Ermenek’te, Torunlar İnşaat’ta, Soma’da ve her gün ülkenin dört bir yerinde yaşanan iş cinayetlerine artık dur demek için bugün 12.30’da merkez kantin önünde toplanan HDK Çapa Meclisi bir basın açıklaması yaptı. Tıp fakültesi öğrencisi Vedat Çiçek’in okuduğu basın açıklamasının tam metni şöyle:
“Değerli öğrenciler, değerli işçiler, değerli basın emekçileri
Fazla söze gerek yok, zira artık sözün bittiği yerdeyiz. 2014 yılının ocak ayında 101 işçi, şubat ayında 84 işçi, mart ayında 122 işçi, nisan ayında 124 işçi, mayıs ayında 425 işçi, haziran ayında 150 işçi, temmuz ayında 130 işçi, ağustos ayında 158 işçi, eylül ayında 146 işçi, ekim ayında 160 işçi yaşamını yitirdi. Yani 2014’ün ilk 10 ayında en az 1600 işçi aramızdan ayrıldı.
Peki neden?
Patronlar işçi sağlığı önlemlerini almıyorlar çünkü bunu yaparlarsa maliyetler artıyor, karlar azalıyor. Denetleme görevini yapması gereken devlet ise bunu yapmıyor. Üstüne üstlük patronların üstündeki tek gerçek denetim gücünü, yani işçinin örgütlü gücünü kıracak her türlü yasayı çıkartıyor, taşeron çalışma rödovans sistemi gibi uygulamaları pervasızca hayata geçiriyor. Sonra da patronlarla el ele verip bunlara “doğal afet” diyor. Hatta tüm terbiyesizliğiyle ölümlerin bu işlerin “fıtrat”ında olduğunu söylüyor. Karşı çıkanları ise polis gücüyle bastırıyor, kanallara yayın yasakları getiriyor, bizleri bir sonraki faciaya kadar oyalamaya çalışıyor. Devlet bizi oyalarken Isparta’dan bir katliam haberi daha geliyor. 45 kişi 27 kişilik araçla taşındığı için 17 işçi daha hayatını kaybediyor. Bunların çoğunluğu ise kadın işçilerden oluşuyor.
Son derece ilkel barınma koşullarında hem gündelik ev işlerinde hem de tarım işinde çalışan genç ve yetişkin kadınlar, aşırı çalışma nedeniyle sağlıklarını en çok yitiren, iş kazalarına en çok uğrayan ve sosyalleşme olanakları bakımından en kötü durumdaki işçiler. Mevsimlik tarım işçisi kadınlar, göç yollarında ve gittikleri bölgelerde taciz, tecavüz, kadın cinayetlerine maruz kalıyor, ücretleri erkek işçilere göre düşük tutuluyor.
Karaman’ın Ermenek ilçesinde yaşanan faciayla ilgili olarak soruyoruz:
1- Konya-Karaman bölgesinin kapalı havza olduğu belirtilip, linyit madenlerini su basabileceği uyarısı Enerji Bakanlığı’na yapılmıştı. Hal böyleyken bu uyarı neden dinlenmiyor?
2- Çalışma Bakanlığı 19-20 Haziran tarihlerinde madeni denetlemişti. “Kapatılma gerektirmeyen eksiklikler”den dolayı şirkete 9 bin lira idari para cezası kesilmişti. Bu mudur kapatılma gerektirmeyen eksiklikler? Yine denetimler ve yen torba yasa sonrası bölgede bulunan 12 madenin 9’unun üretimi durdurulmuştu. Has Şekerler’in farkı nedir?
3- Has Şekerler şirketi de rödovans sistemi ile çalışıyordu. 2012 Mayıss ayında devlet maden patronlarına “ne üretirseniz alacağız” uygulamasına geçti. Bu durum üretimin hızlanmasına ve buna paralel olarak iş cinayetlerinin artmasına yol açtı. Enerji Bakanlığı neden rödovans sisteminden vazgeçmiyor?
4- Has Şekerler Şirketi’nin sahibi Saffet Uyar daha evvel Soma’da madenci katliamlarına sahne olan Soma Uyar Madencilik’in sahibi Azmi Uyar’ın amcaoğlu. Devlet neden bu ailenin madenlerinde gerekli tedbirleri almıyor?
Bundan sonra başka iş cinayetleri yaşanmaması için:
1- İşçiler açlık ile ölüm arasında zorlanmaktadır. Bu yüzden işçilerin önündeki örgütlenme engelleri kaldırılmalıdır. İşçilerin sendika seçme özgürlüğü ve iş güvencesi sağlanmalıdır.
2- Başta taşeronlaştırma olmak üzere her türlü güvencesiz çalıştırma biçimi yasaklanmalıdır.
3- İşyerlerinde işçi sağlığı kurulu işler hale gelmeli ve kurul işçi sağlığını etkileyen üretimin her hususuna müdahale edebilmelidir. Kurulun en az yarısını işçiler oluşturmalıdır. Yine sendikalar, meslek odaları ve uzmanların oluşturduğu heyetler söz ve karar sahibi olmalıdır.
4- İş cinayetlerinin cezasız kaldığı algısı toplumda giderek yaygınlaşmaktadır. Bunun önüne geçmek için tüm hukuki sorumlular derhal cezalandırılmalıdır. Siyasi sorumluluk üstlenilmeli, çalışma bakanı Faruk Çelik ve enerji bakanı Taner Yıldız derhal istifa etmelidir.
HDK-ÇAPA MECLİSİ”