemeyeceğiniz bazı şeyler gelişebilir’ diyor. Hayal etmediğimiz nedir, Kürtler 12 Eylül’de zindanlardan mı geçmedi? Faili meçhul cinayetlerden ya da meydanlarda işkence edilmekten mi geçilmedi? Hayal etmediğimiz daha ne var? Biz bütün bunları yapan devletin yüzünü de biliyoruz. Bütün bunları yaşamış ve bunlara rağmen direnen halkı tehdit etmenin bir anlamı yok” (DİHA)