Karbel işçileri: Direnmekten başka çaremiz kalmadı


karbel-iscileri-direnmekten-baska-caremiz-kalmadif94384a81e50b3e91c0a

Büyükşehir belediyesinin park bahçe işçilerinden sonra Karabağlar Belediyesi’nin fen işleri işçileri için de taşeronda çalışma tehlikesi kapıda. Karabağlar Belediyesi’nin fen işleri ihalesini belediyeye ait KARBEL Şirketi’nin yerine taşeron firma RGR İnşaat’ın almasından sonra 166 işçi daha taşeron şirketlerin insafına terk edilmiş oldu.

Ancak İZENERJİ işçileri gibi taşeron firmada çalışarak iş güvencesi ve sendikalarını kaybetmek istemeyen KARBEL işçileri de mücadelede kararlı.

İZENERJİ İŞÇİLERİ İLE ORTAK MÜCADELE

4 yıldır Karabağlar Belediyesi’nde çalışan Erdoğan Aydın, sonuna kadar direneceklerini vurgulayarak, “Bu yolun sonunda ya ölüm olacak ya da işimiz olacak. Asla taşerona geçit vermeyeceğiz. Taşeronda çalışamamak için bütün işçi arkadaşlarımızı örgütledik. Direne direne taşeronu işyerlerimize sokmayacağız. Bütün işçiler taşeron belasıyla karşı karşıya. Hem biz hem de İZENERJİ işçileri taşerona karşı mücadelede başarılı olacağız. Biz de her zaman İZENERJİ işçilerinin yanında olacağız” dedi.

‘ÖLME KORKUSUYLA ÇALIŞMAK İSTEMİYORUZ’

16 yıllık belediye işçisi Haydar Bayar ise direnmekten başka çareleri olmadığının altını çizerek, “Belediyenin asıl işini yapıyorum. Ama işimizin taşeron firmaya verilmesi emeğimize yazık. Çoluğumuza, çocuğumuza, geleceğimize yazık. Emeğimizin üzerinden başka birilerine para kazandırmak istemiyoruz. Geleceğimize daha rahat bakabileceğimiz, evimize daha fazla ekmek götürebileceğimiz, her an ölme korkusu yaşamadığımız bir çalışma ortamı istiyoruz” dedi.

‘TORBA YASALARDA BİZ YOKUZ’

Belediyeye ait şirkette çalıştıkları halde emeklerinin karşılığını tam alamadıklarını dile getiren Abdurrahman Arız taşeron firmada daha da zor şartlar altında çalıştırılmak istendiklerini ifade etti.

Emeklerinin karşılığını istediklerini belirten Arız, “Bunu bile bize çok görüyorlar. Sürekli yasalar, torba yasalar çıkıyor ama bu yasalarda biz yokuz. Sözde şirket işçileri için düzenlemeler yapacaklardı. Ama bakıyoruz hep hüsran. İşçileri ne zamana kadar süründürecekler, bilmiyorum. Hükümet eşit işe eşit ücret diyor ama biz yapmamız gerekenden fazlasını yapıyoruz biz şirket işçileri kadrolu belediye işçileri ile aynı parayı alamıyoruz. Biz daha fazla eziliyoruz. Aynı şekilde söz konusu sosyal haklar olduğunda da aynı şeyler yaşanıyor. Bize ya kapıyı gösteriyorlar ya da yaparsınız diyorlar. Biz emekçiler olarak birleşip gerçekten hakkımız neyse onu almak için mücadele etmemiz gerekiyor ve burada da bunu yapacağız” dedi.

TAŞERON KATİL BİR SİSTEMDİR

Hasan Aydoğan: İş güvencesi ve huzurlu bir ortamda çalışmak istiyoruz. Taşeron katil bir sistemdir. İşçi arkadaşlarımızı öldürüyor, Soma’da, İstanbul’da olduğu gibi. Biz de ölmek istemiyoruz, taşeronda çalışmak istemiyoruz.

Fahrettin Şen: Taşerona karşıyız, çünkü taşeronda çalışıp evine ekmek parası götüremeyen arkadaşlarımız var. Bunlara yazıktır. Biz de o şartlarda çalışmak istemiyoruz. Mücadeleye devam edeceğiz, mücadele etmezsek kaybederiz, mücadele edeceğiz ki kazanacağız.

Çoşkun Kütük: Taşeronda çalışan arkadaşlarımız “kazaya” kurban gidiyor. Biz belediyenin işçisi olarak çalışmak istiyoruz. Taşeronda kesinlikle çalışmak istemiyoruz. Bizim belediyemiz başta olmak üzere bütün belediyelere sesleniyorum, taşeronu işyerlerine sokmasın, işçilerine sahip çıksın. Daha verimli ve daha iyi hizmet çıkması için taşeron şirketlere iş verilmesin. Eve bir ekmek götürebilirken artık değil yarım ekmek çeyrek ekmek götüreceğiz. İZENERJİ işçileri ile bir yumruk olacağız ve direneceğiz.

Metehan UD
Burhan TOSUN
İzmir Evrensel