HDP İzmir 1. Olağan Kongresi, İzmir Fuar Alanında büyük coşku ve katılımla gerçekleştirildi. HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, Osman Özçelik ve çok sayıda parti, sendika ve dernek yöneticilerinin katıldığı kongrede ilk konuşmayı yapan HDP İzmir Eş Başkanı Cavit Uğur kongrenin emekçilerin, kadınların, gençlerin, yoksulların kongresi olduğunu belirtti. “Biz yasal bir zorunluluğu yerine getirmiyoruz” diyen Uğur, “biz yıllardır mücadele deneyimleri biriktiriyoruz ve tüm biriktirdiklerimizi yeni bir evreye sıçratmak için bu kongreyi yapıyoruz. Yeni yaşam kongresi dememizin sebebi de budur. Sınır tanımaksızın hayatı yeniden kuracağız” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da, AKP ile anlaştıkları iddialarını yalanlayarak “Biz oylarımızı AKP’ye satacak kadar alçak mıyız? Bizi kendinizle mi karıştırdınız?” dedi. “Biz ülkenin gelirinin %80’ini biz üretiyoruz. Biz emekçiler. Ama gelirin %80’i bir avuç zengine gidiyor. İşte bu düzeni değiştirmemiz lazım” diyen Demirtaş’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyleydi:
Özgürlük uğruna canını verenlerin yoldaşıyız
Türkiye’de yeni bir yaşam kuracağız. Şimdiye kadar hiçbir parti, hele de hiçbir hükümet söylediklerimizi savunmaya cesaret edemedi. Anlattıklarımı yapabilmek için seçimlerde bir gücü ortaya çıkarmaya ihtiyacımız var. Artık hükümetten bir şey isteyen olmayalım, hükümet olalım.
İçlerine sindiremiyorlar. Zannedersiniz devlet gökten inimiş, onu ancak özel insanlar yönetebilir. Bu aldatmacaya son vereceğiz. Biz ülkenin gelirinin %80’ini biz üretiyoruz. Biz emekçiler. Ama gelirin %80’i bir avuç zengine gidiyor. İşte bu düzeni değiştirmemiz lazım. Her şeyden önce hırsız değiliz, hırsız. Para çalmıyoruz. Rüşvet yemiyoruz. Biz geleceğini paradan puldan inşa etmişlerin değil, özgürlük uğruna canını verenlerin yoldaşlarıyız.
Türkiye’de işsiz, yoksul kalmayacak şekilde ciddi bir ekonomi programıyla çıkacağız. Tekirdağ’dan Ardahan’a kadar her yerde halk temsilcilerini parlamentoya taşıyacağız. Artık bizim için %10 seçim barajı bir sorun değildir. O barajı onların üstüne yıkacağız. Bedava milletvekiline alıştı AKP. Biz buna izin vermeyeceğiz.
Barajı da yıkacağız, AKP iktidarını da
Birileri diyor HDP ile AKP anlaştı, HDP seçime parti olarak girip barajı aşmayacak, 30-40 mv AKP’ye gidecek. Bunu söylemek alçaklıktır. Elinde en küçük bir belge olmadan bunu söylemek ucuzluktur. Biz oylarımızı AKP’ye satacak kadar alçak mıyız? Bizi kendinizle mi karıştırdınız?! Barajı da yıkacağız, AKP iktidarını da! Görsünler kim kimle anlaşmış, pazarlık yapmış. Bırakın şununla bununla ittifak görüşmelerini, öyle bir listeyle çıkacağız ki, ittifakı halklarımızla yaptığımız görülecek. Biz ne AKP ne CHP ile pazarlık da yapmayız, kirli oyunların içine de girmeyiz.
Herkes bu düzenin mağduru
HDP cumhuriyet tarihinde ilk defa halkı iktidara taşıyacak kanalı açtı. 1960’larda ve 70’lerde başlayan demokrasi mücadelesi askeri darbelerle bastırıldı. TİP vardı ama biz hiçbir zaman iktidara bu kadar yakın olmadık. Artvin’de, Gümüşhane’de, Muğla’da yaşayan kardeşlerimiz de yoksul, işsiz. Bu düzenin mağdurular. Her biri de, bu ülkeye barışı kardeşliği getirecek sesi, eli arıyor. İşte biz o eli uzatacağız. Çalmadan, çırpmadan, kimseyi aldatmadan, kandırmadan. Beş yıldızlı otellerin lobilerinde değil, barikatta atölyede, yüreklerinizde kurulmuş bu parti. AKP’nin ampulünde bıktım diyenler, CHP’nin oklarından bıktım diyenler, işte HDP ağacında sana da yer var.
Ben artık devletten korkmak istemiyorum diyenler, doğru adres HDP’dir. Biz devleti korkunç olmaktan çıkartacağız. Ankara’yı devletin Ankara’sı olmaktan çıkartacağız, halkın Ankara’sı yapacağız. Ankara’nın yetkilerini İzmir’e vereceğiz. Bugün 77 milyonu tek başlarına yönetiyorlar. Biz iktidar olursak yetkimizin %80’ini İzmir meclisine vereceğiz. Ankara’yı ayağınıza getireceğiz.
AKP’de IŞİD gibi İslamiyet’e zarar veriyor
Bunlar? Yereldeki yetkileri bile toplayıp Cumhurbaşkanlığı sarayına hapsettiler. Birileri ona gaz vermiş, gaz: “Şöyle bakıyorum da sana, senden halife olur.” O da inanmış buna, yemiş de. Bize de gaz veriyorlar gerçi de, polisin attığı gaz tabi. O da “Ya madem ben padişah halife olacağım, bir de saray lazım” demiş. Bu bir masal değil gerçek ama sonu masallardaki gibi bitmeyecek. Sarayı itibar olarak görüyor. Peki ya sokaktaki gerçekler? Çadır bulamayıp köprü, viyadük altlarında yaşayanlar var. “Saray yapayım da şanım şöhretim artsın” diyorsan yanılıyorsun. Görgüsüzlük bu. Ne yaptın ettin, bütün dünyaya şanını yaydın ama görgüsüzlükle. Ünlü oldun ama görgüsüzlükle. Bunlar anlamaz. Her biri bin liralık bardaktan su içenler ayda bin liraya çalışanları anlayamaz.
Soruyorum, Diyanet İşleri Başkanı işte. Bir milyonluk makam aracı almış. Hem “Biz hurmayla karnını doyuran Hz Muhammed’in takipçileriyiz” diyorlar, hem de saltanat kuruyorlar. Diyanet İşleri Başkanının yerinde olsam istifa ederdim. Kendini Allah’a adamış birinin makamda gözü olamaz. Halkın prasıyla son model bir Mercedes alıp onunla dolaşamaz. Bu, Allah’a inananlara hakarettir. Diyanet İşleri Başkanı, sen bunu yaparsan İslamiyet’e zarar veririsin. Sana düşen “İslamiyet’te lüks yoktur, israf haramdır” diyerek ya istifa etmek, ya da o makam aracını iade etmek. Her mikrofona çıktığında da bize Müslümanık taslıyorsun. Ya onu yapma, ya bunu deme. İçinde Allah korkusu olan 700 bin dolarlık saat takmaz. İslamiyet’e en büyük zararı bunlar verdi. IŞİD gibi. Bunlara oy değil, günahını bile vermemeli. Bunları iktidardan düşürmesi gerekenler bu ülkenin Müslümanlarıdır en başta.
Tek demokratik güç biziz
Biz iktidara gelinde bir kesimden hesap sormayacağız. Devleti soyup soyanlardan hesap soracağız. Hırsızlar korksun HDP’den. Çaldığınız her kuruşu fitil fitil burnunuzdan getireceğiz. Katlettiğiniz her çocuğun, kestiğiniz her ağacın, madenlere gömdüğünüz her işçi arkadaşımızın hesabını soracağız. Sarayda yaşayanların düzenini bozmaya geliyoruz, halkın düzenini bozmaya değil.
Yaşam biçimi tehdit altında kaygısı duyan herkes sesimizi vicdan kulağıyla dinleyin. İzmir’deki kardeşlerimiz ulusalcı olur, solcu olur, AKP’li olur, bir başka partiden olur. Sesimizi duyabilmek için en az bir defa yan yana oturalım. Sizleri bir çay içmeye partimize davet ediyorum. Ön yargılarınız kırılacak. Siz partimize gelip çay içmezseniz, biz geleceğiz çayınızı içmeye.
Saltanat sistemi kurmak istiyor, bunu durdurabilecek tek demokratik güç biziz. Görevimiz AKP’yi sınırlandırmaktır. HDP’den korkuyorlar, korksunlar. Onlara rahatsızlık verdiğimiz için mutluyuz, devam da edeceğiz.”
21 Aralık 2014 – Haber Merkezi