Soma’da kapanan ocakların kamulaştırılması talebiyle eylem


Son günlerde Soma’da yaşanan yeni gelişmelere ilişkin bugün Dev. Maden – Sen Üyesi işçiler bir açıklama yaptı.

Saat: 16:00’da Dev. Maden – Sen Soma Temsilciliğinde toplanan işçiler, “OCAKLARI TKİ İŞLETSİN. GÜVENCELİ İŞ İNSANCA YAŞAM İSTİYORUZ” yazılı pankartın arkasında oluşturdukları kortejle ellerinde somut taleplerini belirten dövizler taşıyarak Soma Hükümet Konağı önüne yürüdüler. Maden işçileri yürüyüşleri sırasında taleplerini sloganlar haykırarak da dile getirdiler.

Hükümet konağı önünde işçiler adına Ahmet METAN konuşarak aşağıda/ekte yeralan metni kamuoyu ile paylaştı. METAN’dan sonra Dev. Maden – Sen Genel Başkanı Tayfun GÖRGÜN’de yaptığı konuşmada sarı sendikanın işçileri patronun kayığına bindirerek maden ocaklarındaki taşeronluk, dayıbaşı adıyla süren sömürü ve zulüm sisteminin devamı için çaba sarfettiğini belirtti ve Soma maden işçilerinin bu oyunu bozacağını söyledi.

Mücadelelerinin kararlı bir şekilde süreceğini belirten GÖRGÜN, devletin işverene tanıdığı krediyi Soma Kömürleri A.Ş’nin kötü kullandığını, iş müfettişlerinin belirlediği eksikleri gidermek yerine kurnazlığı tercih edip göz boyamaya çalıştığını, nihayetinde bunun insan yaşamıyla ilgili olduğu için asla göz yummayacaklarını vurguladı ve ocakları gerçek sahibi olan TKİ işletmelidir dedi. GÖRGÜN gerekirse maden işçileriyle yeniden Ankara yollarına düşeceklerini de ekledi.

GÖRGÜN’ün konuşmasının ardından işçiler yeniden Dev. Maden – Sen Soma Temsilciliğine yürüyüş yaptı. Soma halkının ilgiyle izlediği yürüyüş ve basın açıklamasından sonra maden işçileri sendikanın temsilcilik binasında TMMOB Maden Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi ve TTB Ankara Tabip Odası’nın dayanışmanın bir parçası olarak sundukları iki haftada bir yapılan İşçi Sağlığı İş Güvenliği eğitimine geçtiler.

Dev. Maden – Sen üyesi işçilerin eğitimi sokakta sürüyor.

 

 

Haber-Foto:  Yılmaz Kızılırmak

Okunan açıklama şöyle:

Basına ve Kamuoyuna

Değerli madenci kardeşlerim ve işçi sınıfının yakın dostları başta maden işçileri olmak üzere bütün işçi sınıfı kritik bir dönemden geçerken, her gün bir yenisi çıkartılan torba yasalarla haklarımız elimizden birer birer alınırken bir yandan da kapalı kapılar ardında oynanan oyunlarla, madencilerin geleceği karartılmaya var olan kazanımlarımıza el konulmaya çalışılıyor.

Bizler ekmeğimizin peşinde madenlerin karanlık dehlizlerinde hayatımız pahasına kazma sallarken patronlar gizli görüşmelerle kapalı kapılar ardında bizim üzerimizden pazarlıklar yapmaya karlarına kar katmaya ve işledikleri iş cinayetlerini örtbas etmeye çalışıyor.

Bugünde somada, soma kömürleri üzerinden aynı oyunlar oynanmaya çalışılıyor, yetkililer yaptıkları açıklamalarla maden işçilerini yeni bir kaosun içerisine sürüklüyor.

Madenlerde hayatları pahasına köle koşullarında çalıştırılan işçilerin alın terlerinin emeklerinin çalınması yetmezmiş gibi geleceklerinin de çalınmaya çalışıldığını maalesef ki 301 madenci kardeşimizin hayatını kaybettiği iş cinayetinin katliamın ardından daha net görebildik.

Yaşananlar bize gösterdi ki verilen sözlerin vaatlerin hiç bir önemi yok ancak bizler ayağa kalkıp meydanlara inmedikçe hakkımızı örgütlü ve güçlü bir şekilde aramadıkça oynanan oyunlar kurulu düzenler işlemeye devam edecek

Patron, sendika, taşeron ve devlet kıskacına sıkışan maden işçisi dört bir yandan kuşatılmış hakkını arayamaz taleplerini dile getiremez duruma getirilmiştir, artık yeter demenin oynanan oyunları bozmanın gerçek bir sendika ile gerçek bir hak mücadelesinin vakti gelmiştir.

Değerli işçi arkadaşlarım hepimizin bildiği gibi cuma günü paşa vardiyası diye adlandırılan vardiyaya maden işçileri işlerinin başına gittiğinde kendilerini şirketin güvenlikleri karşılamış iş yerlerine giremeyeceklerini belirtmiştir. İşçiler şirket yetkililerinden ve kaymakamlıktan bir açıklama beklenmiş ancak maden işçilerini tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır. Türlü spekülatif söylemler ile işçiler farklı taraflara yönlendirilmeye çalışılmaktadır. Tüm yetkililerin hesapları işçileri sermaye lehine bir eylem sürecini örgütletmek midir bilinmez, Soma holdingi saf dışı bırakıp yeni bir sermaye grubuna, maden ocaklarını peşkeş çekme hazırlığı mıdır bilinmez, Soma holding artan maliyetler sonucun da  bırakıp kaçmanın hesabını mı yapmaktadır bilinmez, sizin işçiler üzerinden kapalı kapılar arkasın da yaptığınız kirli pazarlıklar da bizleri ilgilendirmez. Maden işçisinin talepleri çok açık ve nettir sonuna kadar da bu taleplerinin arkasında da duracaktır.

Devletin, işçilere verdiği sözleri tutmaması, bizi yeniden alanlara çıkıp, haklarımızı ve taleplerimizi daha yüksek sesle haykırmaya zorlamıştır.

Buradan bütün maden işçisi kardeşlerimizi ve dostlarımızı taleplerimizi netleştirmeye ve daha yüksek sesle haykırmaya taleplerimiz uğruna mücadele etmeye çağırıyoruz.

Soma da maden işçilerinin taleplerini şimdilik şu şekilde sıralamak mümkündür.

Tüm maden ocakları, bağımsız heyetler tarafından denetlenerek işçi sağlığı ve güvenliği tedbirleri alınarak açılmalıdır. Ocakların sahibi olan TKİ ve Enerji bakanlığı bu ocaklara el koymalıdır. Ocaklar açılana kadar tüm işçilerin maaşları ve sosyal hakları devlet tarafından güvence altına alınmalıdır.  İşçilerin sırtında ki kamburlardan biri olan taşeron çalışma sistemi derhal yasaklanmalıdır. Toplu iş sözleşmesinden doğan işçilerin kömür alacakları işçilere derhal verilmelidir. Yeni çıkan torba yasa ile  ortaya çıkan yeni maaş düzenlemesinin derhal hayata geçirilmeli ve maaş skalası  açıklanmalıdır. İş yeri hekimi ve iş yeri işçi sağlığı güvenliği uzmanının sermayenin kontrolünden çıkarılıp devlet güvencesi altın da alınmalıdır.

 İşçi kardeşlerim ve Soma halkı maden işçilerinin talepleri belirttiğimiz gibi çok açık ve nettir.  Bizler hiç bir maden işçisinin çalışırken burnunun dahi kanamadığı, çocuklarına ekmek götürebildiği güvenceli bir çalışma ortamını oluşturulmasını istiyoruz. Yarın bu alana da bu taleplerimiz ile geleceğiz, buradan da Türkiye’nin dört bir yanın da iş cinayetlerin de yitirdiğimiz tüm  kardeşlerimize ve Soma’da yitirdiğimiz madenci kardeşlerimize biz hayatta kalan  işçiler olarak sözümüzdür, bu koşullar  sağlayana kadar mücadeleden bir an olsun geri adım atmayacağız. her mücadelenin bir bedeli olur bizler bu mücadelemizin bedelini Eynezde peşin olarak ödedik. Onlardan geriye kalan bu mücadelenin sonunda maden işçileri kazanacak. bu haklı mücadelemiz işçi sınıfının kaynaşması ve dik durması ile kazanılacaktır.

Geldiğimiz bu noktada yarın işçiyi işverenin kayına bindirip eksikleri olsa dahi ocakları açın talebiyle izmir e götürmeye davet eden sarı sendika, yarın bu ocaklarda yeni ölümler olduğunda bunun hesabını nasıl verecek.  İşçilerin kaybolan haklarını nasıl telafi edecek daha düne kadar işçiyi işyerinde patronun yerine zaptı rap altında tutan yetkili sendika, 301 kardeşimizin hesabını nasıl verecek soruyoruz.

Bütün işçi kardeşlerimizi taleplerimiz için örgütlenmeye ve mücadele etmeye çağırıyoruz.

BU DAHA BAŞLANGIÇ MÜCADELEYE DEVAM.

GÜVENÇELİ İŞ İNSANCA YAŞAM İSTİYORUZ

 

Ahmet METAN

Maden işçisi