Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in kürtaj tartışmalarının yaşandığı dönemde “Çocuğun ne suçu var, anası kendisini öldürsün” açıklamasının ardından Gökçek’i yumurtalarıyla protesto eden Üniversiteli Kadın Kolektifi üyelerine mahkeme, tehdit, hakaret ve mala zarar verme suçlamalarıyla 10 yıl ceza istedi.

Erdoğan’ın Roboski katliamının ardından “Her kürtaj bir Uludere’dir” açıklamasıyla kadınlara saldırmasının ardından pek çok AKP’li kurmaydan kendisine destek açıklamaları gelmişti. Bunlardan biri de Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’ti. Gökçek, kürtaj ile ilgili kadın düşmanı açıklamalarının ardından da karşısında Üniversiteli Kadın Kolektifi’ni bulmuştu. Kadınlar Gökçek’ten hesap sormak için İzmir Caddesi’nde yumurtalarıyla kendisini karşılamıştı. Üniversiteli kadınlardan ikisi ise darp edilerek gözaltına alınmıştı. Ardından Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kadınlara tehdşt, hakaret ve mala zarar verme suçlamalarıyla dava açılmıştı.

Davanın bugünkü (30 Eylül) duruşmasında mahkeme kadınlar hakkında 3 yıl 6’şar aydan 10 yıl 4’er aya kadar hapis cezası istedi. Mahkemeye üniversiteli kadınlardan Neslihan Uyanık ve Neibye Merttürk ile avukatlarıyla birlikte 2’si Gökçek’in koruması olmak üzere 4 kişi tanık olarak katıldı.

Duruşmada kadınların avukatlarından Tonguç Cankurt, tanık korumalara “Görüntülerde ‘Gökçek benim babamdır. Onun için ölürüm de, öldürürüm de’ diyorsunuz. Boğarak öldürmekten mi bahsediyorsunuz? Açar mısınız?” sorusunu yöneltti. Gökçek’in avukatı Çağrı Alkan, sorunun davayla ilgisi olmadığına ilişkin itirazda bulunurken, tanık Sarıkaya, “İşimin gereğini yaptım. Bugün de olsa aynısını yaparım” dedi.

Eylemci Nebiye Merttürk, tanığa, “İnsan öldürmek göreviniz mi” diyerek tepki gösterdi.

Gökçek’in ceketi kirlenmiş
Cumhuriyet Savcısı Şafak Güler, esas hakkındaki görüşünde, sanıkların olay sırasında Gökçek’e hakarette bulunduklarını, tehdit ettiklerini ve attıkları yumurtalarla ceketini kirlettiklerini ifade ederek, “tehdit, kamu görevlisine hakaret ve mala zarar verme” suçlarından 3 yıl 6’şar aydan 10 yıl 4’er aya kadar hapisle cezalandırılmalarını talep etti.

Sanık avukatlarından Ender Büyükçulha, ceketteki zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasını isteyerek, “Leke kalıcı mı, ceketin ederi nedir, bunların tespiti gerekir” dedi.

Hakim Şahin Kurt, hazırlık aşamasında ifade vermesi nedeniyle Gökçek’in dinlenmesinden vazgeçilmesine karar verdi. Ceket üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması talebini reddeden Kurt, sanıklar ve avukatlarına esas hakkındaki savunmalarını hazırlamaları için süre vererek, duruşmayı erteledi.

Adil yargılanma hakkı engellendi
Mahkemenin ceza istemi ile ilgili görüştüğümüz üniversiteli kadınların avukatlarından Av. Tonguç Cankurt, “Gökçek gerekçe göstermeden duruşmalara gelmedi. Bizim de bu durumda soru sorma hakkımız engellenmiş oldu. Son duruşmada da mahkeme Gökçek’i dinlemekten vazgeçti. Bu adil yargılama hakkının gaspıdır. İlk suçlamalarda mala zarar verme yerine yaralama suçlaması yer alıyordu. Şimdi ceketin kirlenmesi gerekçesiyle mala zarar verme diye bir suç eklediler. Tespit edilmesini istedik mahkeme bunu da reddetti. Müvekkillerimiz gözaltına alınırken tehdit, hakarete uğrayıp darp edildiler. Bu konuda da Gökçek’in korumaları hakkında takipsizlik kararı verildi. Bu kadar hukuksuzluk karşısında biz de Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk” sözleriyle duruşmanın nasıl hukuka aykırı şekilde yürütüldüğünü anlattı.

Sendika.Org’dan alınmıştır.