YENİLENDİ
İkinci Dünya Savaşı yıllarında kurulan kadın dergisi ELLE, PKK’li kadın savaşçıları “Diren!” başlıklı bir yazıda ele aldı. Dergiyi 13 yıl boyunca yöneten Yazı İşleri Müdiresi Valerie Toranian, bu yazı ile dergideki görevine de veda etti.
Valerie Toranian’ın yazısının tam metni şöyle:
Tekoşin 27 yaşında bir Kürt kadını. Irak ve Suriye’de terör estiren IŞİD denilen İslam Devleti vahşilerini silah arkadaşlarıyla (PKK) birlikte Kuzey Irak dağlarından sürmek için savaştı. Dahası, onu erkek mücadele arkadaşlarından ayırt eden hiç bir şey yok: aynı üniforma, aynı güçlü ve eğitimli duruş ve hatta aynı saldırı silahı. Sadece arkadan bağladığı uzun atkuyruğu saçı onun kadınlığına işaret ediyor. Bu Kürt kadınları 90’lı yıllarda Türkiye’nin doğusunda özerk bir Kürt devleti kurmak için savaşmaya başladılar. Bugün mücadelelerinin kadının özgürlüğü için, bölgelerindeki Kürt, Süryani, Müslüman, Hristiyan, Ezidi tüm kadınların özgürlüğü için olduğunun bilincindeler. Onlar kendilerini Ortaçağ yabancılaşmasına ve cinsel köleliğe mahkum etmek isteyen bir düşman karşısında boyun eğmek istemiyorlar.
Narin 14 yaşında bir Ezidi; Kuzey Irak’ta yaşıyordu. Dinini değiştirmeyen gayrimüslim kadınları ölümle tehdit eden saldırgan cihatçılardan kaçarken yakalanmış. Erkekleri kadınlardan ayırmışlar ve kurşuna dizmişler. Bakire kızları da evli kadınlardan ayırıp, ganimet olarak İslam Devleti mensuplarına eş ya da cariye olarak hizmet etmek üzere sunmuşlar. Narin ve yeğeni mutfaktan aldıkları bir bıçağı elbiselerinin altına saklamışlar ve onunla konuldukları hücrenin kilidini açarak kaçmışlar ve ardından uzun bir yolculuktan sonra Erbil’e (Kürdistan) ulaşmışlar.
Tekoşin, Narin ve diğer birçokları, görünmezlik ya da ortadan kaybolma arasında seçim yapmak zorunda olan kadınların kötü kaderine karşı saygı duyulması gereken bir cesaretle mücadele ediyorlar. Suriye’nin Irak sınırında bulunan Halk Savunma Birlikleri’nin en az yüzde 40’ını kadınlar oluşturuyor. Bir kadın tarafından öldürüldüğünde cehenneme gideceğini düşünen cihatçıları ürküten muazzam bir oran bu.
Bu silahlı kadınlar cihatçılara karşı mücadelede sadece askeri bir varlık oluşturmuyorlar; aynı zamanda savaş içinde savaştan sonra da haklarını güvenceye alacak bir meşruiyeti geliştiriyorlar. En azından umudumuz bu.
Başkan Obama ve Hollande: Iraktaki direnişi desteklemeliyiz ama Suriye’dekini de.
Onlar demokrasilerin iki kat yardımını hak ediyorlar. Çünkü onlar barbarlığa karşı yiğitçe savaşıyorlar. Çünkü onlar kadın tarihinde şimdiye kadar yazılmamış olan bir şey için ayağa kalkıyorlar. Ve dünya çapındaki özgürlük mücadelesinin uzun ve kaotik mücadelesi işte şimdi başlıyor. Onları unutmamak özgür dünyanın tümünün onur meselesidir.
Kadınların yürüyüşü asla durmayacaktır.
Not: 13 yıldır yönetmekte olduğum ELLE dergisini bırakıyorum. Yazı kuruluna ve tüm çalışanlara saygılarımı, sevgilerimi ve teşekkürlerimi sunuyor ve yürekten sürekli başarılar diliyorum. Yaşasın ELLE!
Çeviri: Siyasihaber.org