Kurban Bayramı’nın birinci gününde gerçekleştirilen Cumartesi Anneleri eyleminde Kobanê’ye yönelik DAİŞ saldırıları damga vurdu. Yapılan açıklamada “Kalbimiz barbarlık çetelerine karşı insanlığı savunan Kobanê’de” denildi.
Cumartesi Anneleri, Galatasaray Lisesi önünde 497. kez bir araya geldi.
Kurban Bayramı’nın 1. gününde gerçekleştirilen eylemde, Rojava’nın Kobanê Kantonu’na yönelik DAİŞ saldırıları kınandı. Eylemde ilk sözü alan Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız, “Herkes evinde çocuklarıyla bayramı geçiriyor. Biz de burada geçiriyoruz bayramı. Çünkü gidecek bir yerimiz yok” diye konuştu. Bayramların kendileri için çok ağır geçtiğini kaydeden Yıldız, “DAİŞ çeteleri Kobanê’ye her taraftan saldırıyor. Biz Kobanêlilerle beraberiz” dedi.
Ardından söz alan Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak, 19 senedir Galatasaray Lisesi önünde oturma eylemi yaptığını ifade ederken, “Ben burada çocuklarımız için, annelerin ağlamaması için oturuyorum” dedi. “Bize bayram yok” diyen Ocak, çocuklarının katilleri ortaya çıkarılıncaya kadar bayram yapmayacaklarını belirtti.
Cemil Kırbayır’ın kardeşi Mikail Kırbayır ise “Bugün Kurban Bayramı. Herkes inançları için kurban kesiyor. Yakınlarının yanına gidiyor. Biz 34 yıl önce kurbanımızı vermiştik. Cemil Kırbayır’ı inancı uğruna katletmiştir” dedi. Mücadelelerini sürdüreceklerini kaydeden Kırbayır, DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına da değindi. Kırbayır, “DAİŞ Müslümanlık adına insanları katlediyor. Sizin Allah ile mukaveleniz mi var” diye konuştu.
Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç, 20 yıldır Galatasaray Lisesi önünde kayıpları için feryat ettiklerini ve kayıplarını andıklarını ifade ederken, yetkililerin kör ve sağırı oynadıklarını söyledi. Kobanê’deki katliama dikkat çeken Karakoç, “Kobanê’de katliam var. Soysuzlar çetesi var. Bir avuç insanın etrafını sarmışlar. Bugün bayramı nasıl kutlayacağız? Kobanê’de savaşan kahramanları selamlıyorum. İki devlete karşı direniyorlar. Onlara selam olsun. Ben sadece onların bayramını kutluyorum. Onların keleşlerine, mermilerine selam olsun” diye konuştu.
Nurettin Yedigöl’ün kardeşi Muzaffer Yedigöl de “Irak’ta, Kobanê’de, Filistin’de kan akarken bize bayram yok. Biz 34 yıldır bu sevinci yaşayamıyoruz. Çocuklarımızın ölümü canımızı acıtıyor” dedi.
Nihat Aydoğan’ın eşi Halime Aydoğan, “Benim eşimin katili sarhoş Kemal’dir. Şimdi evinde oturuyor. Hacca gitti. Hacca gitmekle elindeki kanı temizleyemezsin. Sen insan katilisin. Elinde kan var. Benim elim senin yakandadır” dedi.
Yapılan konuşmaların ardından bu haftaki basın açıklamasını insan hakları savunucusu Ümit Efe okudu. Efe, “Yanı başımızda Kobanê’de insanlığa karşı suç işleniyor. Vahşi çeteler, Kürtlerin Rojava’da gerçekleştirdiği demokratik, seküler, halkların eşitliğini esas alan düzenini ortadan kaldırmaya yönelik saldırılarına devam ediyor. Demokratik Ortadoğu umuduna yönelen bu faşist saldırılar yalnız Kürtlere değil, insanlığın değerlerine karşı yapılıyor. Kalbimiz barbarlık çetelerine karşı insanlığı savunan Kobane’de…” dedi.
Efe, şöyle devam etti: “Bir ülkede anneler devlet zulmünün yarattığı karadeliklerde evlatlarının kaybolup gitmemesi için mücadele ediyorsa, o ülkede insan hakları ve demokrasiye dair evrensel değerler ayaklar altına alınmış demektir. Bir ülkede annelerin hakikat ve adalet talebi karşılıksız kalıyorsa, o ülkede hukuk da, ahlak da, vicdan da yara almış demektir. Bir ülkede anneler devletin kaybettiği evlatlarının mezarını kalplerinde taşıyorsa, o ülkede temiz bir sayfa açılamaz demektir. Bir ülkede devleti yönetenler toplum üzerinde polis terörünü, yargı terörünü sürdürürken, o ülkede toplumsal sorunların çözümünden bahsedilemez. Bir ülkede devleti yönetenler savaşın dili ve yöntemlerini sürdürürken, o ülkede barış sürecinden bahsedilemez.”
AKP Hükümeti’ni uyaran Efe, “Rojava Kürtlerine karşı düşmanca yaklaşımına son vererek ‘barış ve çözüm sürecini’ tehlikeye atmamaya çağırıyoruz” dedi. (ANF)