Eğitim Sen’in yaptığı açıklamaya göre, 2014’te 56 milyar TL olan MEB bütçesi, artan okul, derslik, öğretmen ihtiyacı ve acil çözüm bekleyen altyapı sorunlarına rağmen 2015 yılı için 62 milyar TL olarak öngörüldü.
Eğitim Sen kamu hizmetlerine ayrılan kaynakların özellikle eğitim ve sağlık alanında sadece rakamsal olarak arttığını, yönelik kamu yatırımları açısından bakıldığında belirgin bir azalma yaşandığını belirtti.
“Öğrenci velilerinin geçtiğimiz 12 yıl içinde cebinden yaptığı eğitim harcamalarının beş kattan fazla artmış olması, eğitimin ekonomik yükünün adım adım velilerin sırtına yıkıldığını göstermektedir.
“Okul öncesinden yükseköğretime kadar bütün eğitim kademelerinde bütçeler sadece zorunlu harcamalar için kullanılmakta, devletin bir eli sürekli öğrencilerin ve velilerin cebine uzanmaktadır.
“Kamu kaynaklarını özel okullara aktarma konusunda son derece bonkör davranan siyasi iktidar, sıra devlet okullarında yaşanan sorunlara gelince ‘kaynak yok’ yalanına sarılarak, okulları kendi kaderi ile baş başa bırakmaktadır.”
Örnekler
Açıklamada son 12 yılda öğretmenlerin satın alım gücü belirgin bir şekilde azaldığına da dikkat çekildi.
Bu durumu karşılaştırmalar ile ortaya koyan Eğitim Sen’in verdiği örnek şöyle: “2002`de göreve yeni başlayan öğretmenin maaşı uzman doktor maaşından yüzde 43 daha az iken, bugün bu yüzde 90`a çıkmıştır. Uzman doktorların ek ödemeleri ile öğretmenlerin ek ders miktarı hesaba katıldığında aradaki fark daha da açılmaktadır.
“2002`de göreve yeni başlayan bir öğretmen, kamuda çalışan avukatlardan yüzde 34 daha az maaş alırken, bugün bu fark yüzde 88`e kadar çıkmıştır.”
Bütçe personel harcamalarına
Açıklamada değinilen noktalar anahatlarıyla şöyle:
* MEB bütçesinin büyük bölümü personel giderleri (%68) ve sosyal güvenlik devlet primi giderlerine (%10) gitmektedir. Başka bir ifadeyle, eğitime bütçeden en çok payı ayırdıklarını iddia edenler, bu payın yüzde 78`inin personel harcamalarına gittiğini gizlemeye çalışmaktadır.
* Eğitim yatırımları azalıyor. MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay 2002 yılında yüzde 17 iken, 2009`da yüzde 4,57`ye kadar düşmüş, 2014 yılı itibariyle eğitim yatırımlarına ayrılan pay yüzde 9 oldu.
Bütçe anlayışı değişmeli
* 2015 için öngörülen eğitim ve yükseköğretim bütçeleri ile eğitim sisteminde yapısal hale gelen fiziki alt yapı, öğretmen, idari ve akademik personel açıkları, araç gereç gereksinimi ve benzeri sorunların ve ihtiyaçların karşılanabilmesi mümkün değil.
Eğitimden beklenen amaçların gerçekleşmesi, artan öğrenci sayısı, derslik açıkları, eğitimin niteliğinin yükselmesi, fiziki alt yapı ve donanım eksikliklerinin giderilmesi, öğretmen açıklarının giderilmesi ve diğer sorunlar için mevcut bütçe anlayışının acilen değişmesi gerekiyor.
Talepler
Eğitim Sen taleplerini de dile getirdi.
* MEB ve yükseköğretim bütçelerinin milli gelire oranı en az iki kat arttırılmalı ve OECD ortalamasına çıkarılmalıdır.
* Eğitimde yeterli bütçe, okullara ihtiyacı kadar ödenek ayrılmalı, eğitim yatırımlarına ayrılan pay arttırılmalıdır.
Ek zam
* 2014 yılı enflasyon farkı ve ekonomik kayıplar “ek zam” olarak ödenmeli ve zam oranı 2015 bütçesi içinde yer almalıdır.
* Artan oranlı vergi dilimi uygulamasına son verilmeli, ek dersler başta olmak üzere, tüm ek ödemeler temel ücrete ve emekliliğe yansıtılmalıdır.
Tüm eğitim emekçileri
* 2015 yılında aile ve çocuk yardımı başta olmak üzere, sosyal yardımlar sembolik olarak belirlenmekten çıkarılmalı, ihtiyaç kadar artış yapılmalıdır.
* Eğitime hazırlık ödeneği sadece öğretmenlere değil, tüm eğitim ve bilim emekçilerine yılda iki kez en az bir maaş tutarında ödenmelidir.
Kadro açığı
* Öğretmen, akademik personel, memur ve yardımcı hizmetli açıkları kapatılmalı, en az 300 bin öğretmen, 50 bin yardımcı hizmetli ataması acilen yapılmalıdır.
* Tüm eğitim ve bilim emekçilerine insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşulları sağlanmalıdır.
Eğitim Sen’in raporuna buradan ulaşabilirsiniz.(Bianet)