Genel Müdür Mustafa Kurt’un beklenmedik istifasının ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Devlet Tiyatroları’na (DT) uyguladığı sansürün boyutlarının da doruğa ulaştığı öğrenildi. DT ve Devlet Opera ve Balesi (DOB) genel müdürlüklerinden sorumlu Müsteşar Yardımcısı Sefer Yılmaz’ın, “Provalarda neler oluyor? Oyunlardaki replikler nedir? Oyuncular provalarda nasıl davranıyor? Bu replikler prova aşamasında nasıl, oyunda nasıl olacak?” sorularına yanıt aramak için henüz prova aşamasında olan oyunların kayıt altına alınmasını ve CD’sinin bakanlığa iletilmesini istediği dile getirildi. Bakanlığın, Müsteşar Prof. Haluk Dursun’un bilgisi dahilinde, 2014-2015 sanat sezonu repertuvarı hazırlanırken önce sahnelenecek oyunların metnini, sonra hangi oyunda hangi oyuncuların yer aldığının bilgisi ile oyunlarda görevlendirilecek figüranların listesini istediği de kaydedildi.
Devlete bağlı sanat kurumlarını ortadan kaldıran Türkiye Sanat Kurulu (TÜSAK) Yasa Tasarısı taslağı çalışmaları gündeme geldikten sonra Başbakanlık, 2012 yılında, dönemin genel müdürü Lemi Bilgin’den DT’nin 10 yıllık repertuvarının kayıtlarını istemiş ve “Neden repertuvarda Nâzım Hikmet oyunları var, Necip Fazıl oyunları yok” diye sormuştu. TÜSAK tartışmaların ardından da Bilgin, 31 Mayıs 2013’te, gazetelere “Perde ancak böyle kapatılır” diye yazılı ilan vermişti. Kültür ve Turizm Bakanlığı, ilanın yayımlandığı günün akşam saatlerinde Bilgin’i apar topar görevden almış ve yerine vekâleten Mustafa Kurt’u atamıştı. Kurt da önceki gün akşam sürpriz bir şekilde bakanlığa istifa dilekçesi verdi. Kurt’un istifa dilekçesi vermesinin nedenlerinden birinin, önceki gün akşam prömiyeri gerçekleştirilen İstanbul DT yapımı, Kâzım Akşar’ın yazıp yönettiği “Güneş Batarken Bile Daha Büyük” adlı oyunla, Yeton Neziray’ın yazdığı, Ali Atilla Şendil’in yönettiği “Geçtim Ama Tiyatrodan” adlı oyunların içinde “argo” sözcükler geçtiği gerekçesiyle bakanlığın repertuvardan kaldırmak istemesi olduğu ortaya çıkmıştı.
Önce ‘metin’ sonra ‘prova’
Cumhuriyet’in edindiği bilgiye göre, DT’ye uygulanan baskı bunlarla sınırlı değil. Bakanlık, 2014-2015 sanat sezonu hazırlanırken DT Genel Müdürlüğü’ne kurumun tüm bölgelerinde hangi tür oyunların sahnelenip sahnelenmeyeceğini sordu ve söz konusu oyunların metinlerini (oyun teksti) istedi. Genel müdürlük, tüm bölge oyunlarının bilgilerini bakanlığa geçti. Bakanlıkta oluşturulan bir kurul söz konusu oyunları tek tek okudu; bazı oyunlardaki “müstehcen bulduğu” argo sözcülerin kaldırılmasını istedi. Oyunlardan bu sözcükler temizlendi. Ancak bakanlık bununla da yetinmedi. Müsteşar Prof. Haluk Dursun’un bilgisi dahilinde, DT ve DOB genel müdürlüklerinden sorumlu Müsteşar Yardımcısı Sefer Yılmaz, DT’yi arayarak, sezon içinde sahnelenecek oyunların provalarından 15’er dakikalık kayıtlar alınmasını ve bu kayıtların CD’lerinin de kendilerine ulaştırılmasını talep etti. Bu noktada da DT Genel Müdürü Mustafa Kurt’un müdahale ettiği ve prova görüntülerini bakanlığa sunmak istemediği kaydedildi.
Prömiyer öncesi CD de gönderildi
Tüm bunların yanı sıra bir süre sonra da bakanlık, yine DT’den hangi oyunlarda hangi oyuncuların görev alacağının listesi ile bu oyunlarda görevlendirilen figüran oyuncuların listesini istedi. Söz konusu listeler de bakanlığa sunuldu. Bakanlığa son kez de prömiyer öncesi oyunların genel provalarından çekilen görüntüler iletildi.
İki oyun bardağı taşırdı
Bakanlığın tüm bunlardan sonra Genel Müdür Mustafa Kurt’u arayarak, İstanbul DT yapımı iki oyunu, “Güneş Batarken Daha Büyük” ve “Geçtim Ama Tiyatrodan” adlı oyunların repertuvardan kaldırılmasını istediği kaydedildi. Bu durumun da Kurt için “bardağı taşıran son nokta” olduğu, bu istek üzerine de Kurt’un önceki gün apar topar istifa dilekçesini verdiği belirtildi.
Selda Güneysu/Cumhuriyet